İsrail'in Gazze'de Filistin halkına uyguladığı soykırım sonrası Trabzon'da tepkiler devam ediyor.
Trabzon'da birçok STK'nın çağrısıyla Trabzon Kudüs Platformu tarafından Meydan Parkında Özgür Filistin Mitingi düzenlendi. İsrail'in Filistin'e uyguladığı zulmü etmek için düzenlenen mitinge, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, AK Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, MHP İl Başkanı Ömer Ayar, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Cihan, İlçe Belediye Başkanları, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Trabzon Üniversitesi Rektörü Emin Aşıkkutlu, Sivil Toplum Kuruluşları, Filistinli öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Miting öncesinde Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kanuni Mehteran Takımı konseri yapıldı. Şehitler için saygı duruşu akabinde İstiklal Marşının okunmasıyla dev miting başladı. Filistinli mazlumların ve tüm şehitlerin ruhu için Kuran-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Mitingde "Katil İsrail Filistin'den Defol", "Katil İsrail İşbirlikçi ABD", "Mescid-i Aksa Onurumuzdur", "Gazze'ye Selam Direnişe Devam" sloganları atılarak tekbir getirildi. Ortaokul öğrencisi Asya Irmak Eyüboğlu "Mehmet Akif İnan'ın Mescid-İ Aksa'yı Gördüm Düşümde" şiirini seslendirdi. Ardından Trabzon Kudüs Platformunun hazırladığı İsrail'in Kudüs'ü ilhakına ilişkin belgesel izletildi.



Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu,"7 ekimden beri apaçık zulüm yaşanıyor. Gazzeli kardeşlerimizin üzerine haftalardır bombalar yağıyor. Öldürmeyi çok iyi bilenler bebek çocuk yaşlı demeden Gazze'de adeta ölüm kusuyor. Şuana kadar 3 binden fazlası çocuk olmak üzere 8 binden fazla Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Binlerce yaralı Filistinli kardeşimiz var. Gazze'de elektrik su iletişim hatları kesip yiyecek ilaç içecek gibi en temel malzemelere ulaşmak imkansız. Savaş hukukuna göre dahi dokunulmaması gereken hastaneler okullar ibadethaneler maalesef yerle bir edilmiş. Tüm bunlar 3 r hafta içerisinde hepimizin gözleri önünde canlı yayında gerçekleşti sözde medeni batılı ülkeler binlerce Filistinli çocuğun katledilmesine sadece seyirci kaldılar. Seyirci de kalmadılar katillere destek verdiler. Vermeye devam ediyorlar. Sahte insan hakları savunucuları Gazze'nin yetim çocuklarının çığlığına kulaklarını tıkadılar. Filistin'de dağdan gelen bağdakini kovdu yavuz hissiz ABD'nin desteğiyle ev sahibini bastı. Herkes şunu bilmelidir zulümle abad olmaz. Bu kadınların çocukların yetimlerin feryadı İsrail'i bir gün vuracaktır. Peygamber efendimiz mazlumun bedduasından sakının onunla Allah arasında perde yoktur diye buyuruyor. Trabzon meydanından İsrail'in yaptığı katliamları esefle kınıyorum. Bölgede barış ikliminin tesis edilmesini temenni ediyorum dualarımız Filistinli kardeşlerimizin yanındadır. Gazze'de şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı kardeşlerimize Allah acil şifalar diliyorum. Gazze'de Batı Şeriata Kudüs'te direnen tüm kardeşlerimize Trabzon'dan binlerce selam olsun. Maşallah Trabzon bütün renkleriyle meydanda birçok farklı siyasi anlayıştan kardeşimizi bu meydanda birada görüyoruz. Trabzon farkını bir kez daha ortaya koydu. Binlerce Trabzonlu bir araya geldik. Sizlerle gurur duyuyorum. Burada bulunduğunuz için teşekkür ediyorum". açıklamasında bulundu.
