" Karadeniz’in insanı, Karadeniz’in hamsisi ve Karadeniz’in fındığı orijinaldir. Muadilini bulamazsınız."
Karadeniz Bölgesi'nde, her yıl Ağustos-Eylül ve Ekim aylarında gerçekleşen geleneksel fındık hasadı başlamaktadır. Bu lezzetli fındıklar, bölgenin coğrafi konumunun ve emek veren insanların eliyle, beden gücüyle toplanıyor.
Lezzeti, yenişi, vitamini, kavrulmuşsa kokusu, tazeyken sütlü tadı, pastalarda, tatlılarda ki farkıyla, adıyla ne güzeldir fındık.. Sevgi sözlerimizde bile “fındık yüzlüm”, “fındığım” kullanılır. Kendi küçük ama faydaları, becerileri, marifetleri çokça büyüktür. Tahmin edilemeyecek kadar büyüktür hem de.. Özellikle Tıp bilimin de kabul ettiği, insan sağlığında önemli bir yeri vardır fındığın.. Faydaları anlatmakla bitmez.. Türkiye'nin siyasilerinden Merhum Necmettin Erbakan’ın şu sözleriyle de ifade edilebilir fındığın ne kadar değerli ve önemli olduğu..
"Bu fındık bizde değil de İsrail'de yetişmiş olsaydı, eczaneden taneyle alırdınız"

Peki bu fındık nasıl gelir soframıza? Nasıl toplanır, ayıklanır, kurutulur, kavrulur ve önümüze, avucumuza gelir? “Hap” diye ağzımıza attığımız bu hap kadar fındık, "hop" diye mi toplanıyor? Merak edenler ve etmeyenler için; fındığın nasıl, hangi şartlarda ve ne zorluklarla toplandığını, elinize gelene kadar ki geçen aşamayı sizler için yazdık ve fındığın nasıl toplandığını gözünüzde canlandırmak için de resimledik.
Fındık dikimini, dikim sonrası o fidanları büyütmek için verilen çabadan hiç bahsetmeyerek, direkt üreticinin var olan fındık bahçesinden o yılın hasadını alıncaya kadar geçen zamanı adım adım anlatmakla başlayalım.
Karadeniz Bölgesi, fındık üretimi için ideal bir coğrafi konuma sahiptir. İklimi ve toprak yapısı, fındık ağaçlarının sağlıklı büyümesini teşvik eder. Fındık bahçeleri, bu bölgenin yemyeşil dağlarında ve eğimli arazilerinde bulunur.
Fındıktan geçimini sağlayan fındık üreticisinin bahçesinde çokça fındık ağacı vardır mutlaka.. Ürününün verimli, kaliteli olması ve iyi bir kazanç sağlamak için o fındık bahçesinin bakımını yapmak zorunda..
Fındıkta yapılan kültürel işlemlerin başında budama, dip sürgünü temizliği, gübreleme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi uygulamalar gelmektedir. Bu hizmetlerin tekniğine uygun olarak ne şekilde ve ne zaman yapılacağı hususunun iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu uygulamalardan ilk sırada budama vardır.
Fındık toplamaya başlamadan önce, son hasat zamanı ile yeni hasat zamanı arasında bahçenin altında çeşitli otlar, boy boy diken ağaçları biter. Hele ki bir önceki dönem altının temizliği yapılmadıysa o otlar ve dikenler fındık boyuna ulaşır ve temizlemesi daha da zorlaşır. O yüzden her yıl mutlaka fındıklığın altı temizlenir. Ama öncesinde budama işlemi yapılır. Budama da istenildiği zaman değil, onun bir zamanı vardır ve o dönem yapılmalıdır.
Budama Zamanı
Genel olarak fındıkta budama zamanı Sonbahar aylarıdır. Yani; Ekim-Kasım-Aralık- Ocak gibi aylarda budama yapılır. Fındıkta budamaya vejetasyonun durduğu ve büyük oranda yaprakların döküldüğü dönem dikkate alınarak başlanmalıdır. Bu arada fındık neden budanır? Merak edenler için söyleyelim.. Fındık ağacı yetiştikten sonra ürün vermeye başlamaktadır. Zamanla verimliliğin artması ya da korunması için birtakım çalışmalar yapılmaktadır. Fındık ağacının fazla veya işlevsiz olan dallarının budanması gerekmektedir. Bu şekilde verimlilik de artar. Fındık ağacının dibinde çıkan o cılız dallar kesilmezse, asıl güçlü işlev gören dalların verimini engeller. Bu yüzden mutlaka her yıl, ya da 2 yılda bir budama işlemi yapılır. Tıpkı bütün ağaç ve çiçekler de olduğu gibi, budama önemlidir verimi için. Budama işleminden sonra sürgün temizliği yapılacaktır.
Fındık Dip Sürgünü Ne Zaman Alınmalı?
