Cumhuriyet Bayramında Cumhuriyetçiliği Sorgulamak!..

Bir garip döneme girdik. Artık insanların Cumhuriyet sevgisi veya saygısı bile sorgulanır oldu. Türk bayrağı asmak, taşımak, sallamak, heyecanını yaşamak yetmez oldu. İnsanlar artık Atatürkçülük sınavına da tabi tutulur oldu. Üstelik “Atatürk sevgini göreyim!” diyecek cinsten... Bu yaklaşım Atatürk düşmanlığı ile alakalı değil. Türk bayrağını taşımak sorgulanıyor. Bayrak yanında bir de Atatürk posteri isteniyor.

Biz Türk bayrağının Atatürk sevgisinden veya saygısından ayrı tutulamayacağına inanıyoruz. Cumhuriyetin kurucusunun Atatürk, bayraktaki ay ve yıldızın Cumhuriyetin sembolü olduğunu zaten herkes biliyor. Kimsenin bir sorunu da yok. Bayrağın ortasında Atatürk resmi aramak veya bayrak taşıyanlara “Neden Atatürk fotoğrafı yok?” demenin ideolojik bir refleks ve istismar olduğuna inanıyoruz. Atatürk’ü yalnızca kendine ait kabul edip, fotoğrafını asmayan, taşımayan veya konuşmasında anmayanları “Atatürk düşmanı” olarak görmeyi tamamen ideolojik samimiyetsizlik olarak değerlendiriyoruz. Bu ülkede Cumhuriyet düşmanlığı hiçbir zaman taban bulmadı. Kimse Cumhuriyeti tartışmadı. Tartışmanın ana odağı, Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırabilmek olmalı. Sadece sandık kurmak, seçmek ve seçilmek yetmiyor. Cumhuriyeti ilelebet yaşatabilmek için demokrasi ile yoğurmak ve taçlandırmak gerekiyor. Yoksa İran’daki rejimin adı da İran İslam Cumhuriyeti... Onlar da sandık kuruyor. Ama nasıl bir Cumhuriyet? Yüzüncü yılını kutlarken de hala bu tartışmalar mı olmalı?..
Bu konuya neden girdik? İYİ Partililer son zamanlarda Cumhuriyet fikrini veya eylemini Atatürk üzerinden test etmeye başladı. Dün MHP’de birlikte olanlar, şimdi MHP’li seçilmiş eski arkadaşını Cumhuriyetçilikle test ediyor. Çarşıbaşı’ndan bahsediyoruz. Çarşıbaşı Belediye Başkanı Mümin Nuhoğlu’nun insani ilişkileri, belediye çalışmaları, ilçe vizyonu bir yana... Cumhuriyetçiliği tartışılıyor. Neymiş!.. Cumhuriyet Bayramı töreninde yaptığı bir konuşmada Cumhuriyet isminden ve Atatürk’ten hiç bahsetmemiş. “Bayrak” demiş, “vatan” demiş. Biz de dinledik. Heyecandan içinden geldiği gibi o kadar konuşabilmiş. Konuşmasının içinde Cumhuriyet Bayramı veya Atatürk geçmediği için Mümin Nuhoğlu’nun Cumhuriyetçiliği veya Atatürk’e saygısı tartışılabilir mi? Bu nasıl bir siyaset anlayışıdır!

Benzer bir tablo Vakfıkebir Kaymakamlığı etrafında yürütülüyor. Vakfıkebir kaymakamı hükümet konağına Atatürk posteri asmamış!.. Alın öyleyse!.. Atatürk düşmanı mı? Kamu kurumlarına Türk Bayrağı asma zarureti var ama Atatürk posteri asma zarureti yoksa nasıl olacak? Bulsun assınlar!.. Asmıyorlarsa kafalarında sorun mu var? İYİ Parti’nin ilçe başkanları böyle bir çizgi izliyor. Öylesine kaygan bir çizgi ki dün birlikte oldukları yol arkadaşlarını bile mahkum eden bir çizgi. Bununla birlikte oy devşirmeyi düşünüyorlarsa önce müttefikleri CHP’ye bakmalılar. Yok eğer “Bizim oy kaygımız yok. Sadece Atatürkçülük arıyoruz.” diyorlarsa aldıkları oyları saymaları gerekecek.

Bu ülkede ne Cumhuriyet tehlike altında, ne demokrasi, ne de laiklik!...  Cumhuriyetin de, demokrasinin de gerçek sahibi Türk milletidir. Millet; Cumhuriyeti, demokrasiyi ve laikliği özümsedi. İdeolojik kaygı veya oy uğruna korku tünelleri oluşturmak isteyen siyasiler önce kafalarını normalleştirmeli. Milleti şucu veya buculuk adına sorgulamayı artık bıraksınlar. Millet tek yürek ve Cumhuriyetin bilincinde... 100 yıldır Cumhuriyeti koruyan bu millet, ilelebet yaşatmaya da muktedirdir. 100 yıllık Cumhuriyet üzerinden ideolojik kaygı beslenmez.