SİYASETİN DÜNÜ-BUGÜNÜ

Yıl 1991. Başbakan rahmetli Süleyman Demirel. 1989 mahalli seçimlerinde Özal Hükümeti büyük oy kaybetti. Birçok belediye seçimleri başka partilere geç...

Yıl 1991. Başbakan rahmetli Süleyman Demirel. 1989 mahalli seçimlerinde Özal Hükümeti büyük oy kaybetti. Birçok belediye seçimleri başka partilere geçti. Bu Anavatan Partisi’nin geri sayıma başladığının miladı olmuştu. Nitekim bu tarihten sonra Özal hükümeti dikiş tutturamadı. Devamlı kan kaybetti. Sonucu malum. Altı defa gidip, yedi defa gelen Demirel tekrar başbakanlığa geldi.

1991 seçimlerine Demirel döneminde gidildi. O seçimin bir özelliği, tercih sisteminin uygulanması idi. İstediği partiye oy verecek seçmen, istediği adayı da tercih edebilecekti. Tercih oylarının belli bir sayıya ulaştıran aday liste başına gelebilecekti. İktidarda Doğru Yol Partisi. Miting için Demirel Trabzon’a geldi. Belediye Meydanı mahşeri bir kalabalığa şahit oldu. Seçim amigoları “altı sıfır, altı sıfır!” diye bağırıyordu. Bu sloganlar pankartlarda, billboardlarda günler öncesi asılmıştı. Trabzon 6 milletvekili seçecekti. Doğru Yol Partisi’nden Mehmet Ali Yılmaz listenin birinci sırasındaydı. Ama adaylar tercih toplama yarışında girince o da birinci sıradaki yerini korumak için tüm ilçelerde ve ilde tercihli oy toplayacak ayrı guruplar oluşturdu. Süslendi, püslendi. Otobüsün üzerine sokakları, caddeleri inletecek hoparlörler yerleştirildi. Otobüsün üzeri DYP amblemleri ile donatıldı. Her Allah’ın günü, Beşikdüzü-İyidere arası Karadeniz türküleri çalarak kulakları çınlatıldı. M. Ali Bey Usta Oteli’ni karargah yaptı. Ziyaretçileri oteli dolup taşırdı. Gelen seçmenlere kendisinin Türkiye’nin sayılı zenginlerinden olduğunu, bunu yabancı dergi ve gazetelerde günün konusu olduğunu her gelene söyledi. Artık 6-0 olmamak için hiçbir sebep yoktu. Bütün partiler psikolojik baskı altındaydı.

Seçim yapıldı. Listeler açıklandı. 6-0 olması beklenen sonuç sadece 1 oldu. Beş milletvekilliğini diğer partiler aldı. Partililer şoka girdi. Ama kontenjan adayımız hedefe ulaşmıştı. Gerisi onu fazla ilgilendirmiyordu. Oluşturduğu paralı ekiplerle topladığı tercihli oylar da tavan yapmıştı. O yıl yapılan genel seçimde il barajı 70.000’di. Trabzon’un tüm seçim bölgelerinde DYP’nin oyu düşmüştü. Sadece Of Solaklı Vadisi’nde 3800 oy artışı oldu. DYP barajı 264 oyla aşarak sadece 1 milletvekili çıkarabildi. 1991 seçimlerinde ben de adaydım. Ama 6. sırada iken, kontenjan adayı konması nedeniyle 7. sıraya, yanı liste dışında itilmiş oldum. Solaklı vadisinde DYP’nin dışında başka partilerin adayı yoktu. Ben 10 yıl Of ilköğretim Müdürü olarak görev yapmıştım. Zaman zaman kaymakamlığa vekaleten toplamda iki buçuk yıl hizmet yaptım. 1980 İhtilalinde hem kaymakamlığa ve hem de Of Belediye başkanlığı görevini yürüttüm. Seçilemeyeceğimi bildikleri halde bir vefa örneği gösteren halkımız oylarını partimize verdiklerine inanıyorum. Bu oylar kontenjan adayımızın da işine yaramıştır.

Kontenjan adayımız mazbatasını alıp Ankara yolunu tuttu. Yemin edip meclise ayak bastı. Onu partiye getirip kontenjan adayı yapan Demirel kabinede ona devlet bakanlığı görevi verdi. Zira partiye hatırı sayılır bağışta bulunmuştu. Gel gör ki onu bakanlıkta bulan olamadı. Hatta resmi randevuevine bile uymadı. Öyle ya dünyanın sayılı zenginlerinden olduğunu ifade eden kişinin halkla, kurallarla fazla ilişkisine gerek yoktu. Aslında vekilliğe de ihtiyacı yoktu. Sadece dokunulmazlık özelliği onun için yeterli idi. Bu ve buna benzer ve sorumsuzlukların yarattığı imaj, kırgınlıklar, partiyi 1999 genel seçiminde oylarını %10 seçim barajının altına bırakarak partinin dağılmasına sebep oldu.

2003 yılına kadar Türkiye, koalisyonlarla, kavga ve gürültülerle zamanını geçirdi. Yatırımlar durdu. Halkı canından bezdirildi. 2003 de AK Parti seçimi tek başına kazandı. Aralıksız 20 yıl iktidarını artan oy oranıyla sürdürdü. Dile kolay. Yirmi yıl değil, bir yıl suyu bardakta bekletseniz kokar. Ama AK Parti iktidarı sayısız hizmet atılımları ile heyecanından hiçbir şey kaybetmedi. Terör, ekonomik kriz, küresel kriz, iki yıldan fazla süren küresel salgın, Azerbaycan. Libya, Mavi Vatan ve Suriye ve Irak’ta terörle mücadelesine rağmen iktidarını zaafa uğratmadı.

Şimdi 10 ay sonra ülkemiz genel seçime gidecek. İktidar hırsıyla gözü dönmüş muhalif partiler, devletin yüksek menfaatlerini yok sayarak HDP gibi terör partisi ile işbirliği yapmada hiçbir sakınca görmediler. Dış güçler de içteki ihanet odaklarıyla işbirliğine gittiler.

Öyle görülüyor ki 2023 genel seçimlerine Seçim Kanunu’nda yapılması şart olan kanun değişiklikleri bilerek ve isteyerek göz ardı edildi. Bu tutum muhalefetin de işine iyi geldi. Siyasi parti liderleri halk yerine kendi istekleri doğrultusunda milletvekili adaylarını belirleyerek sözde demokrasi ile milletvekilleri üzerinde baskılarını devam ettirecekleri anlaşılmaktadır. Bu tutum ise Türk demokrasisinin üzerindeki kara bulutları dağıtmaya şimdilik yetmeyecektir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Aksoy - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler