Türk dil kurumuna göre konuşmak; düşünceyi sözle ifade etme işiymiş!
Bu tanım acil değiştirilmeli yerine daha geniş ve kapsayıcı bir tanımlama yapılmalıdır.
Eğer bizler iletişim kurmanın yolunu eylem yerine iş olarak niteliyorsak amiyane tabirle mevzunun en başta canına okuduk demektir.
Birkaç gün önce ilk okula devam eden oğluma kelimeyi hecelerine ayırma konusunda yardımcı olayım dedim demez olaydım, bir nesil önce öğrendiğimiz neredeyse tüm bilgilerin şimdinin çöp kutularına atılmış durumda olduğunu gördüm. Oysa dil bilgisi kuralları bu kadar kısa sürede bu kadar çeşitli şekilde değişebilen kurallar değildir olmamalıdır.
Peki dil bunca değişime ya da tahribata karşı kendi savunmasını yapabilir mi? Dil canlı olduğu kadar da savunmasız, müdahalelere açık bir olgudur aynı zamanda bu sebeple kendini savunamaz.
Türkçe öğretmenleri bu yeni bilgileri nereden devşirdi ya da kafamıza çivi gibi çakılı bizim öğrendiğimiz Türkçeye ne oldu? Daha bunun gibi bir sürü soru aklımızı allak bullak ediyor şimdilerde.
Daha da önemlisi peki gençler konuşma, kendini ifade etme, iletişim konusunda ne durumdalar?
İnsanın konuşma yeteneğinin gelişmesi kendini ifade yeteneğinin artması iletişim yeteneğinin gelişmesi için bazı gereksinimleri yerine getirmesi gerekir ki bunların en başında bolca kitap okumak gelir. Bununla birlikte iyi hatiplerin takip edilip izlenmesi de konuşmayı geliştiren önemli gelişim yöntemlerinden biridir. Ama eğer konuşulacak olan dil her geçen gün zayıflıyor ve yalın halden uzaklaştırılıyorsa bu defa konuşmak fiili de o oranda sığ ve beceriksiz kalıyor.
Peki konuşmaya ihtiyaç duymadan iletişim kurabilmek mümkün müdür?
Çok nadirde olsa evet.
Örneğin; Mustafa Kemal lisanı haliyle kendisi hakkında bir sürü fikir veriyor bizlere sadece fotoğraflarıyla bakınız; Bir çocukla iletişimi, bir hayvanın başını okşaması, yerde bağdaş kurması, yemek masasında oturuşu bile bir çeşit ifade yeteneğini yansıtıyor.
Ya Charlie Chaplin’e ne demeliyiz? Tek kelime etmeden onlarca film le birlikte hiç konuşmadan kendini ifade ederek Yüz yıldır insanları kahkahaya boğmaya devam ediyor. Kitaplar, Tiyatro, sinema ve kültür etkileşimi var oldukça belli ki dilini kullanmadan insanları güldürmeye devam edecek. Ve eğer bizler kendi dilimiz ile bu etkileşimde olmayı planlıyorsak dilimizi en yalın ve etkili şekilde sabit tutmalı, kitap okuma eylemini bir çeşit boş vakit doldurma egzersizi olarak değil, her gün gerçekleştirdiğimiz diğer vazifelerimizden biri gibi görmeli ve yerine getirmeliyiz.
Peki nereden başlamalıyız?
Amasız, fakatsız ve acabasız yapmamız gereken birinci ve en önemli iş dilimizi; şey, yani, şimdi, ımm, aaa, ııı vb. gibi bir sürü ne olduğu belirsiz, boşlukları doldurmak için kullanılan anlamsız asalak ses ve sözcüklerden temizlemektir.
Sonrasında ise ilk okul dan başlamak suretiyle lise son sınıfa kadar alınan eğitim süresinde öğrenciler için okunması zorunlu bir kitap programı düzenlemek. Program sonunda bir lise öğrencisi belli sayıda kitap okumuş olarak mezun edilmelidir.
Aksi taktirde bırakın güzel konuşma eylemi ile iletişimimizi daha güzel hale getirmeyi, Türk dil kurumunun birinci ve en önemli vazifesini bile tam ve doğru yapamadığını anlatan onu eleştiren daha birçok yazı yazmak zorunda kalabiliriz.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Coskunc. - Ah abim ah. Ortaokulda hizli okuma yarismasi yapiyorlardi! Bu durum ben de travmaya neden oldu. Takilacagim millet bana gulecek diye cok heyecan yapmistim. Ilk okulda hizli okumanin kime ne fayda saglayacagini hala anlamis degilim. Bunu atlatmak kolay olmadi, okurken takiliyorum ve her takildigimda Turkce Ogretmenimi rahmetle aniyorum!
Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.