Fındık ocaklarındaki dip sürgünleri gerek fındığın besinine ortak olması, gerekse hastalık ve zararlı popülasyonunu artırması nedeniyle istenmeyen bir durumdur. Özellikle 2013 yılından itibaren külleme (Erysiphe) hastalığının başlaması ile birlikte, fındık tarımında bazı bilgiler değişmiş ve dip sürgün temizliği daha da önemli hale gelmiştir. Yani sadece biz insanlarda görülen hastalıklarda değil, bitki örtüsünde oluşan hastalıklarda da zamanla farklılık görülebiliyor. Bu nedenle verimli ve kaliteli bir üretim için fındık ocaklarının mümkün mertebe temiz tutulması gereklidir. Kısacası dip sürgünü temizliği; sürgünlerin gelişmesine izin verilmeden erken dönemden itibaren yapılmalıdır.
Fındık üretiminde hasat işleminden sonra, en yüksek iş gücü gereksinimi bakım işlerinde ortaya çıkmaktadır. Bakım işleri içerisinde ise %42’lik payla dip sürgünü temizliği en yüksek iş gücü gereksinimine sahiptir. Fındığın dip sürgünü verme eğilimi çok fazladır. Büyüme sezonunda gövdenin dip kısmında adventif gözlerden oluşan dip sürgünleri, her yıl oldukça fazla gelişme gösterirler. Gelişen bu dip sürgünleri, ocağın besin maddesine ortak olmakta, havalanma ve güneşlenmeyi engellemektedir. Bu durum ana dalların gelişmesini azaltarak, önemli derecede verim düşmesine neden olmaktadır. Fındık dip sürgünlerinin sonbahar ve ilkbahar (Mayıs sonu Haziran) olmak üzere yılda 2 defa temizlenmesi tavsiye edilir.
Sürgün temizliğini de bitirdikten sonra sırada gübreleme vardır. Her yetiştirilen bitkide olduğu gibi, fındık ağaçlarının da gübrelenmeye ihtiyacı vardır.
Gübreleme
Dikimden itibaren fındık fidanlarının sağlıklı olarak gelişebilmesi, iyi taçlanma gösterebilmesi ve verime yattıktan sonra da kaliteli ürün verebilmesi için fındık yetiştiriciliğinde gübreleme büyük önem taşımaktadır.
Bu arada bir dipnot olarak söylemeden geçmeyelim.. Bahçelere analiz yapılmadan gübre verildiğinde birçok sakıncalar da ortaya çıkabilmektedir. O yüzden analiz yapılmadan gübrelemek kötü sonuçlar doğurabiliyor.
Fındık bahçesine kireç neden atılır?
Kireç, kışın karın altında toprağı sıcak tutuyor ve eriyor. Fındığın olgunlaşmasını, dökülmemesini ve randımanlı olmasını sağlıyor.
Yani, fındık gübrelemesi ve kireçleme farklı amaçlarla yapılan iki ayrı uygulamadır. Gübreleme, bitki besin maddelerinin verimi artırmak için yapılırken, kireçleme toprak pH'ını düzenlemek ve bitkilerin besin maddelerini daha iyi emmesini sağlamak için yapılır. Bu iki uygulama, fındık yetiştiricilerinin, fındık ağaçlarının sağlığını ve verimini artırmak için kullanabileceği önemli tarım yöntemleridir.
Yalnız bir fındık üreticisinin şunu çok iyi bilmesi gerekmektedir. Kireç fındığa 3-4 yıl da bir Kasım-Aralık gibi uygulanır. Gübre ise fındık bahçelerinde birinci yarısı Şubat- Mart aylarında yapraklanma başlangıcında uygulanan azotlu gübrenin ikinci yarısı Mayıs ayının ikinci yarısından itibaren Haziran ayının ikinci yarısına kadar önerilen miktarlarda verilir. Yani, analiz yapılarak verilmelidir. Aksi takdirde beklenen verim elde edilemez.
Fındık yetiştiriciliğinde gübreleme yapılmadığında veya tekniğine uygun gübreleme programı uygulanmadığında; toprak verimliliğinin yıldan yıla azalış göstereceğini ve toprağın fakirleşerek verim ve kalitesinin düşeceğini ve hatta üreticilerin, kışlık ve yazlık gübreleri zamanını geçirmeden bahçelerine vermeleri çok önemlidir.
Fındık verimi için, ağaç ve toprak bakımı, ilaçlama yapılmıştır. Sıra ürünün olmasını beklemeye gelir. O bekleme sırasında, havaların yeni yeni ısınmaya başladığı sıralarda, fındık bahçelerinin kadim çiçekleri açar rengarenk..
Budama, sürgün ve gübrelemeden sonra, yani ilk baharın ilk güneşi ve havaların ısınmasıyla fındık bahçeleri genelde bu çiçeklerle, pembe ve beyaz menekşelerle allı-pullu gelin gibi süzülür. Hemen hemen bütün fındık bahçelerinde bu çiçeklerle süslenir sıcakların yükselmesiyle.. Fındık bahçeleri, menekşelerin o mis gibi kokusuyla cennet bahçelerine döner.
