Trabzon'da eğitim alanında bir ilke imza attılar!

Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) mezunu mühendisler tarafından kurulan Degz firması, kentte bilim ve teknoloji çalışmaları yapmayı sürdürüyor. İnsansız sualtı aracı ve bu araçların parçalarının üretimi yapan Degz, kendilerinin ürettiği cihazların satışını da yapıyor. Degz bünyesinde çalışan bilim insanları RoboTeam Su Üstü Takımı olarak, Mart ayında Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen 13. Robo-Boat 2023 Elektrikli Otonom Su Üstü Araç Yarışmasında Dünya 2. olarak hem ülkeye hem de Trabzon’da büyük gurur kaynağı olmuştu.

Trabzon’da teknolojik çalışmalarıyla dikkat çeken Degz, şimdi de gençlere bilimi sevdirmek için kolları sıvadı. Degz bünyesinde çalışan mühendisler ve öğretmenler, ‘Mucif’ adıyla açtıkları kursla gençlere eğitim vermeye başladı. Degz firması kurucusu ve Genel Müdürü Kaan Öztürk, Mucif’in ortaya çıkış serüveni hakkında Günebakış Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

CREATİNY ROKET TAKIMI DA İŞİN İÇİNDE

KTÜ’de takım oldukları dönemde ve Degz olarak kurumsallaştıkları dönemde de gençlere eğitimler verdiklerini ve bu eğitimlerin daha sonra bir oluşuma dönüştürmeyi düşündüklerini söyleyen Kaan Öztürk, Mucif’in bu şekilde ortaya çıktığını söyledi. Mucif isminin Kaşif ve Mucit terimlerinden türetildiğini de kaydeden Öztürk, bu kursta verilen roket eğitimlerinde TEKNOFEST Roket Yarışmalarında derece sahibi KTÜ Creatiny Roket Takımı ile birlikte çalıştıklarını da dile getirerek, “Degz olarak gençlerle eğitim faaliyetleri yapıyorduk. Daha sonra bu eğitimler için özel bir yapı oluşturalım dedik ve ortaya Mucif çıktı. İsmini de Mucit ve Kaşif’in birleşiminden türettik. Osmanlıcada karşılığı ise Mücif, onun anlamı da ‘içe işleyen’ demek. Eğitim için çok anlamlı ve güzel bir isim oldu. Bu eğitimlerde lise öğrencilerini hedefliyoruz. Daha küçük yaşta olan çocukları da işin içine çekerek onlara çizgi romanlarla bilimi sevdirmeye çalışıyoruz. Çocukları temelden belli tabirlere alıştırmak istiyoruz. Erken yaşta mühendislik ve bilim altyapısını oluşturmayı amaçlıyoruz, hikayelerle anlatıyoruz. Mucif’te Deniz Sistemleri Programı var, Hava Araçları Programı ve Roket Eğitimi Programı var. Sualtı araçları, su üstü araçları ve roket eğitimlerini hikayelerle aktarıyoruz çocuklara. İlerleyen zamanlarda bu üç hikayeyi birleştireceğiz. Roket eğitimi için Creatiny Roket Takımı ile birlikte çalışıyoruz. Mucif’in ilk aşamasında çocuklara yönelik bir roket yarışması da olacak. Sonrasında bunu büyüteceğiz, yüksek irtifa ve daha güçlü motorlar ile.”  ifadelerini kullandı.

MUCİF’E AİLELERDEN İLGİ YOĞUN

Trabzon’da bilim ve teknoloji alanında verilen kurs eğitimlerinde bazı eksiklikler gördüklerini söyleyen Öztürk, bu eksiklikleri gidererek daha kapsamlı eğitimler vermek amacıyla yola çıktıklarını vurguladı. Trabzon’da ailelerin de çocuklarının eğitimi söz konusu olduğunda oldukça ilgili olduklarına işaret eden Müdür Kaan Öztürk, teknolojik eğitimlere ilginin yoğun olduğunun altını çizerek, “Mucif’e ilgi yoğun. Türkiye'de eğitim söz konusu olduğu zaman anne-babalar çok hevesli çocuklarına eğitim aldırmaya. Trabzon’da bu eğitimlerin niteliğinde bazı eksiklikler gözlemledik. Bunu daha kapsamlı, güzel bir şeye çevirelim dedik. Mucif’te mühendislerimizle eğitimler veriyoruz, anne-babalar bunu duyunca bize daha çok güveniyor. Aileler çocuklarına değer katmak istiyor ve bunu önemsiyorlar.” dedi.

