Bundesliga’nın bu sezon hâlihazırdaki seyirci ortalaması 41.135. En yüksek ortalamaya oynayan takım 81.365 ile Borussia Dortmund. (Bu aynı zamanda dünyanın en yüksek ortalaması)
Bilindiği gibi Borussia Dortmund geçen sezon şampiyonluğu son maçta kaptıran takım. Yani büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Fakat bu onların takip eden sezonda stadın kapasitesini seyirci ortalaması yapmasına engel olmadı.
Bizdeki durum malûm. Ortalama 11.729. İşin en acı tarafı bu değil. Taraftar diye tanımlanan kesimlerin ezici çoğunluğunu kesip almış dört büyük kulübün seyirci ortalaması başarıyla doğru orantılı olarak ciddi dalgalanmalar gösteriyor. Tribünlerden çekilen seyirci ekran başından da çekiliyor ve yayıncı kuruluş aboneliklerini iptal ettiriyor.
Trabzonspor biraz farklı…
Dört büyük kulüp diyerek hepsini aynı sepete koymuş gibi olduk ama Trabzonspor taraftarı bu durumun bir parça istisnasını oluşturuyor. Takımın saha sonuçları ve sıralamadaki yeri çok kötü olsa bile ne tribünde ne de ekran başındaki seyirci sayısı diğer büyükler kadar düşmüyor. Geçmiş yıllarda Trabzonspor’un çok kötü olduğu bir sezon Galatasaray da şampiyonluk yarışından kopmuştu. İşte o sezon yayıncı kuruluş aboneliği olan bir mekânın sahibi arkadaşım “Trabzonspor’un durumu ne olursa olsun burada 15-20 kişi mutlaka oluyor. Dün akşam Galatasaray maçında sadece dört kişi vardı.”
Bu başarı odaklı taraftarlık anlayışı ülke futbolunu korkunç ve içinden çıkılmaz bir kısır döngüye mahkûm ediyor. Trabzonspor’u istisna edersek, -ki rakamlara bakıldığında kulübümüze iltimas geçmediğimiz anlaşılıyor- İstanbul’un üç taraftarlı kulübü başarı ihtimalinden uzaklaştıkça futbolun ekonomisi zayıflıyor, toplumu oyalama misyonu sekteye uğruyor. Futbolu yönetenler de bunu bildikleri için gerekeni (!) yapıyorlar. Sonuçta İngiltere Premier Leage’e alt kümeden yükselen bir kulübün aldığı ayakbastı parası bizim Süper Lig’deki kulüplerin bir sezonda aldıkları paranın toplamından fazla oluyor.
Bu böyle gitmez, gidemez…
Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Zaten hiçbir zaman başlanmaması gerekirdi. Yani ilk düğme yanlış iliklenmiştir. Ülkenin kıt kaynakları toplumu uyuşturmak, avutmak meşgul etmek için harcanmış, sonuçta bugüne gelinmiştir. Dünyada çoktan endüstri haline gelen ve herkese kazandıran futbolun bizdeki hali kara delikten başka bir şey değildir.
Futbolu sevk ve idare eden güçlerin istikamet değiştirmelerini beklemek boş hayaldir, çünkü kendi iradeleriyle hareket etmemektedirler. Yoksa başka branşlarda dünyada iyi kötü başarılar elde eden ülkemizin futbolda da aynı başarıları göstermesinin önünde aşılmaz engeller yoktur.
O halde Trabzonspor’un kendi işine bakması icap etmektedir. Yukarıda birkaç defa vurguladığımız gibi camia başarı odaklı taraftarlıktan nispeten uzaktır. Trabzonspor’un sırf başarı odaklı bir taraftarlık anlayışı olsa bunca yıldan sonra ortada camia diye bir şey kalmazdı.
O halde kulübü yönetenlerin yapması gereken bir an önce üreten bir Trabzonspor inşa etmektir. “Üreten” deyince doğal olarak ilk akla gelen altyapıdır ve tabii ki altyapının bir an önce rehabilite edilip A takıma kaynak oluşturması gerekir. Fakat altyapı deyince akla sadece Trabzonlu çocuklar gelmemelidir. Ülkenin ve dünyanın dört bir yanından yetenekli çocuklar keşfedilip altyapıya, sonra da A takıma kazandırılmalıdır. Mesela Messi Barcelona’yla özdeşleşmiştir ama küçük yaşta Arjantin’den alınıp getirilmiştir. Yine Barcelona’da halen oynayan ve parlak gelecek vaad eden çok sayıda futbolcu vardır yine farklı ülkelerden keşfedilen.
Hem seyirci ortalamasında hem de üretken altyapıdan olumlu örnekler verdiğimiz zaman “Efendim tabii onlarla biz çok farklıyız” diye başlayan itirazlar geliyor. Bunlar başarının şartları. Eğer farklıysak ve bunları asla düzeltemeyeceksek o zaman futboldan vazgeçmemiz gerekiyor. Hiç kusura bakmayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.