UĞUR DÜNDAR GİBİ’LER İÇİN KUDÜS’Ü ANLAMA REHBERİ

Kudüs kelime manası ile kutsal ve temiz tapınak demektir.

Kudüs’e Büyük peygamberlerin şehri ya da altın oranlı şehir de denilebilir. Üç dine göre Allah katında yerde ve gökte çok değerli olması hasebiyle yüce yaratıcı kuran ı kerimde birden fazla ayette Kudüs’ü bereketli toprak olarak nitelendirmektedir.

Tevrat’a göre İsrail kralı Davut milattan önce Kudüs’ü birleşik İsrail krallığının başkenti olarak inşa etmiş ve oğlu kral Süleyman’ın ilk tapınağı şehrin içinde kurmuş olması münasebetiyle Yahudiler için Kudüs kutsal bir şehirdir.

İncil’e göre Nasıra’lı İsa’nın bu şehirde çarmıha gerilmiş olması Kudüs’ü İseviler için de kutsal kılmaktadır.

Mekke ve Medine’den sonra İslam dinine göre Kudüs üçüncü kutsal toprak kabul edilir. Kudüs’te bulunan Mescid’i Aksa MS.610 yılında ilk kıble olmuş ve Kuran-ı Kerime göre HZ. Muhammed (sav) Miraç’a buradan yükselmiştir.

Hattı zatın da Kudüs; Dünya Müslümanlarını bir defa ilgilendiriyorsa, çemberi genişleterek baktığımızda Osmanlı devletinin devamı olan Türkiye Cumhuriyetini, dolayısıyla Müslüman Türkleri iki defa ilgilendiriyor demektir.

Zira;

1517 yılında Yavuz Sultan Selim’in Kudüs’ü Osmanlının himayesine almasıyla 1917 yılına kadar Kudüs tam dört yüz yıl Türklerin hamiliği altında kalmıştır.

Deneyimli gazeteci uğur Dündar yaptığı açıklamaya göre; Atatürk’ün en yakınında bulunan isimlerden Falih Rıfkı Atay şöyle bir cümle kullanmış;

‘Floransa ne kadar bizden değilse Kudüs de o kadar bizden değildir’!

Bende bu cümle üzerine hem Uğur Dündar’a seslenecek hem de birkaç düzeltme yapacağım.

1-     Bu cümle Rıfkı Atay’a ait olmakla birlikte aslında Dündar burada başka bir adrese atıfta bulunuyor. Yani aslında diyor ki; Atatürk’ün yakınından birisi bu. Aslında Cümle içerisinde gizli bir şeytanlık var. Bir kişinin adının başına en yakınındakilerden birinin sözünü ekleyerek saçma sapan fikirlerinize güya o söylemiş gibi Mustafa Kemal’i referans gösteremezsiniz.

2-      Eğer Mustafa Kemali tanısa idiniz bizimle ilgisi olmasa bile mazlum milletlerin yanında olmamız gerektiğini defaatle seslendirdiğini bilirdiniz.

3-     Elli yıl boyunca gazetecilik yapıp ülke gerçeklerinden coğrafi gerçeklerden ve uluslar arası ilişkilerden bu kadar uzak kalabilmeyi nasıl başardığınız da ayrıca şaşkınlık veren bir durum.

4-     Rıfkı atay tabiî ki okunabilir. Yalnız mevzu Filistin, Kudüs ve İsrail olduğunda HZ. Ömer, Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim den bahis edilmeli, onlardan referans alınmalıdır.

5-     Unutmamak gerekir ki İslam dininin yeşil bayrağı dünyada bulunan tüm bayrakların üzerinde Ay yıldızlı al bayrağımızı da kapsayan ölçülerdedir.

6-     Uğur Dündar ve benzeri gazeteci, politikacı ve akademisyenlerin ortak özellikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin başka ülkelerde asker bulundurmasından ya da Ortadoğu da bulunan Müslüman azınlıkların koruyucusu olmasından dolayı rahatsız olmalarıdır.

Öyleyse tüm bu zulme karşı duran ve elinden bir şey gelmese de en azından birkaç kelime ile bu vahşete lanet okuyan Müslüman Türk halkı adına bir soru sormak istiyorum.

Falih Rıfkı Atay ‘Floransa ne kadar bizden değilse Kudüs de o kadar bizden değildir’! demiş ya.

Mesela bizlerde; İsrail başbakanı Netanyahu neyse Uğur Dündar da odur diyebiliyor muyuz?