Dedi: Gülşen isimli şarkıcının serbest bırakılması olayını nasıl yorumluyorsunuz?
Dedim: Yorum yapamıyoruz. Zira tutuklaması da, serbest bırakılması da birer hukuk kararı. Tutuklamasına tepki gösterenler, yaşanan infialin farkında değillerdir. Lakin başka bir ilave yapmak istiyoruz. Gülşen isimli şarkıcı bu sözleri CHP iktidarında söylemiş olsaydı, öyle adliye önlerinde 50-100 kişiyle şikayet edilmez, sokak tepkilerine muhatap olurdu. Demek istediğimiz o ki, milyonlarca aidiyet sahibi insana sapıklar demeyi, şarkıcı-türkücü-sanatçı olmak kurtarmaz. LGBT sevicileri önümüzdeki süreçte HDP kadar ve belki daha fazla baş ağrıtacak.
Dedi: Gülşen, İmam Hatiplileri kast etmediğini, cezaevi çıkışı yanında çalışanları kastettiğini söylüyor. Bunu inandırıcı bulmadınız mı?
Dedim: Tabi ki bulmadık. Yanındaki davulcunun lakabı imam imiş de!.. O imam, şakacıymış da!.. Bunlar inandırıcı değil. Bunlara gerek de yok. Özür diledi ve hatasını kabul etti. Bundan böyle LGBT’yi başkalarına hakaret etmeden savunabilir. Ancak kendilerine yönetilecek her farklı eleştiriyi de kabul edecektir. Bu ülkede kimse kimseye karşı imtiyazlı değildir. Sanatçı olmak da imtiyaz hakkı vermez. Sanatçı vatandaşı veya farklı mesleği aşağılamayacak.
Dedi: Siz önümüzdeki süreçte LGBT’nin HDPKK gibi bir karşı mücadeleye muhatap olabileceğini savunuyorsunuz.
Dedim: Kesinlikle… HDP’liler, LGBT savunucuları kadar hain olamaz. HDP, Türkiye’ye siyasi ihanetin adıdır. LGBT ise insanlığa ihanettir. Üçüncü bir cins üretmek ve ana okullarından başlayarak bunu eğitime sokmak bu milletin köküne kibrit suyu akıtmaktır. HDP, yalnızca Türkiye’ye ihanet etti ve ediyor. LGBT ise insanlığa ve insanlığın geleceğine ihanet eden bir keyfiyettir.
Dedi: Bu olayda CHP ve İYİ Partiyi de sorumlu tutuyorsunuz.
Dedim: Her iki siyasi partinin genel başkanı da “İlk imzayı İstanbul Sözleşmesi için atacağız.” dedikleri için. Ama biz İstanbul Sözleşmesi’nin LGBT’nin önünü açmak için üretilmiş ve tüm dünyaya dayatılan bir sözleşme olduğuna inanıyoruz. Kuru bir sözleşme değil. Mükellefiyetleri var. Bu mükellefiyetler içinde eğitim sistemine müdahale var. Müdahale, cinsiyet eşitliğini yani cinsiyetsizliği ön görüyor. Öylesine cibilliyetsiz bir sözleşme ki, içine gizlenen ihanet maddeleri ile milletleri köleleştirmek istiyor. LGBT’yi sokaklarda özgürleştirmek ve okullarda LGBT’li nesiller yetiştirmek istiyor.
Dedi: Tepkiler sadece Türkiye’de mi? Avrupa bunu kabullendi mi?
Dedim: Avrupa’da uygulayan ülkeler var. İngiltere ve Hollanda gibi… Hollanda da bu sapkınlığın bölgesi var. Lüt Kavmi’nin torunları orada! Karşı çıkan Avrupa ülkeleri de var. Polonya, Macaristan başta olmak üzere… Daha geçtiğimiz hafta Sırbistan’da şenlik izni verilen LGBT’lilere halk tepki gösterdi. Kadınlar, çocuklarıyla 100 bin kişi sokaklara dökülüp verilen izni protesto etti. İzin iptal edildi.
Dedi: Çocuklarıyla protesto ettiler ne demek? Neden çocuklarıyla?
Dedim: “Çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi sapkınlığa teslim etmek istemiyoruz” anlamında… Zira LGBT eğitimi önce çocukları hedef alıyor. Cinsiyetsizliğe çocuklardan başlıyor.
Dedi: Siz İstanbul Sözleşmesini LGBT’nin kapısı olarak görüyorsunuz.
Dedim: Evet. LGBT’ye açılan kapı olarak. LGBT’ye sarılan bir çaput olarak. İçinde uyuşturucu sarılı bir sigara yaprağı gibi. Tabii o kadar şeffaf değil. Zira bu büyük bir proje. Siyonizm’in bu çağda hayata geçirmek istediği köleleştirme projesi.
Dedi: Köleleştirme kavramını LGBT ile iç içe ve sıkça kullanıyorsunuz, neden?
Dedim: LGBT için kendi önceliğinin dışında hiçbir hayat yoktur. Onun kavramında ahlak yoktur. Ahlakı olmayan insan topluluğu, aile de olamaz, toplum da olamaz devlet de olamaz. Sadece birey olarak kalır. Siyonizm’in rahatlıkla yönettiği ahlaksız bir birey.
Dedi: LGBT, size göre ahlaksızlık mıdır?
Dedim: LGBT, ahlaksızlıktır.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)serdar - aynen katılıyorum ve ali beyi bu gerçeği çok net bir şekilde ortaya koyduğu içinde canı gönülden tebrik ediyorum..evet lgbt i bi hastalık ve ahlaksızlıktır çok net..
Kamil Hoca - Allaha haşa sövsen bizim imam hatipler bukadar tepki vermez oysa ben reisin rektör atamalarını tenkit ettim....vay efendim sen ne biçim müslümansın...ne biçim profesörsün...v.s.....düşün bizim insanımız tanzimattan beri yönünü ve gerçek imanını kaybetmişşşş
Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.