ABD’NİN YENİ ŞEYTANI “ELON MUSK” MI?

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan Elon MUSK’ı kabul etmiş, onunla bir sohbet geliştirmiş ve onu Türkiye’de yatırım yapmaya özellikle teknoloji alanında Teknofest üzerinden ortaklığa çağırmış. Burada dikkat edilmesi gereken esas konu MUSK’ın bir iş adamı olduğu meselesinden ziyade sahip olduğu şirketleri kapsama alanının önemidir. Uzay ve Uzay iletişim teknolojileri. Uydu, teknolojisi ve uydu üzerinden yakın mesafe haberleşme ve sensör uygulamalarıdır. Bu konuda Dünyanın en önemli mühendislerini bu konu etrafında toplayabilmesi elbette çok önemli bir atılım, zekâ ve üst akıl desteğine sahip olmasıdır.
Bence Elon MUSK kendi halinde bir iş adamı olmasa gerek. Zira kendisi bu bilim dallarına sahip bir bilim adamı olmaktan ziyada ABD devletince seçilmiş kendisine bu imkân verilmiş Pentagon, CIA ve ABD derin devletince seçilmiş birisidir.
Hatırlarsanız bundan önce ön planda olan Microsoft’un sahibi Bill Gates vardı.
Tüm Dünya’yı Microsoft işletim sistemi ile ABD’ye mahkum etti.
Öyle bir bağımlılık ve gerek ki kimse boynunu bu bukağıdan kurtaramadı.
Bir zamanlar Türkiye’de bu işletim sistemine alternatif “PARDÜS” diye bir işletim sistemi yazılımı geliştirilmeye başlandı buna ne kullanıcılar itibar etti ne de devletten gerekli desteği bulamadı. Nasıl oldu ne ettiler bu teşebbüs rafa kalktı o da ayrı konu. Hani hatırlarsınız bir zamanlar Şakir ZÜMRE, Vecihi HÜRKUŞ ve Nuri DEMİRAĞ hikâyelerini dinlediğimiz gibi galiba buna da görünmeyen eller takoz olmuş olabilir.
Neyse konuyu dağıtmayalım. Dünya’da Microsoft ve Bill Gates in Fiber ve katı hatlar üzerinde ve OS sistemleri ile iletişim çağı kapanmaya başladığı için yavaş yavaş uzayda uydularla iletişim çağı başlatıldı ve bu sefer konunun yürütülmesi görevi Elon MUSK’a verildi. Bill Gates Şeytanı ile Dünyayı kendine mahkum etme modası geçmeye başlayınca, Uzay teknolojilerini kullanırken yeni “ŞEYTAN” olarak Elon MUSK’ı öne sürdüler.
Tabii etrafımızda olan savaşları bir düşünün. Mesela Rusya’yı Ukrayna ile dize getirmek için Elon MUSK’ın sahibi olduğu iletişim ve haberleşme uyduları ile desteklendiğini ve bu değneğin ucunun kimin elinde olduğunu düşünürseniz aklınıza çok şeyler gelir.
Bu esnada Erdoğan’ın Uzayda bir sürü haberleşme uyduları olan ve bu konuda habire uzaya uydu fırlatan Elon MUSK’ı Türkiye’de Space-X yatırımlarına çağırması ve Dünya’da mevcut altı TESLA fabrikalarının yedincisini Türkiye’de kurmasını istemesi ABD’nin bu hamlesine, karşı bir hamle olarak görmek gerekir.
Yani şimdi Türkiye, ABD Şeytanını hep sahnede seyrederken tabir caiz ise “Bir ipte iki cambaz oynatma” hamlesini yaparak aynı ipte oynamayı seçtiğini görüyoruz.
Ha, bu hamleye Elon MUSK tek başına fındık, Fıstık satar gibi “EVET” diyebilir mi? Sanmıyorum. Fakat sonuçta bence Türkiye’nin ve Erdoğan’ın bu hamlesi yerinde bir harekettir. Tabii bu köprünün altından çok daha sular geçecek.
Acaba bu ip üzerinde iki cambaz oynayabilecek mi? O da ayrı konu.
Tabii MUSK’ın bu davete kendi başına “Evet” diyemeyeceğini düşünür isek bu davetin icabeti karşısında devletler arasında ne gibi pazarlıklar olur o elbette bize karanlık. Bir de, Elon’un artan bu gücünün nerelere varacağı, akıbetinin ne olacağı, bu gücün nerede ve nasıl biteceğini bize zaman gösterecektir. Elbette yaşayan da bu konuda çok şeylere şahit olacaktır.