BİRİSİNE KIZIP DİNİNDEN DÖNMEK Mİ?

Son zamanlarda sosyal medyayı takip edenler epeyce bu denli olaylara şahit olmuşlardır. Adam hiç düşünmeden yazıyor “Vallahi bunlara kızıp camiye gitmeyi ve namaz kılmayı terk ettim” diyor.
Çok enteresan, az da değil.
Sadece sosyal medyada değil bir takım dostlardan da duyduk sohbetler sırasında. İnceledim bir türlü sonuca varamadım. Acaba “Bunlardan” kasit kim, şikâyet siyasi mi yoksa şahsi mi anlayamadım. Kime veya kimlere kızmış?
Dedim ki “Arkadaş Cami’ye gitmek ibadet ve namaz içindir, namaz da sadece Allah için ve ona ibadet içindir. Sen Cami’ye ve namaza “Bunlara” gösteriş için mi gidiyordun yoksa Allah için mi?
Hani bir söz vardır “Papaza kızıp oruç bozulmaz” ya. Kime kızdın, kimden yüz çevirdin? Bana göre aslında senin ne camiye ne de namaza gönlün yoktu da birilerini bahane edip terk ettin. Tabii bir de dediğin doğru ise.
Belki de hiç uğramadın ya neyse. Farz edelim ki yaparken bana kızıp namazı terk ettin. O zaman zaten senin bu işte gönlün yoktu ki, bana kızıp Allah için olan ibadet ve cami terk edilir mi? Ha, Cenab-ı Allah’a kızıp terke etmiş olsan eyvallah.
Esasen konu ne biliyor musunuz? O terk etmedi, Gönlünde gerçek Allah için ibadet aşkı olmadığından, bir iki kez -dediği gibi- camiye gitmiş, namaz da kılmış ise orada mutlaka cemaate ve hocalardan birine kızmış ve kıvırmıştır.
Aslında o kıvırmadı onu “Namazdan ve cami den kovdular”.
Kim kovdu? Dersen… Kovdular, kovdular…anlayın işte.  Bu dergâhtan kovuldun.
Şimdi bu konuyu şu kısa hikâye ile pekiştirelim.
HİKÂYE; Vakti zamanında efendi ile kölesi yolda geziniyor. Köle efendisine rica eder. “Efendi müsaade ette şu camide iki rekat namaz kılayım.
Efendisi de demek ki iyi bir adammış, “Gir kıl ve hemen gel dışarıda seni bekliyorum” der. Fakat köle iki kılar, dört kılar bir türlü camiden çıkmak bilmez.
Efendisi biraz kızgın ona bağırır. “Ulan nerde kaldın çıksana dışarı” der.
Kölesi; “Efendi, beni bir türlü dışarı çıkmaya koymuyorlar”.
Efendisi sorar dışarıdan ona bağırarak: “Kimmiş ulan o seni dışarı bırakmıyor?”
Köle cevap verir: “Efendi beni dışarı çıkmaya bırakmayan, seni içeri koymayandır”. der. Uzun lâfın kısası bu. Kendi kabahatinize başka yerden bahane aramayın. Hepinize iyi haftalar, Selamlar.