TRABZON’DA EĞİTİM ANLAMINDA BİR İLK

Trabzon’da sualtı robotiği anlamında ilk defa böyle bir eğitim verildiğini kaydeden Kaan Öztürk, toplu şekilde böyle bir eğitim veren kurum olmak konusunda Mucif’in öncü olduğunu belirterek, “Trabzon'da eğitimle ilgili robotik kodlama gibi standart eğitimler varmış ama Trabzon’da çocuklara sualtı robotiği eğitimini ilk biz verdik. İHA eğitimi veren kurslar vardı. Roket ve su üstü eğitiminin verildiğini de duymadık. Böyle toplu şekilde çocuklara eğitim veren kurs ilk biz olduk.” diye konuştu.

“GENÇLERLE BİRLİKTE EĞLENEREK ÖĞRENİYORUZ”

Mucif ekibinin Su Altı Eğitim Uzmanı Ümmügül Yedican ise Mucif çatısı altında verdikleri eğitimi Günebakış’a değerlendirdi. Günümüz gençlerinin keşfetmeye meraklı olduğunu ve onların bu heyecanını eğlenerek öğretmeye dönüştürdüklerini kaydeden Yedican, “Ortaokul ve üzeri öğrencilere eğitim veriyoruz. Anaokulu ve ilkokul düzeyinde de eğitim programları hazırlıklarımız sürüyor. Su altı büyük bir gizem barındırıyor. Özellikle gençlerimiz bu konuda çok meraklılar, çok ilgililer. Yeni yerler öğrenmek, keşfetmek özellikle bu çağın gençleri için büyük bir merak konusu. Onlar yeni şeyler denemeyi çok seviyor, bizler de onlara bu fırsatı sunuyoruz. Bu sayede birlikte adım adım daha eğlenceli bir şekilde ve öğrenerek ilerliyoruz.” açıklamasında bulundu.

“GELECEĞE ÜRETEN BİREYLER BIRAKALIM”

Gençlere pratik eğitimlerle deneyim kazandırmayı amaçladıklarını söyleyen Ümmügül Yedican, geleceğe üretebilen gençler bırakma arzusu içinde olduklarını vurgulayarak, “Okullarda verilen normal eğitimin dışında gençlerimizin bir şeyleri deneyimleyerek öğrenmesini istiyoruz. Çünkü bazı şeyler teorikte olduğu gibi kalmıyor, pratik yapılması gerekiyor ve biz gençlerimize eğitimlerimize bunun fırsatını sunuyoruz. Ne kadar mekanik, elektronik, yazılım gibi eğitimler versek de en son bunların hepsini kullanarak, bilgilerini harmanlayarak deneyim elde etmelerini sağlamak istiyoruz ki yapabildiklerini, başarabildiklerini, üretebildiklerini görsünler. Ve biz de geleceğe üretebilen bireyler bırakabilelim.” ifadelerini kullandı.

Geleceğin bilim insanı olabilecek meraklı gençlerini yetiştirme duygusunun gurur verici olduğunu söyleyen Yedican, “Onların üzerinde eğer ki ufacık bir iz bırakabiliyorsak ya da onların o noktalara gelebilmesini sağlayabiliyorsak eğer, bu bizim için çok gurur verici. Onların o noktaya ulaşması şu an bizim harcadığımız vakitlerin boşa geçirmemiş olduğunu gösterir. Mucif ekibi olarak amacımız, karşılarına çıkan büyük sorunları çözebilecek iyi ve güzel amaçlar edinmiş, güçlü bireylerin yetişmesini sağlamak. Problemleri çözmenin yolu ise sorunun temelini anlamaktan geçiyor. Biz bu noktada genç arkadaşlarımızın yanında daima onlara destek vererek yer almak istiyoruz bu eğitimlerimizle. Ekibimiz de çoğunlukla genç bireylerden oluştuğu için genç arkadaşlarımızı yakından tanınıyoruz. Onların bu eğitimler sayesinde çok daha iyi yerlere gelmesini istediğimizi, bizlerin de onların yanında olacağımızı belirtmek istiyoruz.” diye konuştu.

