Hesap soran sorular ve cevapları

Bilgileri alt alta koyuyorum, topluyorum; sonuç harika! Dönüp kendimize bakıyorum; garabet! Düşünüyorum acaba neden böyle? İsterseniz beraber düşüneli...

Bilgileri alt alta koyuyorum, topluyorum; sonuç harika! Dönüp kendimize bakıyorum; garabet! Düşünüyorum acaba neden böyle? İsterseniz beraber düşünelim:

Çalışmayı ibadet sayan Allah’ın kulları ve onların ülkesi nasıl geri kalmış olabilir?

Geri kalmış olamaz!

Bir bit yeniği var; birileri kontrol altına almış, oyalamış ve engellemiştir!

Öyleyse uyanmak zamanı!

“ İki günü eşit olan zarardadır.” Diyen bir Resul’ün Milleti nasıl yerinde sayabilir, geri kalmış olabilir?

Geri kalmış olamaz!

Burada bir tökezletme veya duraklatma var! Birileri takozu tekerleğin arkasına değil, önüne koymuş olmalıdır.

Öyleyse takozu oradan almak zamanı!

“İnananlar ancak kardeştir.” Diyen bir kitaba inanmış insanlar topluluğu, nasıl böyle birbirinden uzak, kopuk ve dağınık olabilir?

Bu millet kopuk ve dağınık olamaz!

Birileri nifak sokmuştur; aralarını açmıştır; kardeşlik değerlerini ve duygularını öldürmüştür! Zaman, bu değer ve duyguları yeniden diriltme ve kardeş olma zamanı!

“Vahdet” ve “birlik” dininin mensupları; ”Bir elin nesi var, iki elin sesi var.”; “Bir ol, iri ol, diri ol.” Diyen bir atanın evlatları nasıl olmuş da ayrılık, bölücülük tuzağına düşmüşler?

Düşemezler, düşmezler!

Birileri ayrıştırmış olmalı! Bölüp parçalamak istiyor olmalı!

Öyleyse aynı değer ve hedefler etrafında yeniden toparlanma zamanı!

“Yiyin, için ama kesinlikle israf etmeyin…” diyen bir vahyin mensupları nasıl olmuş da müsrif, savurgan ve tüketim toplumu haline gelmişler? Yetmiyormuş gibi tutumlu olmayı Batı’dan öğrenmeye başlamışlar?

Hayır, bu millet, “Eskiyi dikmeden yeni dayanmaz.”; “İşten değil, dişten artar.” Diye tutumluluğu ve tasarrufu gelenek haline getirmiştir; marka ve moda hevesi peşinde isaf eden bir tüketim toplumu olamaz!

Birileri buna teşvik ediyor olmalı!

Öyleyse inadına tutumlu olma ve tasarruf etme zamanı!

“Efelâ yağkilûn?” Hiç akıl etmez misiniz? “tefekkerûn? Düşünmez misiniz? diyerek aklımızı kullanmayı emreden; “Aklını kullanmayan pislik, gerilik, perişanlık içinde kalır!” diye uyaran; perişanlık ve rezalet içindeki İslam topraklarının bu günkü kepazeliğini bize örnekleyen Yüce Rabbimizin bu uyarı ve misallerine rağmen hâlâ ne diye cümbüşte, oyunda, oynaştayız? Hiç ders almayacak mıyız?

Hayır! Biz böyle akılsızca pislik ve kepazelik içinde kalamayız! Birileri bizi uyutuyor, uyuşturuyor olmalı! Öyleysegün ayık olma, düşünme, akıllı olma, ders alma günüdür! Herkes aklını başına devşirmelidir!

Gençler geçmişi çoğunlukla bilmiyor. Maalesef okumuyor, anlatılanları dinlemiyor; sosyal medyaya kilitlenmiş durumdalar! Bu nedenle dostu düşmanı tanımadan içine çekildiği tuzakların farkında olamayacaklar; geleceği kurtaracak öngörü ve basiret sahibi olamayacaklardır!

Gezi Parkı’na çağıranların çağrısına uymakta tereddüt etmeyeceklerdir!

“Alınlarından öpüyorum!” denildikçe, bilgi ve akılla hareket etmeyecekler, kendilerinin haklı olduğunu düşünecekler; duygularıyla hareket edeceklerdir!

Benden söylemesi!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Abdullah Gülay - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler