Yaşam içinde kızdıklarımız, kırdıklarımız ve kırıldıklarımız hiç eksik olmasa da. Onlar bizi biz onları inatla irdelesek de hep karımız yanlışımızdır.
Yanlışımız hiçbir vakit efkarımız olmamış ve dert edinmemiş isek o zaman kaybımız, ruh halimizde yıkımımız olmuştur. Yaşadığımız bütün olumsuzlukların toplamıdır bir anlık parlamalarımız, kızmalarımız ve tecrübe dediğimiz birçok tedbirlerimiz.
Değer mi bilinmez? Onu en iyi bilenler ise dünyayı bilip gidenlerdir. Onlar da geriye dönük haber veremediklerinden oldum olası cenk içinde geçer ömür. Kimi kimine dost diyerek bal yağ olurken kimileri de düşman belleyip tedbir ile yaklaşır.
Okumuş, okumamış çok değişmez, günümüz erenleri de, dervişleri de cümle alimleri de kendine bir dost, bir post ve bir çok düşman bellemiştir.
Konuşarak, anlaşarak-anlayarak çözülecek cümle işlerde çakallığın kitabını yazanlar var. Bir kitap dahi okumamış, okul kitabından başka kitap eline almamışlar dahi nice kitap yazmış ömründe çakallık adına. Ee yaş genç kazanım yüksek, ego doygun yazmaz mı? Yazar yazar elbet, fakat hiçbir zaman ölmeyecek ya, ondandır onca hinlik.
SEFERE
Vuslat olup var merama bekleyeni yad eylesin
Merhem olup değ yarama buluşmayı baht söylesin
Gönül varın uzak değil canan canı taht bellesin
Ol cümlede dolar hasret ayrılığı han neylesin
Girizgahım hasret dolu şaşma felek anda yolu
Bağlımı ki benim yârin cana değen eli kolu
Cümle varım oldun imdi yağ üstüme dolu dolu
Giden gelir demediler viran edip yıkma solu
Zerre cana etme eza aşıklara kolay ceza
Çıka gelsin bahtımıza ay çehreli o Mürteza
Ayrılığa koyma umut ağlar durmaz şimdi feza
Bekle gönül arsızlanma cümle ömür ona seza
Der Nazmiye dünya fani değsin sözün gönüllere
Varsın desin cümle insan gönül ile bakan sere
Biter tamah son anlarda anda döner serler yere
O an seni bulmaz ise kul hakkını kor sefere... Nazmiye…
Kim olursan ol, ne olursan ol mutlaka bir gün sende öleceksin. Eğer öleceksen neden sevmeden, sevilmeden ölmezsin. Bir değil milyonlar sevsin, milyonları sev. Üç beş kuruş için, birkaç dakikalık ego için değer mi sevmeden sevilmeden ölmeye.
Değer mi kırık kalpler, kırgın gönüller önünde vuslat etmeye. Hani sabır, hani orta yolu bulmak, nerede kaldı saygı, hürmet. Mihnet ile ölenin minnet ile karşılanması beklenmez. Beklemeden, istemeden yapacaksın ki kıymeti olsun. Bal verene yağ verilir, zehir verene bal ver de görelim ahvalini.
Zor da olsa hep sevda ile bakmalı yaşama, sevgi le uyanmalı sabaha. Selam Saygı ve Hürmetle…
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.