Geçtiğimiz hafta Sivas maçı beraberliği ile alınan 1 puan fena değil hatta kazanç sayabiliriz demiştik. Ancak dün akşam kendi sahası ve seyircisi önünde oynanan Giresunspor maçı da berabere bitti ve Trabzonspor 1 puana ’razı oldu. Ancak 1 puan almaktan çok kaybedilen iki puan var ortada. Umarız bu iki puanı lig bitiminde aramayız.
Giresunspor’tebrik etmek gerek. Kısıtlı kadrosuna rağmen Lig’in büyük diye tabir ettiğimiz tüm takımlarından puan yada puanlar almasını bildi. Ortaya koydukları mücadeleden dolayı kardeş şehir takımı Giresunspor’u kutlarım.
Gelelim Trabzonspor’umuza; Lideriz evet puan farkıyla. Konyaspor’u saymazsak şampiyon aday takımlarla ortalama arasında onbeş-onaltı puan var, iyide bu fark 3 puanlık sistemde kapanmayacak bir fark değil ki 3-4 maç kaybettiğiniz zaman her şey alt üst olur, puan farkı kapanır ve 38 yıllık hasrete yenisi eklenir. Çok dikkat etmek gerekir.
Şampiyonluk yolunda lider takıma bu oyun hiç ama hiç yakışmıyor, nereye kadar gider bilemem ama böyle oynamaya devam ederse bir çuval incir ’in berbat olacağı kesindir. Kendi evinizde kendi seyirciniz önünde sahada futbol adına ortaya bir şey koyamamak bana çok tuhaf geliyor. Şampiyon olacak takımın evinde kaybetme lüksü olamaz ve bu duruma asla mazerette gösterilemez. B u maçın telafisi Galatasaray’ı yenmekten geçer nokta.
Demek ki N'wakaeme ve Marek Hamsik yoksa Trabzonspor’da oyun olarak sahada yok, bu iki futbolcuya takımın yarısı desek yanlış söylemiş olmayız herhalde. Gözlerimiz sizi çok aradı hem de çok.
Hüseyin’in oyundan alınışını ve gösterdiği tepkiyi anlamsız bulduğumu ifade etmeliyim. Birinci yarının sonunda oyunda alınması daha isabetli olurdu kanımca. Çünkü bu futbolcuyu seyircinin önüne atmak olurdu ki öylede oldu. Amacı futbolcu kazanmak olan bir hoca için acemi bir davranıştı. Ancak Hüseyin’in kulübeye gitmeyip soyunma odasının yolunu tutması da taraftara ve yönetime yapılan bir hakaretti. Bu asla kabul edilebilir bir durum değildir. Unutulmamalıdır ki kimse ama kimse Trabzonspor’dan daha büyük ve vazgeçilmez değildir.
Abdullah Hocanın 61.maçında takımın başında sahada olmayışı şansızlık olmuştur. Kaybedilen iki puanda onunda etkisi var diye düşünenlerdenim.
Yenilen golde Berat’ın topa müdahale etmeyip izlemesi gerçekten pes dedirttiren cinstendi. Çok formsuz. Orta sahada istenilen verimi henüz sağlamış değil. Artık kendine çeki düzen vermeli.
Bakasetas’ın kaçırdığı penaltıya ne demeli, adama saç baş yolduran cinstendi. Sahada çok iyiydi ama penaltılarda çok acemice davrandı. Eh ne diyelim insanlık hali, futbolun içinde bunlar da var.
Dilimizde tüy bitti sol bek sol bek diye diye. Şükürler olsun transfer yapıldı da yazmaktan kurtulduk. Dünkü maçta hoca onunla niçin başlamadı anlamış değilim ama, Hüseyin’in yerine oyuna alındıktan sonra oynadığı futbolunu çok beğendim. Sol bek sıkıntısından kurtulmuş olduk bu sayede. Emeği geçenlere teşekkür etmek isterim.
Her şeye rağmen 1 puanı küçümsemiyoruz ama cepten yenen 2 puan var ortada. Söylemeden geçemeyeceğim ‘’HAZIRA DAĞ DAYANMAZ’’ hedefiniz hep üzerine koymak olmalıdır.
Üzülerek görüyorum ki puan farkından dolayı Trabzonspor rakiplerini küçümseme emareleri görülmektedir. Buna dikkat edilmeli ve bu gaflete düşülmemelidir. Unutmamak gerekir ki maç oynamadan kazanılmaz. Kendi evinde ve seyircin önünde oynuyorsan mazeretin asla olamaz.
Kalın sağlıcakla.