İnsan olmak yada dindar olmak hangisini tercih edersek edelim. Her iki durumda da iyi huylu adaletli, doğrudan yana ve de insani görev dediğimiz bütün şartları getirmeli. Veya dini vecibelerde ibadet dışında kalan toplumda sosyal yaşam içinde güzel ahlaklı olmayı bilmeli.
İşin doğrusu her iki durumda da insan olmaktır salık verilen. Adil, dürüst, yalansız, riyasız, hoşgörülü, temiz, bakımlı, düzenli, eşine, işine, aşına sahip, düşkün halden anlayan, lokmasını değil insan ile bazen bir hayvan ile de paylaşmayı bilen, hakkına razı gibi güzel ahlak ve de hak dinlerin hepsinde insanda beklenen hallerdir. Hem dünyevi hem de uhrevi durumların her ikisinde de beklenen budur.
Peki ya biz ne yapıyoruz her şeyi kendimize, göre iyi kendi çıkarımız doğrultusunda kötü yapıyoruz. Her durum bizim için insan olmaktır. Hele hele bize bir iyiliği dokunmuş, güzel bir davranışı olmuş herkes iyidir. Biz onu iyi görür ve öyle değerlendiririz, kendimizi de o çizgide görmeye başlar ve asli değerlerimizden uzaklaşmış oluruz.
Ya aklımız onu sormayın gitsin. En zeki, en akıllı, en iş bilir, en başarılı adeta tek adam, aranan kişi, cümlede ve sözde kendimizi acil durum materyali gibi görürüz. Fakat iş icraata geldiğinde ilk becerimiz Google den bilgi çalma, işin ehlinden muhabbet ile tecrübe bulma, işin ehlini yerme, kırma ve ortadan kaldırma.
İş icraata geldiğinde ise göz boyama, illüzyonist haller, bolca cümleler, acil tavırlar, iş bilir, işi kalabalık görüntülerle hızlıca sonucu getirmeye çalışmak. Veya gayet sakin ve aralarda durup, düşünüp, gizli saklı denemelerle sonuca varış yolunda kervanı yolda dizeriz.
Sonuçlar bazan eh, bazen peh, bazen de evet olup yol alırız. Ardımızda kırıp döktüklerimizin kolay unutulup yeni başarılar elde etmek için heyecanlı, gösterişi üstün ve bazen de dostane tavırla avladıklarımızı senaryolar içine dizip görüntüler oluşturarak yeni sayfalarda devam ederiz.
Velhasıl kelam toplum bizden namaz ise namaz görüntüsü, güzel söz ise güzel sözler, doğruluk görüntüsü ise ezberletilmiş etrafa, misal “adamın dibi, adam gibi adam…” şaşaalı bir birini şımartma sözleri ile aynı düşünce ve dünya bakısı, insan olma yetisi içinde gruplaşarak keyifle yol alırız yaşamda.
Eee ne oldu şimdi biz millet desin diye, etrafımız görsün bilsin diye adamlık, insanlık mı yaşıyoruz. Ya vicdanımız onu hiç hesap ettik mi?
Gün içinde yaptıklarımızı akşam tarafsızca sorguya çektik mi? Yada aman boş ver kimsenin malını çalmadım, yalan şahitlik de etmedim, kimsenin tavuğuna pışt demedim, bunun neresi kötü varsın beni iyi bilsinler, iyiyim zaten diyerek kendimizi mi aldatalım.
Sahi aldatmak ondan mı kolay acaba?
Yada birini eleştirmek, hayatını didikleyip özellerini bir suçmuş, hataymış gibi ortaya koyarak onun şemsiyesinde işimize yarayanları toplamak mı?
Aslında bunun en sağlam kılıfı din, iman ve insanlık ile piyasa edip sonra da
“kırk haramiler kırk haramiler
biz haramiyiz, hep haram yeriz
kırk haramiler kırk haramiler
doğruluk niçin, biz haram yeriz
(nakarat):
asmak kesmek kelle uçurmak
hırsızlıktan altın vurmak” şeklinde kendimizi aslında kandırmış görüntüde ise haklı görmüş oluruz. Oysa gerçek bu değildir. Gerçek insan, gerçek iman ve dindar olmak vicdandan öte bir durumdur. Aklımızın kafamızda dolaşan tilkileri yönlendirmesi değil. Esas akıl olan vicdan yönlendirmesi ile yol almalı ki günümüzde o vicdan da namüsait yollara düşmüş, hırsımıza, kıskançlığımıza ve tembelliğimizin acizliğine yenik düşmüştür.
Böylece insanlık da dindarlık da mahcup ve mahzun vicdanlarda saltanat sürmektedir. Onu görmek, duymak ve yaşamak çok ama çoook zorlaşmıştır. İlle de görmek ve yaşamak istiyorsak oturup kendi yaşamımızı sığaya çekip hesap kitap yaparak dosdoğru hal ile yaşarsak insanlığın bir sarayı da bizde olmuş olur.
Ne gerek var taştan, kumdan, ağaçtan, camdan saraya. Hele bir insan ol, birde imanına sahip ol da gör ki ne saraylar var….
Halis iman ile sahih insan olmamız dileğiyle..
Selam, Saygı ve Selamlarımla…
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.