Yavaş yavaş zaman yaklaşırken hasat zamanı öncesi daha yapılacak işler vardır. Ürünü toplamak için öncesinde fındık bahçesinin bir temizliğe ihtiyacı vardır. Yukarda, budama işlemine başlamadan belirtmiştik: “Fındık toplama işleminden önce, son hasat zamanı ile yeni hasat zamanı arasında bahçenin altında çeşitli otlar, boy boy diken ağaçları biter. Hele ki bir önceki dönem altının temizliği yapılmadıysa o otlar ve dikenler fındık boyuna ulaşır ve temizlemesi daha da zorlaşır. O yüzden her yıl mutlaka fındıklığın altı temizlenir” demiştik.
Karadeniz Bölgesi’nin yağışlı olması ve buna bağlı olarak da yabancı ot ve dikenlerin bol ve hızlı gelişme göstermesi fındık hasadını güçleştirdiği gibi yere düşen fındığın kaybolmasına sebep olmaktadır. Onun için hasattan en az 5-10 gün önce bahçenin ‘tırpan, orak, tırmık’ adı verilen aletlerle temizliğinin iyice yapılması gerekmektedir. Gerçi şimdilerde, teknoloji ilerledikçe bu eski aletlerin yerini daha modern ve işleri kolaylaştırıcı aletler almıştır.
Karadeniz Bölgesi’nde yetiştirilen fındık çeşitlerin hasat zamanı yıllara göre değişmekle beraber sahil kesimde 1-10 Ağustos, orta kesimde 10-20 Ağustos ve yüksek kesim yerlerde ise 20 Ağustos’tan sonradır.
Yeşilden kahverengiye dönen kabuklar, toplama zamanının geldiğini gösterir. Ancak bu lezzetli meyveleri toplamak, zorlu bir iş. Ve bu zorlu işe başlamadan önce, yani hasat öncesi, fındık bahçelerinin altının temizlenmesi gereklidir. Yabancı maddeler temizlenir, zemin düzeltilir ve gerekli hazırlıklar yapılır.
Bir yıl boyunca fındık bahçelerinde biten yabancı otlar, dikenler tırpanla biçilir, toplanır ve fındıklıktan çıkartılır. Boş bir arazide ya yakılır ya da çürümesi için bırakılır. Uzamış çimen, çayır, ot varsa onlar da biçilir. Taş ya da boş şişeler gibi çöp kalıntıları tek tek toplanıp bahçeden temizlenir. Fındık bahçesinin altı çok temiz olmalı ki, yere düşen fındıklar kolayca görülsün ve toplanabilsin. Hasat öncesi yapılacak işlemlere başlıklar halinde kısaca değinecek olursak;
İşte fındıklığın altının temizliği hakkında bazı önemli noktalar:
1- Yabancı Maddelerin Temizlenmesi: Fındıklığın altında bulunan yabancı maddeleri temizlemek, toplanan fındıkların kalitesini artırır. Bunlar arasında çimenler, yapraklar, dallar, taşlar ve diğer atıklar bulunabilir. Bu maddelerin fındıklığın altından temizlenmesi, fındıkların temizlenme ve ayıklama işlemine daha az karışmasını sağlar.
2- Drenajın Kontrol Edilmesi: Fındıklığın altındaki su drenajını kontrol etmek önemlidir. Su birikmesi veya suların fındık alanına girmesi, fındıkların çürümesine ve kalitesinin düşmesine neden olabilir. Drenaj kanallarını düzenli olarak kontrol edin ve gerektiğinde temizleyin.
3- Zeminin Düzgün Olması: Fındıklığın zemini mümkün olduğunca düzgün olmalıdır. Düzensiz ve engebeli zeminlerde fındık toplama işlemi daha zor hale gelir. Fındıklığın zemini, sopayı kullanırken dengenizi korumanıza yardımcı olmalıdır.
4- Yabancı Ot Kontrolü: Fındıklığın altında yabani otların kontrol edilmesi önemlidir. Yabancı otlar, hem fındık ağacının büyümesini engelleyebilir hem de toplama işlemini zorlaştırabilir. Gerektiğinde ot temizliği yaparak fındıklığın altını temiz tutun.
5- Toplama Alanının Hazırlığı: Fındık toplama alanınızı önceden hazırlayın. Sepetlerinizi veya çuvallarınızı düzgün bir şekilde yerleştirin ve toplanan fındıkları biriktirmek için uygun bir alana sahip olun.
6- Gerektiğinde Döşeme Malzemesi Kullanma: Eğer fındık toplama alanı düzensiz veya sertse, uygun bir döşeme malzemesi kullanarak zeminin düzleştirilmesini sağlayabilirsiniz. Bu, toplama işlemi sırasında dengenizi korumanıza yardımcı olur.