"Gazze için de bugün Trabzon’da kıyamdayız"

"İsrail Terör Örgütü 6 milyon Filistinliyi kamplarda yaşamaya mahkum etmiştir"
"638’de Hz. Ömer ile birlikte Müslümanların bir barış ve huzur adası haline getirdiği Kudüs, üç inancın sembol merkezlerine sahiptir. Dinimize göre Hz. Peygamber Miraç’a Mescid-i Aksa’dan yükselmiştir. Burası bizim ilk kıblemizdir. Filistin Müslümanların vatanıdır, yuvasıdır, evidir. Türkler Anadolu’dan önce, Sultan Alparslan’ın kumandanı Atsız Bey öncülüğünde Kudüs’ü fethederler. Yavuz Sultan Selim ile birlikte kesin bir hâkimiyet sağlayıp 400 sene yönetirler. Gül kokuları yayılır o dönemde Filistin’den tüm dünyaya… Ecdadımızın fethinden sonra burada yaşayan her üç dinin mensupları da Kudüs’te barış kardeşlik ve esenlik içinde yaşamışlardır. Ancak milletimizin korumasından alındıktan sonra son 100 yıldır Filistin’de, acı, çile, zulüm bitmemiş, gül kokan Kudüs’ten gözyaşı ve kan dünyaya yayılmıştır. Tüm Filistin yaklaşık 28 bin kilometrekaredir. 1948 yılında kurulan sözde İsrail devletinin işgal girişimleri ile bugün 22 bin km2’lik bölüm fiili işgal altındadır. Maalesef bu işgal girişimleri henüz durmuş değildir. İsrail terör örgütü her fırsatta Filistin topraklarını işgal etmeye ve Yahudi yerleşimcilere açmaya devam etmektedir. Uluslararası hukuku ve BM kararlarını dinlemeyen İsrail Filistin halkını gün be gün öldürmekte, topraklarını genişletmektedir. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünya kamuoyu da bu duruma sessiz kalmakta, kınayarak, kına yakarak olayı görmezden gelmektedir. Bu şekilde Filistin topraklarının 4’te 3’ünü işgal eden İsrail Terör Örgütü 8 milyon Filistinlinin 6 milyonunu kamplarda yaşamaya mahkum etmiştir. Bir millet yurdundan çıkarılmak suretiyle tarihten silinmek üzeredir. Suriye’de, Lübnan’da, Ürdün’de yüzbinlerce Filistinli yerleşimci kamplarda yaşamaktadır. Gazze de yaşayan 2,5 milyon nüfusun 1.7 milyonu Filistin’den İsrail işgaliyle sürülerek Gazze’de yaşamaya mahkum edilmiştir. Gazze dört bir tarafı İsrail duvarlarıyla çevrili açık hava hapishanesidir. Filistinlilerin direnerek veya direnmeyerek ölmekten başka bir tercihi yoktur. Her durumda ölümle karşı karşıya bir hayat yaşayan mazlum ve mağdur Filistin ve Gazze Halkı Şehit Şeyh Ahmet Yasin’in ifadesiyle “DİRENEREK ÖLMEYİ TERCİH” etmiştir."

