Geçtiğimiz Hafta Trabzon

Geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddelerinden biri Trabzon’da yaşanan iki önemli tepkiydi. Düzköy Çayırbağı’nda altın madeni arama girişimi Hayrat Baltacı Deresinde HES projesiydi. Her iki girişim de ilçelerinde tepkilere neden oldu. Trabzon’un en belirgin ve özellikli yaylalarından biri olan Honofter yaylasında maden arayışı yöre sakinlerini ayağa kaldırdı. Oluşturulan platform halkı bilgilendirerek demokratik her türlü refleksin gösterileceği kaydedildi. İnsanlar, yaylanın hayvancılıkta tek geçim kaynağı ve yaşamlarının bir parçası olduğunu vurgulayarak tepki gösterdi. günebakış Gazetesi bu gelişmeyi “Düzköy Halkı Altın Madenine Karşı Direniyor” başlığıyla verdi. Trabzon’da yaşanan bir diğer demokratik tepki ise Hayrat Baltacı deresine kurulmak istenen 5. HES ile ilgiliydi. Yöre sakinleri topyekûn ve bilinçli bir biçimde bu girişime tepki gösterdi.

Hayrat sakinleri Baltacı deresindeki mevcut 4 HES’in dengeyi nasıl bozduğunu yaşayarak gördü. Derelerde canlılar öldü, ağaçlar kurumaya başladı. Arıcılık bile etkilenir hale geldi. Vatandaşlar derelerin ölmesinin köylerin ölmesi anlamına geleceğinin bilincini gözlemledi. İşte o bilinçle 5. HES’in kurulmasına karşı ortak tepki geliştirildi. günebakış olarak yerinde gözlemlediğimiz ve tanıklık ettiğimiz Hayrat’ta 5. HES olayını “Hayrat HES’e Karşı Ayakta” başlığıyla yayınladık.

 Geçtiğimiz haftanın bir diğer gündem maddesi TMMOB tarafından gerçekleştirilen 2. Kent Sempozyumunun sonuç bildirgesiydi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 7-8-9 Kasım tarihlerinde 2. Kent Sempozyumunu gerçekleştirdi. Bizim 15 madde halinde değerlendirdiğimiz sonuç bildirgesinde Trabzon’daki mimar ve mühendis odalarının şehrin sorunlarından uzak kaldığını gözlemledik. Okullarından yeni mezun olan mimar ve mühendisler iş bulmak için şehri terk ederken Trabzon’un en önemli gündeminin istihdam olması gerekirdi. Ancak TMMOB bileşenleri istihdam konusunu sıradan bir madde olarak ele aldı. Onlar hala mimar ve mühendislikle meşguldü.

15 madde içinde öyle maddeler vardı ki şehir bunlara müdahil olamazdı. Ancak TMMOB bileşenleri bunları da şehrin çözmesi gereken sorunlar listesine ekledi. Bir örnek verecek olursak, Trabzon Limanının dünya ticaretinde geri düştüğü belirtilerek “Aktif hale gelmesi sağlanmalıdır” denildi. Peki bu nasıl olacak? Liman Albayraklar’ın uhdesinde... Her tarafına duvarlar örülü. Özel bir şirket malı gibi. Trabzon Limanının Trabzon için önemi böyle mi anlatılmalı? Bunun gibi verilecek pek çok örnek var. Bir örnek daha verelim. “Kadınlar şehrin her yerinde kendilerini güvende hissetmeli” deniyor.  Sanırsınız ki Trabzon’da kadınların güvende olmadığı cadde ve sokaklar var. Biz buna katılmıyoruz. Trabzon’un en ücra sokakları bile kadınlar açısından son derece güvenli. Bugüne kadar bunun aksi hiçbir habere ulaşmadık. Ya da hiçbir gözlem yaşamadık.

TMMOB’un 15 maddelik öneri paketi bize göre en başında ifade ettiğimiz gibi şehrin gerçeklerine uzak ve daha çok mesleki özellikleri öne çıkaran bir bildirgeydi. Keşke TMMOB Trabzon’da bir zamanlar İbrahim Usta’ların Ayhan Sürmen’lerin Mustafa Yılmaz Odabaş’ların Ülfet Kırcı’ların oda başkanlığı yaptığı ve kent sorunlarını savunduğu dönemlerdeki gibi olsa. Platformlar kurulsa ve şehrin sorunlarını en önde onlar savunsa. Keşke...

Geçtiğimiz haftanın bir diğer gündem maddesi emeklilere verilen 5 bin TL’lik ikramiyenin Trabzon’daki emekliler üzerinde yarattığı olumsuz tepkiydi. günebakış olarak 5 bin TL’lik ikramiyeyi sokakta emeklilere sorduk. 300 metrekare tapulu bahçesi olana ikramiye verilmedi.  Kime verildiğini de çok kimse bilmiyor. Ancak bu ikramiye meselesi emeklileri daha da öfkelendirdi. Geçinemez durumda olan emekliler kaderleriyle baş başa yılbaşında verilecek zammı beklerken ortaya atılan 5 bin TL’lik ikramiye bize göre yarayı kanattı. Emeklilere karşı takınılan tutum zaten adaletsizdi. Adaletsizlik şimdi bir de emeklinin kendi içinde yaşatıldı. Emeklinin bu öfkesi günebakış Gazetesinde “İkramiyeyi alan da alamayan da tepkili” başlığıyla verildi.

 Geçtiğimiz haftanın bir diğer gündem maddesi Forum AVM’nin hukuksuzluğunun zirve yapmasıydı. Ek binasını hukuksuz bir biçimde yapan Forum AVM sıra yapı kullanmaya gelince yine yasaları takmaz oldu. Yasaların uygulanamadığı Forum AVM’yi büyükşehir zabıtası kapatamadı. Hukuksuzluk örtülmek için dosya encümene sevk edildi ve 30 günlük süre verildi. 30 gün geçtiğimiz hafta bitti. Forum AVM yetkilileri bu 30 günü de dinlemedi. Şimdi gözler Büyükşehir’e çevrildi. Bakalım Büyükşehir yönetimi Forum AVM’nin altında mı kalacak? Yoksa hukuku mu uygulayacak. günebakış olarak bu konuyu yarın ayrı bir başlıkta yorumlayacağız.