Temiz bir fındıklık zemini, hasat sırasında işinizi kolaylaştırır ve toplanan fındıkların kalitesini artırır. Bu nedenle hasat öncesi fındıklığın altının düzenli ve temiz tutulmasına özen göstermek önemlidir. Birkaç gün sürecek bu temizlik işlemlerinden sonra sıra fındığı toplamaya yani hasat zamanına gelmiştir.
Hasat Zamanı
Fındık toplama işlemi zahmetli olabilir, ancak doğru şekilde yapılırsa verimli ve keyifli bir deneyim olabilir. Ayrıca, bahçenizin büyüklüğüne ve hasat miktarına bağlı olarak işlem zaman alabilir. Fındık hasadı, insan gücünün yoğun bir şekilde kullanıldığı bir işlemdir. Hasat için gerekli tüm hazırlıklar yapılmış ve artık fındığı toplayacak kişiler sabahın ilk ışıklarında bahçede olmak için hazırlanır.
Kıyafetler, sepetler, çuvallar, eldivenler, ipler vs. gibi ekipmanlar yanınızda getirmek için alınır. Fındık bahçesi eğer uzak mesafedeyse mutlaka, su ve yemek hatta bir küçük radyo da alınır. Çünkü o gün sabahın ilk ışıklarından, güneş batana kadar o bahçede geçecektir. Her toplayıcı yanına kendi ihtiyacını alır ve zor geçecek olan fındık toplama işini bir nebze olsun kolaylaştırmak, keyiflendirmek adına..
Ağustos-Temmuz ayları olduğundan hava oldukça sıcaktır. Ama yine de fındık toplarken, uzun kollu kıyafetler tercih edilir. Çünkü fındık dalları çıplak vücuda temas edince alerji ya da kaşıntı yapabiliyor. Çok fazla toz döküldüğü için de mutlaka şapka, eşarp gibi kıyafetlerle kendinizi korumaya alırsınız. Sadece tozdan değil; arı, karınca, kokarca, sivrisinek gibi çeşitli hayvanlardan da korunursunuz. Kendinizi dış etkenlerden gelebilecek zarara karşı kamufle edersiniz. O sıcak havada kamufle etmek biraz bunaltıcı olsa da, başka çareniz yoktur.
Fındık toplamanın çeşitli teknikleri vardır. Fındık toplama işlemi, genellikle uzun saplı sopalardan oluşan özel ekipmanlarla yapılır. Fındık dalları sallanarak meyveler ağaçtan düşer, ardından toplayıcılar bu değerli ürünleri sepetlere veya çuvallara toplarlar. Fındık toplama işlemi, zorlu koşulları içerir. Fiziksel efor gerektiren bu iş, eğimli arazilerde veya kaygan topraklarda daha da zorlu hale gelebilir. Ayrıca, sivri dikenler ve sert kabuklar gibi zorluklarla da başa çıkılması gerekebilir.
Bölgede daha çok uygulanan hasat şekli; daldan el ile toplanmalıdır. Bu hasat şeklinde dikkat edilecek olan en önemli hususlar; dalların birbirine sürtünmemesi, çotanakların dala birleştiği yerden tek tek koparılması ve gelecek yılın mahsulünü oluşturacak olan dal, dalcık ve tomurcukların dökülmemesi için sıyırma şeklinde toplama yapılmaması ve hasadı yapılan dalın dikkatlice yerine bırakılmasıdır. Ayrıca bahçe içerisinde bulunan fındık çeşitleri birbirine karıştırılmadan ayrı ayrı toplanmalıdır.
Fındık bahçesine sadece yetişkinler değil, çocuklar da götürülür. Zaten onlara oyun gibi geldiğinden, gitmeye can atarlar. Onlar yere düşen fındık ve taneleri toplar. Çünkü yerdeki fındığı toplamak bir yetişkin için daha zordur. Hele ki belinizde de bir rahatsızlık varsa.. Mecburen eğilip ya da oturarak yerdeki fındıklar toplanır. Fındık ağacını sallarken ağaçtan düşen fındıkları toplamak için etrafınızdaki toprak alanlarını düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Bazı bölgelerin fındık ağaçları yüksek olur. Bazı bölgelerde ise bodurdur ağaçlar. Eğer fındık ağaçları yüksek ise, onları toplamak oldukça zor ve yorucudur. Ya ağaca çıkılıp fındıklar üzerinde toplanır ya da ‘gugar’ adı verilen bir dal çekici yardımıyla toplanır.
Gugarın adı yöreye göre farklılık gösterebiliyor. Akçaabat’ta bu fındık çekmek için kullanılan ve oldukça da işe yarayan araca gugar deniyor. Fındık ağacına çıkan kişi topladığı fındıkları aşağı atar. Çünkü ağaç üzerinde başka türlü olması mümkün değildir. Aslında mümkündür ama zor ve zaman kaybıdır.