"Yahudileri katliamdan kurtarıp gemilerle İstanbul’a getirmişti"
"Bütün Müslümanların harim-i ismeti sayılan Mescid-i Aksa’mızın, Gazze’mizin, Filistin’imizin yıllardır zulüm altında olması hepimizin onuruna dokunmaktadır. Zulmün bu kadar yaygınlaşmadığı yıllarda bile bu durum ülkemiz tarafından tepkiyle karşılanmış ve Gazi Mustafa Kemal 1937'de TBMM'de yaptığı bir konuşma da; “Şimdi kendimize kâfi derecede güvenip Ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet’in Mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına Girmesine mani olacağız. Peygamberin son arzusunu yani, Mukaddes toprakların daima İslam Hâkimiyetinde Kalmasını temin için Hemen bugün Kanımızı dökmeye hazırız. Hele ki Katil İsrail’in son dönemlerdeki soykırımı, terörist saldırıları bardağı taşıran son damla olmuştur. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, olmamalıdır. Zalimin karşısında hakkı haykırmak büyük cihat ise de bugün yapılması gereken sadece sözlü kınamalar değil; mazluma uzanan ellerin tutulması, güçlü bir şekilde “dur” denilmesi ve gerekirse kırılmasıdır. Ecdadımız, vaktiyle İspanya’da zulüm gören Yahudileri katliamdan kurtarıp gemilerle İstanbul’a getirmişti. Halkımız da; “Bunlar zalimlerin elinden kurtarılan mazlumlardır.” diyerek onlara sahip çıkmıştı. Zalim prenslerin zulmünden bunalan pek çok halk, Milletimizi kendi ülkelerine davet etmiş, fetihlerin önünü açmışlardı."
"Özelde İslâm milletlerinin derin bir gafletidir"

"Tarihte bunun gibi sayısız fazilet, insaniyet ve merhamet manzarası karşısında, birçok gayr-i Müslim hidayetle şereflendi. Fakat tarih tekerrür etmeye devam ediyor. Bugün maalesef yeniden bir “cahiliye devri ”ne dönüldü. Zira günümüz dünyasında maddî menfaatler uğruna haksızca istilâ edilen memleketler, işlenen cinayetler, kanları emilerek sefalete sürüklenen milyonlarca insanın içler acısı hâli; cahiliye devrindeki vahşet sahnelerini aratmıyor. Unutmayalım ki Allah ve Resul’ünün âleme nizam, toplumlara huzur, insanlığa hayat veren ölçülerinden uzaklaşılan her devir, bir cahiliye devridir. İlâhî ve nebevî beyanlarla ıslah olmamış her asrın vahşetleri birbirine denktir… Bugün başta Filistin/Gazze olmak üzere bütün mazlum coğrafyalardaki din kardeşlerimizin yürek dağlayan hâli, hepimizi vicdan muhasebesine sevk etmelidir. Müslüman halkların yüreklerine düşen acı, dillerine ve sokaklarına yansısa da esas beklenen; bu halklara önderlik edenlerin, terör devleti İsrail’e karşı hep birlikte gür bir sesle, söz ve güç birliği etmeleridir. Bugün mazlumun yanında yer almaktan korkanlar, yarın zalimlerin pençesinde zilleti yaşamaya mahkûm olacaklardır. Bugün yeryüzündeki savaşları durdurabilecek imkâna sahip olan küresel güçler, zayıf ve mazlumun yanında durmak yerine, zalimden yana olup ona sınırsız destek vermeye devam ediyorlar. İşte dünyaya demokrasi, hürriyet ve medeniyet dersi vermeye kalkanların gerçek yüzü budur! Bu nasıl insanlıktır, bu nasıl medeniyettir?! Onların “hümanizm” ve “insan hakları” gibi süslü lâfları ise, ancak bir yalandan ibarettir. İşte bugün, vicdanları kurumuş, eli kanlı Siyonistler tarafından, yıllarca kendi yurtlarında abluka altına alınarak âdeta bir “açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkûm edilen milyonlarca Gazzeli Müslüman, hayatta kalabilmek için zarurî olan su, gıda ve yakıttan, her türlü insanî yardımdan mahrum bırakılarak, bombardıman ediliyor, insanlık suçu işleniyor, soykırıma tabii tutuluyor. Daha dün kendilerinin soykırıma uğradığını