Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun yanlış ve çirkin işlerini yazdıkça… Trabzon ve şehrin değerlerine sahip çıktıkça Başkan Zorluoğlu daha çok kızıyor. Elbette ki Başkan Zorluoğlu’nu kızdırmak için yazmıyoruz. Göreve başladığı tarihten itibaren… Bizi ziyaret ettiği 6. ayında kendilerine de ifade ettiğimiz gibi dosdoğru bir çizgide yürümeye devam ediyoruz. Doğrusuna doğru, yanlışına yanlış demeye devam edeceğiz.
Zorluoğlu son iki gündür günebakış’ı hedef almaya devam ediyor. Bundan gocunmuyoruz. Bilakis, halkın değerlerini ve taleplerini dillendirdiğimiz için… Zorluoğlu’nun ‘Para vereyim yazma’ anlayışını elimizin tersiyle ittiğimiz için bizi hedefine koymasını, onurlu bir yayıncılığın yansıması olarak görüyoruz. Dün Gazeteciler Cemiyetinde eski Belediye Başkanı Hasan Melek günebakış’ın gazeteciliğinden övgü ile bahsederken, diğer gazeteleri eleştirdi. Yalnız Sayın Melek değil… Bütün bir şehir günebakış’ın gazeteciliğini, ilkeli yayıncılığını, dik duruşunu ve paraya teslim olmayışını ibretle izliyor. Bunu yaşadık, yaşıyoruz. Gelelim Başkan Zorluoğlu’nun günebakış’la ilgili tutarsız iddialarına…
1- Zorluoğlu diyor ki; “Buradan açıklıyorum Trabzon Büyükşehir Belediyesi benim dönemimde yasaklanmış bir firmadan mal almamıştır. Bu kadar net. Ne yapılırsa yapılsın hangi iftira atılırsa atılsın biz bunlardan korkmuyoruz. Trabzon’da ilk kez şer odaklarından endişe etmeyen bir yönetim iş başındadır. Kimseye eyvallahımız yok.”
Diyoruz ki; Sayın Başkan… Sayıştay raporu sizi yalanlıyor. Aklımızla ala etmeyiniz. Yasaklı firmadan alım yaptığınız için uyarıldınız ve uyarıyı kabul ettiniz. İşte rapordaki o bölüm… Bir daha okuyunuz. “Yapılan incelemede doğrudan temin usulü ile yapılan alımlarda, alım yapacak gerçek veya tüzel kişinin Kamu İhale Kurumunun internet sayfasındaki yasaklılar listesinde bulunmadığının kontrol edilmediği görülmüştür. Kamu idaresi tarafından bulguya iştirak edilmiş ve ilgili mevzuat hükümlerine uyulacağı belirtilmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.”
Sayın Başkan: Bunlara iftira diyorsunuz. İftira ise, biz atmadık. Sayıştay denetçisi attı. Korkmadığınızı söylüyorsunuz. Kimse kimseden korkmuyor. Size korktuğunuzu söyleyen kimse de yok. ‘İlk kez şer odaklarından korkmayan bir yönetim işbaşında’ diyorsunuz. Burada da nice şer odaklarıyla mücadele eden ve Trabzon halkının desteği ile 22 yıldır yoluna devam eden bir gazete var. Bu gazetenin de kimseye eyvallahı yok.
2-Zorluoğlu diyor ki; Trabzon’da muhalif bir gazete var. Muhaliflerin sesi olmayı seven bir gazete. Muhalefeti seviyor. Hani parasız kaldığı zaman kitap yapan bir gazete. Belediyelere zorla kitap satan bir gazetede. Onlar da sol gazetelerden geri kalmıyor.
Diyoruz ki; Evet… Haksızlığa, yolsuzluğa, çirkinliğe, anti demokrat anlayışa, din ve vicdan özgürlüğü karşıtlarına, özgürlük düşmanlarına, Allah ve peygamber düşmanlarına muhalifiz. Dürüst olan kim olursa olsun, dürüstlüğünü savunuruz. Bizim ilkelerimiz bunlar. Bu ilkelerin bir kısmını savunanlarla aynı kulvarda olmuş olabiliriz. Lakin sizin gibi AK Parti’de başkanlık yapıp AK Parti ilkeleriyle kavga eden bir başkanla yan yana en başından beri durmadık, durmayız. İlk işiniz 28 Şubat mağduru bir hanımı görevden almak oldu. Böyle bir anlayışla yol yürünemeyeceğini en başta yüzünüze söyledik. Biz bu şehirde inanç, özgürlük, insan hakkı mücadelesi verirken siz bugün başkanlık yaptığınız partinin fersah fersah uzağında yaşıyordunuz. (Hoş şimdiki yakınlığınız da tartışılıyor ya!..) Siz olayları belediye başkanlığına atanmış bir bürokrat gibi değerlendirdiğiniz, siyasal bir gayretin ve bedelin zerre kadar sahibi olmadığınız için ve bir kayyum anlayışıyla o koltukta oturduğunuz için bu mücadelenin siyasi boyutlarıyla ilgili değilsiniz. Şayet ilgili olsaydınız… Siyasal bir dava anlayışının derdini çekseydiniz sayenizde Trabzon’da her gün eriyen AK Parti oylarının toparlanması için siyasal bir gayret gösterir ve belediyeyi ona göre yönetirdiniz. günebakış’ın ilkelerini kavrayamadığınız için bizi parayla yanınızda tuttuklarınızla karıştırıyorsunuz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a her gün hakaret yağdıranlarla gizli gizli görüşmeler yapıp birlikte yürümeyi sürdürebilirsiniz. Söyleyiniz Sayın Zorluoğlu… Sizi alkışlayıp, Tayyip Erdoğan’ı yerden ere vuran anlayışla yol arkadaşlığı AK Parti’nin hangi ilkesiyle örtüşüyor? Gidin AK Parti tabanıyla konuşun. Konuşun bakın hangi durumdalar!.. Ne kadar kızsanız ve zorlansanız da sizin Pravda’nız olmayacağız.
Kitap yapan gazete… Kitap yapan gazete ile kitabı sevmeyen Başkan… Kitabı kedisiyle göstermeyi seven Başkan… Bu mücadele kitap yapan bir gazete ile. Kitap yapmayı eleştiren bir belediyenin mücadelesi değil ki… Sahi siz öyle mi görüyorsunuz? Evet… Tam 10 yılı aşkın bir süredir kitap yapıyoruz. Üretiyor, bu kente, bu bölgeye, bu ülkeye katkı sağlıyoruz. Yayıncılığımızın bir parçasını yapıyoruz. Alın terimizle emek verip kazanıyoruz. Kimseye zorla kitap satmadık. Bir tek örnek veremezsiniz. Üç-beş belediye kendi rızaları ile aldı. Şantaj bizim uzağımızda… Biz gönül, dava ve ahlak adamıyız. Bir dergiyi 10 bin liraya, bir kitabı 60 bin liraya mal eder bu şehre ve gazetemize hem kültürel, hem ekonomik katkı sağlarız. Gelecek nesiller, kitap yapan gazete ile, kitap yaptığı için gazeteyi eleştiren başkanı acaba nasıl yorumlayacak? Gelelim size… Peki, siz bir dergiyi 180 bin liraya (mizanpaj ve baskı), 1 kitabın yalnız baskısını… 140 bin liraya mal ederken paraları gerçekten matbaalara mı veriyorsunuz?
Yarın devam edecek...
yarını bekliyoruz