Bahçede fındık ağaçlarına yaklaşırken dikkatli olunmalıdır. Dal ve yapraklara zarar vermemeye özen göstermek gerek. Fındığı toplayabilmek için çok çeşitli yöntemler denenmiştir. Bazen ağacın dalına bir kişi çıkıp oturur ve eğilen dalı aşağıda kalanlar toplar. Amaç fındığı yere atıp, tekrar yerden toplamamak içindir. Daha önce bahsettiğim gibi, yerden fındık toplamak her babayiğidin harcı değildir. Onu yerden almak için eğilip bükülmek gerekir ki, bu da oldukça zahmetli bir iştir.
Eğilen dal toplanırken çok dikkatli de olmak gerekiyor. Dalın çok eğilmemesi ve kırılmaması için üzerinde duran kişinin o ayarı yapması gerekiyor. Dalın çok fazla ucuna giderse, dal kırılabilir. Fındık toplayanlar bilir ki, fındık ağacına, dallarına zarar vermeden, toplanan dal çekilmişse, tekrar yerine ittirilir.
Çıkacak bir “Çıt” sesi fındık bahçesinde büyük kavgalara da sebep olabiliyor. “Neden dikkat edilmiyor?” diye, fındık sahibi çocuklarını ya da toplayanları her zaman, bu konuda uyarır. O ağaçların her dalı maddi-manevi bir değerdir çünkü. Onları o boya getirmek hiç de kolay değildir. Hem emek hem de zaman işidir. Bir çocuk büyütmek gibi meşakkatlidir.
Toplama Tekniği
Eğimli arazilerde, fındık toplarken sopayı, yani gugarı dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Sopayı aşağıya doğru vurarak fındıkları sürükleyebilir ve toplanabilir. Eğimli zeminde dengeyi korumak için daha dikkatli olmak gerekir. Eğim yukarı veya aşağı doğru olabilir. Toplama şekli eğim yönüne göre ayarlanır. Eğim yukarı doğru ise yukarı doğru sallama hareketleri yaparak fındıklar toplanır. Eğim aşağı doğru ise aşağı doğru sallama hareketleri daha uygun olur.
Fındık toplamanın bir diğer zorluğu ise Karadeniz Bölgesi’nde genelde fındık bahçelerinin meyilli oluşudur. Gerçi düz oluşu bir tık daha iyidir ama meyilli oluşu ‘ölümlerden ölüm beğen’ misali, fındık dalını mı tutacaksın, topladığını belindeki çuvala mı koyacaksın. Yoksa ayakta durmaya mı çalışacaksın? Eğimli bir coğrafi alanda fındık toplamak, ekstra güç ve dikkat gerektirebilir. Güvenliğinizi ve dengeyi korumak için özen göstermek önemlidir. Ayrıca, eğimli arazilerde fındık toplamak daha fazla fiziksel efor gerektirebilir.
Her fındık toplayıcı mutlaka en az 3-5 kez o fındık bahçelerinde metrelerce yuvarlanmıştır. Belli kolların yaralanmış, bacakların çizilmiş, ellerin kanamış olabilir ama diğer toplayıcılarla birlikte gülme krizine nedendir bu yuvarlanış. Düşene gülmemek gerekse de, o ortamda mümkün olmuyor maalesef. Toplayıcıların en küçüğünden en büyüğüne kadar bu duruma gülerler.
Meyilli ve kayma olayı çok olduğundan, ayakkabı olarak mutlaka karalastik denilen, bir diğer adıyla kürtlastiği ayakkabılar tercih edilir. Kayması, yırtılması zor olan bu ayakkabılar çok rahattır. Oldukça esnektir, adı üstünde; lastik. Rengi de siyah olduğundan, adına karalastik denildi. Kürtlastiği denmesinin nedeni de; Karadeniz Bölgesi’ne doğudan gelen kürt işçilerin ayaklarında genelde hep bu lastiklerden olurdu. Onların da çalışma ayakkabısı bu lastiklerdi.
Her toplayıcının, iki taraftan bağcıklarıyla bele dolanan çuvaldan yapılmış fındık sepeti bağlanır ve toplanan fındıklar bu çuvaldan yapılmış fındık sepetine konur. Sepetini dolduran kişi, fındıklığın içinde harar denilen büyük çuvallara boşaltır ve tekrar toplamaya devam eder.
Dolan harar çuvallarını ise toplayıcılardan güçlü olan sırtlayıp fındığın saklanması, ya da dökülmesi gereken yere gidip döker. Kimisi evinin bahçesine, kimisi toplama işlemi bitinceye kadar bahçesinde varsa bir damı, oraya boşaltır ve çuvalları tekrar fındık bahçesine geri getirip toplama işlemine devam edilir.
