Kravattan Krampona

İlk ‘Futbol Birliği’ (1863) Londra’da, ‘FIFA’ da (1904) Paris’te kurulunca. Yıllar sonra “futbol,doğduğu topraklara mı dönüyor” derken… Arjantin g...

İlk ‘Futbol Birliği’ (1863) Londra’da, ‘FIFA’ da (1904) Paris’te kurulunca.

Yıllar sonra “futbol,doğduğu topraklara mı dönüyor” derken…

Arjantin gibi bir devi deviren…

Ev sahibi Rusya’yı penaltılarla bile olsa kupa dışına iten Hırvatistan, İngiltere’ye de benzer bir tarife uyguladı.

Anlaşılan Pazar günü nefesleri kesen bir Fransa-Hırvatistan maçı izleyeceğiz.

***

Böyle maçlarda ister istemez kupaya uzanan ellere de bakıyorsunuz.

O ellerde masum insanların kanı var mı yok mu” diye…

İster istemez ona göre “seviyor sevmiyor” diyor kalbiniz.

Çünkü unutamıyorsunuz.

Özellikle de kültürümüzün simgesi sayılan Mostar Köprüsü’nü yıkmalarını.

Her ne kadar Hırvatların Bosna Savaşı’nda yaptıkları gözlerimizin önünde olsa da…

Fransızların özellikle Afrikalı Müslümanlara yaptıklarıyla kıyaslandığında gönlümüz Hırvatlardan yana.

Hem kupayı hiç kaldırmamışlar hem de bu aralar bize hiç olmadık kadar yakınlar.

***

Aslında Fransız Hırvat kavgası (!) asırlar öncesinden başlamış.

30 Yıl Savaşları tüm şiddetiyle devam ederken Lejyoner olarak Fransa için savaşmış Hırvat gençleri.

Boyunlarında ise anneleri, kız kardeşleri ya da eşleri tarafından hem kendilerini hatırlasınlar hem de geri dönüşün sembolü olsun diye özel olarak düğümlenmiş kumaş parçaları.

Düğümlerin, gençleri kötülüklerden koruyacağına inanıyorlarmış, uğur getireceğine.

Paris’teki törende hemen herkesin dikkatini çekmişler.

Başta kral olmak üzere çok beğenmişler bu eşarp türü kumaş parçalarını hemen kullanmaya başlamışlar. Adını da “A la Croate - Hırvat Usulü” koymuşlar.

Cravate ’ye dönüşmüş zamanla ve Paris’ten yayılmış dünyanın dört bir yanına.

Bizde de kravatı ilk takan Sultan Abdülmecit olmuş.

‘Batılılaşma’ hareketi içinde benimsenmiş ayrıca.

Cumhuriyet’le birlikte kılık kıyafet kanunu içinde de yerini almış.

***

Futbol, en büyük eğlencemiz. Bazen üzüntümüz, gözyaşımız, işkencemiz.

Bu yüzdendir ilk önce gazetelerin son sayfalarını çevirmemiz.

Koca koca adamları, ellerinde çubuklarla pozisyonları tartışırken heyecanla seyretmemiz.

Spor” denildiğinde diğerlerini es geçmemiz.

Futboldan başka bir şey yok” diye zannetmemiz.

***

Ya kupayı beş kez kazanmış Brezilya gibi…

Dört kez kazanmış Almanya gibi devre dışı kalsaydık.

Dört kez kazanmış İtalya gibi Rusya’daki finallere bile katılamasaydık.

Ya üç kez final oynadığı halde kupayı kaldıramayan Hollanda’nın yerinde olsaydık.

Uzun süre kendimize gelemezdik herhalde.

Sağ olsunlar, bizimkisi ‘kupalara katılmama’ hikâyesi.

Son yıllarda çok önemli sayılabilecek yatırımlar yapılsa da…

Futbolda en büyük başarımızın üzerinden 16 yıl geçmiş.

2002’de Şenol Güneş yönetiminde, ev sahibi Güney Kore’yi 3-2 yendiğimizde.

Sıradan bir ‘üçüncülük’ değildi o. Kupayı kazanmışçasına sokaklara dökülmüştük çünkü.

***

1956’da ‘Lenin Stadyumu’ olarak hizmete açılmış, 1999’da UEFA kriterlerine göre yenilenmiş Rusların efsane stadı Luzhniki.

Dünyaca ünlü sanatçılar konser vermiş.

Liderler, son seçim konuşmalarını hep burada yapmış.

Bakalım, tek şampiyonluğu bulunan Fransızlar burada ikileyecek mi?

Hırvat takımı, yine son düzlükte ipi göğüsleyecek mi?

Ruslar, renkleri aynı diye Fransızları mı destekleyecek?

Yoksa hem renkleri aynı hem de Slav oldukları için Hırvatları mı?

Kupanın Avrupa’da kalacağı kesin.

Fakat yine de gönlümüz bize yakın ülkede olmasından yana.

***

Hırvatlar, Fransızlar için savaşan lejyonerler değil artık.

Yarın Luzhniki’de adeta Fransızlarla savaşacaklar.

Maçtan önce anneleri, kız kardeşleri ya da sevgilileri tarafından bağlanmış kravatları boyunlarında görürsek hiç şaşırmayalım.

Kramponlarınıza kuvvet” dercesine…

Üç maçı 120 dakika oynadıklarından…

Uğur getirsin, bu kez işi uzatmasınlar diye.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Bahaettin Kabahasanoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler