Halil Konakçı, Trabzon konferansında ilginç bir konuya temas etti. Aslında çok ilgisi olmamasına rağmen Trabzon’un Ayasofya’nın cami olarak yeniden açılmasına da karşı çıktığını söyledi. Kimileri bunun yersiz ve mesnetsiz olduğunu dile getirdi. O tarihi yaşayanlardan biri olarak Konakçı’nın yaklaşımını doğru buluyoruz. Bu çerçevede Trabzon Ayasofya’nın açılışına direnen kesimin içinde AK Partililerin de olduğunu şehrin zabıt katiplerinden biri olarak kayıt düşüyoruz. Şimdi önce Trabzon Ayasofya’nın kısa bir tarihine yer veriyor sonra açılış sürecini değerlendiriyoruz.
+++
Trabzon Ayasofya Camii Fatih’in Trabzon’u Fethinden sonra 1600’lü yılların başından itibaren, o bölgede Müslüman nüfusun artması ile Cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ta ki 1959 yılına kadar.1959 yılında cami Restorasyon amacıyla kapatılmış ve Edinburg Üniversitesinden getirilen iki oryantalist akademisyenin gözetiminde freskler ortaya çıkarılmış ve 2013 yılına kadar bu yapı, hiç bir kanuna, düzenlemeye, hukuka dayanmadan mülkiyet sahibi Vakıflar genel müdürlüğünün kullanımından alınarak cebren müzeye dönüştürülmüştür.
Vakıflar Genel müdürlüğü 1963 yılından 2013 yılına kadar kendi tapusundaki Ayasofya’nın kullanımını her türlü girişime rağmen bir türlü başaramaz. 1977 yılında MC hükümeti döneminde Erbakan hocanın eniştesi Prof. Osman Çataklı Vakıflar Genel Müdürü olarak cami geri almak için mücadele etse de Ayasofya’nın kullanımını elde edemez. Ancak o dönemde direkt Yargıtay’a bir dava dilekçesi yazdırır. Konu Yargıtay’ı ilgilendirmediği için dava açılmaz ve dilekçe öylece kalır. Ta ki 2010 yılında Yargıtay’ın dosya temizliği yapmasına kadar dilekçe orada durur. 2010 yılında bulunan dilekçe Anayasanın mülkiyeti düzenleyen ilgili maddesine göre hüküm verilmek üzere Trabzon asliye hukuk mahkemesine gönderilir. Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesi 2012 yılında, "Ayasofya’nın Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait bir mülkiyet olduğundan sahibine devrine karar verir." Bu karar üzerine Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü Ayasofya’yı devralır ve Tapusunda, Cami olarak tescillenmiş, 350 yıl cami olarak kullanılmış bu eseri yeniden Cami olarak kullanıma açmak için çalışmalara başlar.
O dönem Vakıflar Bölge Müdürü olan Mazhar Yıldırımhan, konuyu Genel Müdürlüğe intikal ettirir. Dönemin Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kafasında Ayasofyaları tekrar ibadete açma fikri vardır. Önce küçük Ayasofyalar ardından büyük Ayasofya ibadete açılacaktır. Başbakanın iradesi, Genel Müdürlüğün ve ilgili bakanın onayı ile Trabzon Ayasofya 2013 yılının Temmuzunda ibadete açılır. Bu kısa tarihi notu kaydettikten sonra işin esasına gelmek istiyoruz. Yani Halil Konakçı Hoca’nın; “Trabzon, Ayasofya’nın açılışına karşı çıktı” söylemine gelmek istiyoruz.
Ayasofya Fethin sembollerinden biridir. Fatih Sultan Mehmet’in vakfına tapuludur ve tapuda " Çeşmesi olan Bahçeli Kargir cami" olarak geçmektedir.
2013 yılında siyasi iradenin Anayasa hükmü gereği camiye dönüşmesi için onay verdiği Ayasofya’nın, ibadete açılmasına ideolojik olarak Ankara’daki Trabzon Vakfı başta olmak üzere pek çok kişi, basın, karşı çıktılar ve aleyhte bir kampanya başlattılar. İş Yunan sitelerine kadar düştü. Oralardan itirazlar hatta hakaretler yapıldı. O dönem İdeolojik itirazcıları anlamak mümkündü ancak işin vahim yönü, kararı veren siyasi iradeye yani o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesine kendi atadığı il başkanı, kendi seçtiği milletvekilleri, Şehrin bakanlarının bile karşı çıkmasıydı… Kimi açıktan kimi el altından Ayasofya’nın Cami olarak ibadete açılmasına muhalefet ettiler. Dönemin bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan hem siyasi iradenin tavrını zaafa uğratmamak hem de Ayasofya davasına inanmış bir dava adamı olarak tek başına bütün saldırı ve hakaretleri göğüsleyerek Ayasofya’yı ibadete açtı. Elbette ki günebakış olarak biz de bir dava ahlakı çerçevesinde sorumlu davranmayı elden bırakmadık. Dönemin Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem de bu mücadelede dimdik durdu ve Ayasofya’nın ibadete açıldığı gün Trabzon’a gelerek cemaatle ilk namazı kıldı.