İlk günün sabahı yerine öğleye ve güneş ışıklarına bırakmaktadır. Tam tepeden vuran güneş, yorgunluğuna, içindeki hararete, akıttığın tere biraz daha tuz-biber olur. Zor olan işin daha zorlaşır. Her ne kadar fındık dalları altında olsan da, güneş aralardan, sürekli gökyüzüne doğru çevirdiğin yüzüne vurur. Gözlerin kamaşır, alnındaki terler gözlerine akar, silmek istersin ama ellerin çok tozlu ve kirlidir. Ya başındaki eşarba, ya boyuna sarılan mendile ya da kollarınızı korumak için giydiğiniz gömleğin kenarına silersiniz yüzünüzü.
Yavaş yavaş karnınız da acıkmaya başlar ama iyice acıkmayı beklersiniz. Çünkü fındık bahçesinde yiyeceğin yemek bir öğündür. O öğünle de akşamı yapmak zorundasınız. Ama bu çocuklar için geçerli değil tabi ki.. Fındık bahçesine hazırlanıp getirilen yemek sepetinden bir parça ekmek alıp yerler.
Çoğu fındık bahçelerinde meyve ağaçları olduğundan çocuklar açlıklarını meyve yiyerek de geçirebiliyorlar. Öğle ve ikindi arası artık iyice acıkmış ve iyice yorulmuş olursunuz. Yemek için ilk mola verilir. Yere bir örtü ya da gazeteler serilir ve üzerlerine genelde getirdiğiniz kuru yiyecekler konur.
Bu yiyecekler; patates haşlaması, salatalık, domates, zeytin, peynir, üzüm, karalahana sarması, biber dolması, hamsikuşu, kaygana, kavun-karpuz, burmalı börek, ayran, kuru ya da yeşil soğan, tuzlanmış hamsi gibi yiyeceklerdir. Öyle sulu yemek, tabak, bardak, çatal-kaşık gibi uzun uğraş gerektiren yiyecekler getirilmez bahçeye.. Bir an önce öğünü geçiştirip fındık toplamaktır niyet. Çünkü fındık dalında fazla durmamalı.. Güneş gördükçe kuruyup yere düşerler. Yere düşen fındığın üzerine yağmur yağarsa, ayıklanması zordur.. Posası kolay kolay fındıktan çıkmaz. Önemli olan onları dalında yeşil toplamaktır.
Yemekten sonra ki o rehavet anı, uyku hali, üzerinize düşen o tembellik sözle ifade edilemeyecek kadar vahim bir durum. Beynin uyur resmen, gözlerin dalları, fındıkları çift görür. Şöyle 5 dakikacık dersin, bir fındığın serinine kıvrılıp, 5 dakikacık gözlerinizi kapatmak istersiniz bütün haşere, uyurken karşınıza çıkabilecek yılana rağmen.. Ama yapamazsınız, yaptırmazlar. Ya başınızda aile büyükleri “yaprakları değil, fındıkları toplayın” diye bağırır, ya da günlükçüsünüzdür yevmiyenizden kesilir. O yemek sonrası rehaveti ancak birkaç saatte atabilirsiniz üzerinizden.
Tekrar sıkı sıkıya işe sarılıp, fındık dallarına tüm gücünüzle asılırsınız. Çektiğiniz daldaki fındıkları tek tek toplayıp, belinize sarılı olan o çuvaldan sepetin içine atarsınız. Çekmekte zorlandığınız dalların üzerine bir kişiyi çıkarıp, dalın eğilmesini sağlarsınız.
Bazen çuval taşırsınız, bazen birilerine su.. Su demişken; fındık bahçesinde çok fazla su içmemeye de özen gösterilir. Çünkü ihtiyaç halinde eviniz de uzaksa, mecburen fındıklığın en ücra köşesine gidip ihtiyacınızı görmek zorunda kalırsınız. Ev yakınsa zaten sorun olmaz. İstediğiniz kadar su içebilirsiniz. Gerçi bazen sık sık ihtiyaç için gitmek de sorun yaratabiliyor.
Velhasıl; düşe kalka akşam edilir. Fındıklığın altı her ne kadar temizlenmiş olsa da, çarşaf gibi de değildir. Düştüğünüzde eliniz, ayağınız mutlaka bir taşa ya da dikene gelir. O günü yara almadan geçirmek olanaksızdır. Güneş batmakta, hava kararmaya dönmektedir. Fındık bahçesinin altındaki tüm malzemeler toplanır, bir çuvala doldurulur. Herkes alabildiğini alır.
Genelde erkekler fındık çuvallarını taşırlar, tırpanları alırlar. Her hangi bir yılan, domuz, ayı saldırısına karşı tırpan, orak ya da sopalar mutlaka bulundurulur. Meyilli fındık arazisinden, çalışmanın vermiş olduğu yorgunlukla tırmanarak çıkılır. Kimsenin ağzını bıçak açmaz o yolu giderken.. Çünkü açacak hali yoktur.
