BİR DAHA BAKIN ANKA OLMASIN!

Beyaz güvercin dünyanın heryerinde barışın timsali kabul edilir. Sevimli hoş ve naif bir kuş türüdür. Aynı zamanda özgürlüğü de temsil eder.

Hafızamızla tarihe kısa bir gezinti yaptığımızda ülkemizde birçok gazeteci yazar ve düşün insanının katledildiğini görmüş oluruz. İsimleri,  milliyetleri, dinleri, siyasi düşünceleri, hayata bakış açıları ne olursa olsun hiç birinin öldürülmesi tasvip edilemez hoş görülemez.

Bunun yanında gazetecilerin yazın ve düşün insanlarının kendi düşüncelerini ifade ederken toplumun hassasiyetlerine de dikkat etmeleri elzemdir.

Hrant Dink kulak memesi kıvamında bir gazeteciydi. Arada çok uçlarda cümlelerle savruk saldırılarda bulunur sonrasında gelen tepki eğer aşırı ise hemen orta yolun tam ortasında bir görüntü ile durumu kotarmaya ben aslında öyle söylemek istemedim diyerek durumu kurtarmaya çalışırdı.

Türk halkı Hrant Dink’i iki durumla hatırlar,

Biri vurulmuş yerde yüzü koyun yatarken görünen yıpranmış ve delik ayakkabılarıyla,

Diğeri; ‘’Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarda mevcuttur.’’ sözü ile.

Evet Hrant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde genel yayın yönetmenliğini yaptığı gazete binasının önünde 17 yaşındaki Ogün Samast isimli bir çocuk tarafından silahla vurularak öldürülmüştü. Samast birkaç gün önce tahliye oldu ve tartışmalar başladı; Ogün samast neden dışarıda?

Adalet bakanlığı samast ile ilgili yaptığı açıklamada 19/02/2022 tarihinde denetimlik serbestlik hakkı doğmuş olmasına rağmen bu haktan yararlandırılmamıştır notunu düştü. İzahen daha önce çıkabileceği halde tutabildiğimiz kadar içeride tuttuk demek istemişlerdi.

Bu tutum hattı zatında ilgili devlet kurumunu küçülten bir ifade tarzı olmuştur. Adalet bakanlığı mahkemelerin aldığı hukuki kararlar için bazı kesimleri ikna çabasına girmemelidir. Yada herhangi bir kesime hesap verir tarzda açıklama yapmamalıdır. Ortada bir dava vardır sonuçlanmış cezası infaz edilmiştir.

Durum bu kadar nettir!

Konunun önemine binaen defaatle not düşmek gerekirse konu ne olursa olsun ya da kişi kim olursa olsun düşüncesi ya da sözleri yüzünden öldürülmemeli, ceza kanunları daha caydırıcı hale getirilmeli ve bunu da kanun koyucu hiç kimseye hesap vermeden ya da bir kesimi mutlu etme amacı gütmeden yapmalıdır.

Gelelim beyaz güvercin benzetmesine,

Sanat güneşi denince nasıl ki aklımıza Zeki Müren geliyorsa beyaz güvercin  barış güvercini denince de aklımıza Bülent Ecevit gelir.

Ha unutmadan birde guguk kuşu vardır. Başka bir kuşun yuvasına yumurtasını bırakıp o kuşun yumurtalarını dikkat çekmeden yuvadan aşağıya atıp, bir başka kuş tarafından kendi yavrusunun büyütülüşünü seyreden bir kuş türüdür guguk kuşu. Ve beslenme konusunda sorun yaşamamak için  yumurtadan çıktığı anda diğer kuşun kalan yavrularını yuvadan aşağıya atması da guguk kuşunun doğduğu anda gösterdiği ilk ve hayret verici reflextir!

Sizi bilmem ama Hrant Dink illa bir kuşa benzetilmesi gerekiyor ise eminim o beyaz güvercin değildir.

Herkesin fikri kendince makul, benim aklıma ilk gelen guguk kuşu olmuştur yalnız bunun daha kargası var akbabası var!