Trabzon'da İki Gelişme

TRABZON MUTLU KÖY PROJESİ VE ÖZEL ÇOCUKLAR

Dün Trabzon’un en muhteşem, en mutlu ve insana yapılan en güzel yatırımını izledik. Ortahisar Belediyesinin ‘Mutlu Köy Projesi’ni gezdik. Mağmat Bölgesinde yeşilin ortasında iklimi bambaşka bir alanda bir köy oluşturulmuş. Özel çocukları mutlu etmeyi amaçlayan bir köy. Ortahisar Belediyesinin projelendirdiği ve hayata geçirdiği bu projenin aklını vereni yapma iradesini göstereni ve hayata geçirenini yürekten tebrik ediyoruz. Dün orada özel çocuklarla röportajlar yaptık, onların mutluluğunu paylaştık. Kimi tekstil alanında, kimi ahşap/marangozluk, kimi de takı alanında eğitim alıyor. Tarımı ve hayvancılığı unutmadık. Tarım ve hayvancılıkta şu ana kadar eğitimini tamamlanış 10 civarında özel genç belediye kadrosuna alınmış. Onların çalışmasını, aşkını, sevgisini ve hayata bakışını görmelisiniz.

Gözlemlediğimiz kadarıyla şu ana kadar gerek istihdam ve gerekse kurs bağlamında 25 özel çocuk devam ediyor. Biz bunun 100’e kadar ulaşabileceğini düşünüyoruz. Bin civarında tavuk bakımıyla yumurta üretiliyor. İki mega serada domates üretiliyor. Bunların ekonomiye sağlayacağı katkı o gençlerin maaşını çoktan çıkaracaktır. Yani özel çocuklar, üreterek kazanıyorlar. Önümüzde mantar tesisleri var ve diğer örnek tesisler… Gördüğümüz bu işe başlamaktı. Bu projeyi başlatan ve örnek bir proje olarak hayata geçiren Ortahisar Belediye Başkanı A. Metin Genç’i yürekten tebrik ediyoruz. Başkan Genç, dünkü açılışta yaptığı konuşmada 11 dönüm alanda hayata geçirdikleri projenin maliyetini 16 milyon lira olarak açıkladı. İnanınız ki bu rakam o özel çocukların birine bile harcansa takdire şayandır. Ancak onlarca özel çocuğun yararlanacağı örnek muhteşem tesisler ihdas edilmiştir.

Son olarak şunu söylemek istiyoruz. Bir hafta sonu ister özel aracınızla ister belediye aracıyla Mağmat Boğazı’ndaki bu tesisleri mutlaka ziyaret etmelisiniz. Orada eğitim alan çocukları mutlaka izlemelisiniz. Hem mutlu olmak için hem de ibret almak için. Ziyaretinizin sonunda emeği geçen herkese dua ederek ayrılacaksınız. Bir özel çocuğu sevindiren aslında bütün insanlığı sevindirecek kadar güzel bir şey yapmış demektir.

HHH

TEKSTİLKENT OSB’Sİ İSİTEMİYORUZ. BİR İLÇEMİZİ YATIRIMDA 5. BÖLGE YAPIN YETER

Son iki yıldır Trabzon’a TEKSTİLKENT kurulması için mücadele edenlerin sesi olduk. Başta İhracatçılar Birliği Başkanvekili A. Hamdi Gürdoğan olmak üzere bu konuyu takip eden herkese yayın kuruluşlarımızda yer verdik. Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı Mustafa Varank, Trabzon merkezde bir bölge yapma sözü vermişti ama yapılmadı.

Biz Maçka ilçesinin kalkınmada 5. ya da 6. bölge ilan edilmesini savunuyoruz. İstihdam anlamında Trabzon merkezin desteği arkasında olacağı için eleman bulmakta sıkıntı çekmeyecektir. TEKSTİLKENT OSB’si kurulması fikri bize göre ötelemedir. Yok efendim Araklı’da bir yer varmış, yarısı hazinenin yarısı vatandaşınmış. Vatandaşın yeri istimlak edilecekmiş, sonra ne olacak? TEKSTİLKENT OSB’si kurulacakmış. Ne yazık ki TTSO Başkanımız da buna inandı. Biz böyle bir projenin hiçbir zaman hayata geçeceğine inanmıyoruz. Bu projeyi ortaya atanlar Araklı’daki o şahıs arazisinin hemen istimlakını yapar, ‘Bismillah’ derler. Yoksa Araklı Belediyesi istimlak yapacak da TEKSTİLKENT OSB’si kurulacak demek hayal demektir.

DKİB Başkanvekili A. Hamdi Gürdoğan, bölgedeki bütün gelişmelere vakıf olan bir STK Başkanı. Giresun’da yatırım yapan taksitçileri konu alan bilgileri bizimle paylaştı. Giresun’da kurulu GİTEKS ve GİYSUN firmaları dünyanın lider firmalarına tekstil üretiyor. Tam iki bin kişi istihdam ediyor. Trabzon ise Araklı’ya TEKSTİLKENT OSB’si kurulmasını bekliyor. Yani hikayeyi bekliyor.

Bir kez daha aynı şeyi söylüyoruz. TEKSTİLKENT OSB’si istemiyoruz. Vazgeçtik. Trabzon’un Akçaabat, Yomra veya Maçka ilçesini yatırımda 5. bölge ilan ediniz. Fabrika kurmak isteyenleri Trabzon bulur getirir. Siz yeter ki bu bölgede tekstil atölyesi kurmak isteyenlere 5. bölge teşviki veriniz. Bütün isteğimiz bu. Para falan istemiyoruz. Bir kararname istiyoruz. Çünkü bir tek derdimiz var, göçü önlemek. Trabzon’un çocuklarını Marmara’ya, Ege ve Akdeniz’e göndermemek."