Yol biter, malzemeler ve fındıklar yerine dökülüp iyice sağa sola yayılır. Eğer çuvalda kalır ya da çuvaldan boşaltılıp yayılmazsa, dalından sıcacık koparılan fındık ter yapabilir ve ıslanır. Bu da fındık üreticisinin hiç işine gelmez. Islanan fındık kararır ve içi acılanır. O yüzden dama ya da üzeri kapalı bir mereğe dökülen fındık mutlaka iyice yayılır. Ve ilk gün böylece nihayetlenir.
Diğer günler ilk günün aynıdır. Sadece her geçen gün biraz daha fazla yorgun, daha bitkin hissedersiniz. 3 gün, 5 gün, 1 hafta ya da 15 günde fındık hasadı biter. Toplama süresi, arazinin büyüklüğüne ve o sene fındığın verimine bağlıdır. Verim olmadığı zamanlar, bir kök fındıktan 3-5 kafkal alınır ancak.
Yine de 3-5 fındık kafkalı için o fındık ağacının dalları tek tek çekilir ve aranır. Fındık, ağacının yapraklarıyla sarmaş dolaş olduğundan ve aynı renkte olduklarından pek seçilmez dalında.. O yüzden o dalları elinizle tek tek sıyırmak zorunda kalırsınız. Bu arada fındık kafkalı terimi Trabzon yöresine has bir terimdir. Yöreden yöreye adı değişebiliyor. Kafkal, yeşil dış kabuğu içindeki fındık salkımı anlamına gelir.
Fındık toplama işlemi bittikten sonra, son gün fındık bahçesinin altı tekrar gözden geçirilir. Yani fındık bahçesinin o son gününe "zayiat etmek" denir. Mutlaka çayır-çimen altında ya da gözden kaçırılan olmuştur. O son gün, fındık bahçesinin altından en az bir çuval kafkallı fındık kesin çıkar. İş bitimi tüm toplanmış fındıklar, araçlara ya da kurutulacak alana taşınır.
Harman
Sıra fındığı kurutmaya gelir. O yeşil fındık kurutulmalı ki, ayıklama ya da patoz işleri kolay olsun. Sepetlerle toplanan fındıklar yörelere göre harar, selek ve hey adı verilen 30-40 kg.lık sepetler ile veya çuvallara doldurmak suretiyle sırtta ve ulaşım araçları ile harman yerlerine taşınır.
Bölgede harman yerleri, genellikle düz hafif meyilli çayırlık ve sert toprak olan yerlerdir. Harman yerlerinin hafif bir meyil verilerek betondan yapılması bölgenin iklim şartları da dikkate alınırsa en uygun olanıdır.
Harman yerine getirilen fındıklar yığın halinde bekletilmemelidir. Hemen tırmık ile harman alanına 10-15 cm. kalınlıkta bir tabaka halinde serilir.
Güneşli havalarda tahta kürek veya tırmık ile her gün karıştırılarak 3-5 gün kurutulur. Belli bir miktar kuruyan bu fındıklar patoz denilen fındık ayıklama makinesine verilmek suretiyle zuruflardan (kafkalından) ayrılırlar. Ayıklanan bu fındıklar toprak harmanlarda bez, beton harmanlarda ise bez kullanmadan 2-4 cm. kalınlıkta serilir.
Güneşli havalarda her gün 2-3 defa tırmık ile karıştırarak kurumaları sağlanır. Bu şekilde 3-4 gün kuruyan fındıklar vantilatörden geçirilmek suretiyle toz, toprak, zuruf parçalarından ve boşlarından ayrılırlar.
Fındığı fazla olan üreticiler fındığını patoza verir çünkü, o kadar fazla fındığı ayıklayabilmek her zaman hem fazla insan istiyor. Fındığı elle ayıklamak da göründüğü kadar kolay değildir. İnsanda ne el kalıyor ne de bel. Ortaya dökülen fındığın etrafında oturup, insan eliyle o kafkalların tek tek ayıklanması pek akıl karı olmasa da, bugün hala yapanlar da yok değil. Kimi üreticiler nadir de olsa karışık fındık dikerlerse, tombul ve sivri fındık diye de ayırmak zorunda kalır. Çünkü bir fındık satılırken ya tombuldur ya da sivri.. Karışık satılamaz.
Patoztan geçirilip harmana serilen fındığın seçimi yapılır. Kimi fındık boştur, kimisi kırıktır, kimisi çürüktür, kimisi de kurtludur. Başka bir deyişle, deliktir. Delik olan fındıklar itinayla tek tek seçilmelidir içlerinden.
Aksi takdirde satışı yapılırken kontrol esnasında görülen bir delik fındık, üreticinin 1 yılının ziyan olması demektir. Çünkü fındığın kalite kalite satışı olur ve ona göre fiyatlandırılır.