HEM ÜRETİYORLAR HEM ÖĞRETİYORLAR

Mucif’te verdikleri eğitimlerin yanı sıra firma olarak ürettikleri ürünlerden de bahseden Degz Kurucusu Kaan Öztürk, yaptıkları sualtı aracıyla denizlerin derinliklerini keşfetmeyi amaçladıklarını söyledi. Normal sualtı araçlarından daha gelişmiş bir araç daha tasarladıklarını da sözlerine ekleyen Kaan Öztürk, bu aracın 500 metre derinliğe kadar inebildiğini ve Karadeniz’i keşfetmek için kullanılabileceğini dile getirdi. Karadeniz’i keşfetme duygusunu onları bu çalışmaları yapmaya ittiğini ifade eden Öztürk, “2021’de kurulmuş bir firma Degz. İlk hedefimiz uygun fiyat ve maliyetli bir su altı aracı oluşturma planımızdı. Bu zamana kadar hep bu aracın parçalarını ürettik, şimdi su altı aracını da üretiyoruz. Ekim ayının sonunda bu araçları Türkiye’ye yaymayı planlıyoruz. İlk aşamada 50 araç üretip bunu Türkiye’nin farklı illerinde test ettirmek istiyoruz. Çalışmalarımız sürüyor bu konuda. Bu araçların özelliklerinde 200 metreye kadar dalması, su altından HD görüntü aktarması, 2 saat çalışması gibi özellikler var. Bunun yanı sıra biz de firma olarak kapasiteyi arttırdık ve daha gelişmiş bir araç yaptık. Bu araç 500 metreye kadar dalacak, bununla Karadeniz’i keşfedeceğiz. Tuzlu suya dayanıklı parçaları var. Bu aracın büyük kısmını biz üretiyoruz, bazı parçaları yurt dışından geliyor. 500 metre derinlikte çok rahat kullanılabiliyor. 500 metre derinlik dediğimiz zaman Karadeniz’in büyük bir kısmını araştırabileceksin demek oluyor. Ekibimizi bu çalışmalara iten şey de bu. Merakımızı gidermek istiyoruz. Karadeniz’in derinliklerinde, suyun altında neler var? Karadeniz garip bir yer, alt tabakalarında zehirli bir katman var. Bu da o tabakada canlıların bulunmasını engelliyor, böylece orada eski batıklar uzun süreler kalabiliyor. Biz de bu sayede önemli keşifler yapmak istiyoruz. Aracımızla denizin derinliklerine dalacağız ve suyun altına bakacağız.” dedi.

BOĞULMA VAKALARINDA ARAMA ÇALIŞMALARINA UYGUN TASARLANDI

Yaşanan boğulma vakalarında hazırladıkları sualtı aracının kullanılabileceğini de aktaran Kaan Öztürk, “Bu araçlar arama çalışmalarında da aktif olarak kullanılabilir. Bu tür cihazlar çok yüksek fiyatlarla satılıyor bu yüzden AFAD gibi kurumların elinde bunlardan fazla olmuyor. Bölgede boğulma vakaları çok fazla, biz de bu araçların maliyetini düşürüp arama kurtarma çalışmalarında kullanılması için uğraşıyoruz. Şu ana kadar 30 tane Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’na (T3) sattık. İlerleyen dönemlerde araçlarımızı daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Şu an 3 aracımız mevcut. Kemi, Deringezen Pro ve Deringezen X. Bu araçlar üzerinde yoğunlaşıyoruz.” sözlerini kullandı.

DENİZLERDE KARGO ARACI OLARAK KULLANILABİLİR

Degz’in su üstü cihazı KEMİ’nin Proje sorumlusu Ceren Yedican, tasarladıkları cihazın kargo aracı olarak da kullanılabileceğini kaydederek, “Bu gemi sayesinde denizde istediğimiz keşif gözlem işlemlerini, canlı kurtarma operasyonu ya da askeri işlemleri yapabiliyoruz. Bunun yanı sıra son zamanlarda bazı kurumsal firmaların denizde malzeme götürme gibi operasyonlarında gemimizin hacmi sebebiyle yardımda bulunabileceğimizi düşünüyoruz. Cihazımız malzeme gibi kargo işlemlerinde kullanılabilir durumda. Bünyesinde 16 kilogram yük taşıyabilir. 2 saat kullanılabilen bataryasını telefon şarj eder gibi çıkarıp şarj edebiliyoruz. Şarjını doldurup istediğimiz deniz koşullarında bu cihazı kullanabiliyoruz. Tuzlu suya karşı oldukça dayanıklı bir gövdesi var, bakım onarım gerektirmiyor. Herhangi bir arıza durumunda da bize getirerek ekibimizden bakım yapılmasını isteyebilirler. Kullanıcılara aracın kullanımı konusunda da eğitim vermeyi planlıyoruz. Çok basit bir kullanımı var zaten, ister otonom olarak kumanda aracılığıyla, istersek de bilgisayardan verdiğimiz komutlar aracılığıyla otonom şekilde kullanabiliriz. Tıpkı oyuncak kumandalı arabalar gibi. Cihazın çok yüksek bir sürat oranı da var. Bu yüzden teknenin de yüksek hız severler için oldukça keyifli bir kullanımı olacağını düşünüyoruz.” açıklamasında bulundu.

Kaynak: gunebakis.com.tr