Trabzon sahilinde işgal var!

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon şube Başkanı Cemil Pehlevan, sahillerin işgaline ve yetkililerin işgale sessizliğine tepki gösterdi. Pehlevan; Trabzon’un Arsin’de bulunan bir işletme ve Akçaabat’ta bulunan iki işletmenin sahil şeridine dolgu yaparak alanlarını büyüttüğünü iddia etti. İşletmelerin kanun kararlarını hiçe saydığını belirten Pehlevan, bütün kıyı alanlarının haksız şekilde özel mülkiyete verildiğini dile getirdi. Pehlevan;  “Çevre Kanunu uygulayıcısı kamu kurumları ve ilgili belediyeler kıyıların birilerinin menfaatine ilelebet yok edilmesine neden suskun, suskunuz!” diye sordu.

Ziraat Mühendisleri Odası  Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, sahillerin işgaline tepki gösterdi.  Pehlevan; Trabzon’un Arsin’de bulunan bir işletme ve Akçaabat’ta bulunan iki işletmenin sahil şeridine dolgu yaparak alanlarını büyüttüğünü iddia etti. İşletmelerin kanun kararlarını hiçe saydığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Başkanı  Pehlevan, bütün kıyı alanlarının haksız şekilde özel mülkiyete verildiğini dile getirdi.  “Çevre Kanunu uygulayıcısı kamu kurumları ve ilgili belediyeler kıyıların birilerinin menfaatine ilelebet yok edilmesine neden suskun, suskunuz! Trabzon’un yönetimini teslim ettiğimiz yöneticiler günümüz teknolojik imkânlarında çalışma alanına giren konularla ilgili yanlış uygulamalara neden müdahale etmezler!” cümleleriyle yetkilileri harekete geçmeye çağırdı.

‘Danıştay kararı ‘Olmaz’ diyor kanun emirleri uygulanmadı

İlgili alanların “rekreaktif alan” olduğunu ve Danıştay Altıncı Dairenin kararının rekreaktif alanlarda yapılaşmaya hiçbir şekilde olanak vermediğini belirten Cemil Pehlevan “Bu karar sahil şeridinin birinci 50 metresi imar planlarında rekreasyon alanı olarak değil Rekreaktif alan olarak planlanması gerektiğini söylüyor. Bu karar Belediyenin sahil şeridinin birinci 50 metresini rekreasyon alanı olarak belirlenmiş alanların rekreaktif olarak yeniden düzenleyerek bütün halkın mağduriyetinin giderilmesi ve bir an önce gelecek nesillerin deniz ile buluşmasının önünün açmak için gerekli düzeltmelerin vakit geçirmeden yapılması gerekiyor. “ ifadelerini kullandı.  Cemil Pehlevan, açıklamasında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kararlarını da hatırlattı. Pehlevan, Devlet Su İşleri’nin bu alanlar için taşkın anında oluşabilecek can ve mal kaybında sorumluluk almayarak tüm sorumluluğun yapısal müdahaleyi yapanda olduğunu belirttiğini de ekledi. Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığının ve Devlet Su İşleri 22. Bölge Müdürlüğü’nün görüşlerini de hatırlatan Pehlevan, Bakanlığın ve DSİ’nin görüşlerinin bir parselde geçici inşaat ruhsatının iptal edilmesi, bir parselde yapı ruhsatının iptal edilmesi, dalgakıran ve dolguların kaldırılması, dere yatağının eski haline getirilmesi ve bir parseldeki fosseptik çukurunun kaldırılması gerektiği olduğunu söyledi.

İşletmeyi büyütüp dedesinin malı gibi sahipleniyorlar

İşletmelerin sahil şeridinin birinci 50 metresinde olmasına rağmen dolguya devam ettiklerini vurgulayan Pehlevan  şehirlerin giderek daha fazla denize yaklaştığı düşünüldüğünü ancak gerçeğin böyle olmadığını söyleyerek Cemil Pehlevan “Çünkü artık bütün kıyı alanları haksız bir şekilde özel mülkiyete konu. Ayağınızı denize sokmanınızın bir bedeli var! Kamu, İşletme sahipleri, sahile ev yapan, dolgu yapan şahıs ya da müteşebbisin denizi dededen kalma malı gibi sahipleniyor. Bütün bunlar yaşanırken ilgili kamu kurumlarının uygulamakla mükellef oldukları kanunları neden uygulamaya koymazlar!” dedi.