Bu şekilde seçilen, temizlenen fındıklar tekrar harman yerine serilerek içlerinde bulunan taş, toprak gibi sert ve yabancı cisimler alınır. Çuvallara doldurur ve ağızları dikilerek pazara götürülmek üzere hazırlanır.
Harmanlama işlemi genellikle 15 Ağustos’ta başlayıp Eylül ayı sonlarına kadar devam eder. Harmanlama sırasında fındığın iyice kurumasına ve nem oranının kabuklu fındıkta %12, iç fındıkta %6’yı geçmemesine dikkat edilmelidir.
Depolama
Hasat edildikten sonra kurutularak nem durumu muhafaza şartlarına uygun hale getirilen fındığın depolanması önemlidir. Özellikle ihracatçı kişi ve kuruluşlar bakımından önemli olan depolamada bazı noktalara dikkat etmek gereklidir. Depo olarak kullanılacak olan yer serin, kuru ve havalanabilir nitelikte olmalıdır. Bu şartlarda fındık en fazla 1 yıl özelliği bozulmadan muhafaza edilebilir. 1 yıldan daha uzun bir süre muhafaza için ısının 2-4.5C ‘de ve nisbi rutubetin %55-60 arasında olması gerekir. Isının yükselmesi acılaşmaya, nisbi nem oranının artması da küflenmeye yol açmaktadır.
Bir üretici fındığının iyi kaliteli olmasını istiyorsa, fındığını doğru hasat zamanında toplamalı; tam olgunluğa gelen fındıkların, dalları silkelemek suretiyle dökerek yerden toplanmasıdır. Her ne kadar fındık üreticisi yerden toplamak istemese de, bu şekilde hasat edilen fındıkların, randıman ve kalitesi yüksek olduğu gibi dallar ve sürgünler ile gelecek yılın mahsulünü oluşturacak olan tomurcuklar da zarar görmemektedir.
Sonuç olarak; bir yılın fındığı nasıl toplanır, hangi aşamalardan geçer ve satılır. Satılma kısmına hiç değinmiyorum. Çünkü o kısım, fındığı olan bütün üreticiler tarafından çok iyi bilinmektedir -ki bölge halkının çoğu fındık üretmektedir.
Karadeniz Bölgesi'nde, her yıl Eylül-Ekim aylarında gerçekleşen geleneksel fındık hasadı, anlattığımız şekilde, fazlası yok, eksiği vardır. Bu lezzetli fındıklar, bölgenin coğrafi konumunun etkisi ve emek veren insanların eliyle toplanıyor. Sadece Türkiye değil, dünya ülkeleri de biliyor ki, en kaliteli ve lezzetli fındık Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yetişmektedir. Karadeniz'in bereketli toprakları ve insanların emeği sayesinde, her yıl binlerce ton fındık hasat edilir, sofralarımıza ulaşır ve dünya çapında tüketilir.
Peki fındık üreticisi bunca çileye, zorluğa, uğraşa, gayrete ve emeğe karşılık hakkettiğini alabiliyor mu..? Alın terini silmeden, savaşını vermeden, sesini yükseltmeden, yükseltse de emeğinin karşılığı veriliyor mu?
Bölge halkı fındığın para ettiği zamanlarda bahçesine fındık ekmiş, fındık üreticiliğini öğrenmiş ve tek yapabildiği, geçimini sağlayabildiği işi bırakır bırakmasına da, tarlasında gözü gibi, evlat gibi büyüttüğü fındık ağaçlarına kıyamıyor. Kıysa da o meyilli arazilere yeniden başka bir geçim kaynağı dikmek ve büyümelerini beklemek, sonrasında nasıl yetişeceği hakkında yeniden sil baştan yaşamak çok da kolay değil. Tuzu kuru olan üretici de fındık bahçesini kendi haline bırakıp, evlatlarının dikenler arasında kaybolmasına göz yumuyor.
Eğer fındık dile gelseydi eminim kendini, üstad Necip Fazıl’ın şu sözleriyle ifade ederdi:
“Öyle bir devim ki ben, hakikatte pireyim. Bir delik gösterin de, utancımdan gireyim.”

Israrla anlamayanlar için, “şair burada ne demek istemiş” diye Yapay Zekaya (ChatGPT) sorduk. Ve işte bize verdiği cevap:
Bu dizede şair (fındık), kendini küçük, önemsiz, görünmez bir varlık olarak ifade ediyor. "Öyle bir devim ki ben hakikatte pireyim" ifadesiyle, kendisini insanlar arasında fark edilmeyen bir varlık olarak tasvir ediyor. "Bir delik gösterin de utancımdan gireyim" ise şairin(fındığın) bu küçüklüğünün ve görünmezliğinin bir tür utancını ifade ediyor. Yani, şair (fındık) burada mütevazılığı ve alçakgönüllülüğü vurguluyor, insanların gözünde çok önemli olmadığını ve kendini alçakgönüllülükle kabul ettiğini dile getiriyor.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.