Dönemin AK Parti İl Başkanı hiç bir sorumluluk almadığı gibi ne basına bir tek demeç vererek meseleye sahip çıktı, ne de ilk ibadete açılıştaki namaza iştirak etti. Meseleye olabildiğince uzak durdu. Ama gel gör ki Tayyip Bey, bu arkadaşı 3 dönem milletvekili yaptı. Şehrin o dönemdeki bakanlarını, bakan yardımcılarını zikretmeye gerek yok. Hep Ayasofya’ya karşıtlıkları ile hatırlanırlar. Hiçbiri tek başına Ayasofya davası için boğuşan dönemin Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan’a destek olmadı.
+++
Açılıştan bir süre sonra Tayyip Bey Trabzon’a gelmişti. Programının yoğunluğu nedeniyle kendisi Ayasofya’ya gidemedi ancak kızı Sümeyye Erdoğan’ı göndererek tavrını net olarak ortaya koymuştu. Buna rağmen AK Parti’nin il başkanı ve milletvekilleri Ayasofya’ya ayak basmadılar. Ta ki Tayyip Bey’in havaalanında kendilerini toplayıp fırça atmasına kadar. Tayyip Bey havaalanında milletvekilleri ve il başkanına “Siz niye Ayasofya’nın cami olarak tekrar açılmasına karşı çıkıyorsunuz? Şimdi ben buradan Ankara’ya gidiyorum siz de doğru Ayasofya’ya namaza gidiyorsunuz." demişti. Dönemin milletvekilleri, il başkanı ve eski bakanı yatsı namazı sonrası koşa koşa Ayasofya’da namaza gittiler. Onların bu trajikomik durumları günlerce şehirde dilden dile yayılmış basında konu olmuştu.
Düşünsenize Fethin sembolü, 350 yıl cami olarak kullanılmış sonrasında bir İngiliz’in restorasyon oyunu ile ibadete kapatılmış bir caminin yeniden ibadete açılmasına, muhafazakar kimlikli, aslında hepsinin bir şekilde namaz kıldığı il başkanı, milletvekilleri, bakanları Ayasofya’da emir ve talimatla namaz kılıyor.
Trabzon Ayasofya’sının ibadete açılmasına katılmayan dönemin il başkanı ve bir önceki il başkanı İstanbul Ayasofya’sının ibadete açılmasında sosyal medya hesaplarından bol bol resim yayımlayarak poz vermelerini de manidar bulmuştuk.
Bir tarafta görevini ve sorumluluğunu bir dava şuuru ile yerine getiren, bu nedenle hakarete, yazılı ve sözlü saldırılara, hatta The Econımistin eleştirisine maruz kalan bir bölge müdürü Mazhar Yıldırımhan, diğer tarafta yukarıda ahvalini anlattığımız partililer… Halil Konakçı Hoca, “Trabzon, Ayasofya açılırken direndi.” derken, muhtemelen dönemin AK Parti yetkililerini bunun dışında tutmuştur. Lakin bilinmelidir ki Tayyip Bey’in, makam-mevki ve unvan verdiklerinin hemen tamamı Ayasofya’ya direnenlerin içindeydi. Ayasofya’nın açılışına tüm benliği ve kimliği ile bir dava olarak sarılan isim ise ne yazık ki hep kenarda tutulmuştur. Önemi yok. Biz dostumuzun Allah bilsin diye ve Allah’tan bekleyerek yaptığına inananlardanız.
Tarih bir hafızadır. Herkesin tavrı, davranışı, duruşu, kişiliği bu hafızaya kaydedilir. Bu dünyadaki kayıt insanlar için bir ibret ve ders olur. Ancak esas öbür dünyada bu kayıtlar bir hesap olarak insana sorulur.
Halil Konakçı hocanın Trabzon’da Ayasofya ile ilgili söyledikleri o günleri yaşayan bir gazeteci olarak bizi yeniden tarihe kayıt düşmeye götürdü.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(4)Yunus Kraça - Fethin sembolünü Yenicuma Camii diye biliyoruz
Hamburg Dan Temel Yilm - AKP trabzon milet altatma ya Atay oluyorlar sadece seçimlerden seçime hazırlıyorlar trabzon halkını
Fahrettin - Sadece şovmenlik yapan bir kişidir iyi biliyorum çünkü her kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse zalimin kafirin fas'ın ta kendisidir ayeti celileleri için bu devirde olmaz diyecek kadar ayeti kabul etmeyen kişi
Hasan Yavuz - Allah razi olsun Ali bey, sayeniz de biz de aydinlanmis olduk.
Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.