söyleyerek mağduriyetten beslenen işgalci İsrail, dünyanın gözleri önünde Gazzeli Müslümanlara, bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden büyük bir katliam yapıyor. Hak, hukuk ve ahlâk tanımadan; evleri, hastaneleri, mektepleri, ibadethaneleri yerle bir ediyor. Maksadına ulaşmak için her şeyi mubah görüyor. Yıllarca topraklarını gasp ettiği Filistinli kardeşlerimize insanlık dışı muameleleri reva görüyor. Orantısız bir güçle terör estiriyor, vahşet sergiliyor. Devlet gibi değil Örgüt gibi davranıyor. Öldürmeyeceksin diyen tüm inançlara rağmen vicdansız ve orantısız bir güç kullanarak ölüm saçtı, haddi aşan, lanetlenmiş İsrail orduları… Yine kan sıçradı insanlık sayfasına, yine kan sıçradı Gazzeli masum sabilerin gül yüzüne… Çaresiz ve savunmasız analar, yanağından kan sızan bebelerinin cansız bedenlerini kucakladı, arzı ve semayı sarsan canhıraş çığlıklarıyla… İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi denilen yazılı kara ve kanlı kağıtları yırtarak geçiyordu İsrail kurşunları… Tüm bunlara rağmen Filistin dimdik ayakta, gözünü kaçırmadan, eğilmeden rıhatına, direnişine ve mücadelesine devam ediyor. Bir tarafta Hak bir tarafta batıl, nefesini tutmuş mahşeri bekliyor. Bize bir mahşer aydınlığı lazımsa, bilin ki o aydınlık yere inmiş, taliplisini arıyor. O aydınlık Kudüs’te, Gazze’de, Filistin’de bizi bekliyor. Kahrolsun işgalci Siyonistler ve dünya emperyalizmi… Yaşasın Müslümanların haklı mücadelesi… Hukuk tanımadan, pervasızca ve dünyanın gözü önünde Filistin halkının evlerini ve topraklarını gasp eden, mabetlerine saldıran, çocuk-kadın-yaşlı demeden katliam yapmaktan çekinmeyen canilerin cezasız kalması, başta ABD ve Avrupa olmak üzere batı emperyalizminin ve insanlığın suçu, özelde İslâm milletlerinin derin bir gafletidir."
Trabzon Meydanından tüm dünyaya seslenildi

"Trabzon Meydanından tüm dünyaya sesleniyoruz. Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve Uluslararası Kuruluşlar derhal devreye girmeli ve bu soykırımı durdurmalıdır. İsrail konusunda Kırmızı Çizgisi olmayan ABD ve Avrupa ülkeleri İsrail’e İnsanlık adına insani değerler çerçevesinde sınırlar koymalıdır. Başkenti KUDÜS olan Bağımsız Filistin Devleti tüm dünya devletleri tarafından tanınmalıdır. İslam alemi inancının ve insanlığın gereğini yapmak için birlikte hareket etmelidir. Başta Filistin’i ve Ortadoğu’yu İşgalden kurtarmak için fert fert her birimiz öncelikle kendimizi her açıdan İsrail işgalinden ve batı emperyalizminden kurtarmalıyız. Batının himayesi altında devam eden İsrail’in bu vahşetine maddi ve manevi, güç ve katkı sunan ticari tüm ürünleri kullanmaktan vazgeçmeli, ulaşması zor olsa bile yerli ve milli ürünleri kullanmalıyız Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda ecdadımızın bize yüklediği görev ve sorumluluğu her daim canlı tutmalı, barış ve kardeşlik ikliminde yaşanabilecek bir hayali gelecek nesillere aktarmalıyız. Halkı Müslüman olan ülkeler başta olmak üzere, duyarlılığını kaybetmemiş tüm insanlığı, zulüm karşısında söz birliği ve güç birliğine davet ediyor ve yeryüzünde barış ve adaleti tesis etmek için mazlumun ahına kulak vermeye, ses vermeye ve el vermeye çağırıyoruz. Rabbimiz, 2 milyarlık İslâm âlemine birlik-beraberlik, intibah/uyanış ve diriliş nasip eylesin. Mazlum Müslüman kardeşlerimizi de lütf u keremiyle felâha/kurtuluşa erdirsin inşallah. Hepinizden Allah razı olsun. Amin!.."
Kaynak: gunebakis.com.tr
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.