Trabzon’un yeni Et Kombinası neden tercih edilmiyor?

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlivan ve Trabzon Bölgesel Veteriner Hekimler Odası Başkanı Erol Sayın basınla bir araya geldi.

Kentteki bir otelde düzenlenen Yazılı ve Görsel Basına Danışmak; Farklı Bir Bakış Açısı İle Trabzon ve Tarımına Bakmak Değil Birlikte Görmek temalı toplantı geniş katılımla gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Trabzon Bölgesel Veteriner Hekimler Odası Başkanı Erol Sayın, Trabzon'da ve Türkiye'de ziraat mühendisleri ve Veteriner Hekimlere yeteri kadar değer verilmediğini kaydetti.

Trabzon’da Akçaabat ve Vakfıkebir’de bulunan kesimhaneler haricinde şehir merkezinde kesimhane olmamasına vurgu yapan Başkan Sayın, Kurban Bayramı’nda vatandaşların dere kenarlarında kesim yaptıklarını söyleyerek,

"Trabzon'da sağlıklı gıda diyoruz. Kurban Bayramında sağlıklı et tüketmek öncelikli olmalıydı. Esas hayvanın kaç kilo olduğu değil sağlıklı olup olmadığıdır. Kesilecek hayvanların veterinerler tarafından kontrol edilmesi lazım. Vakfıkebir’de ve Akçaabat'ta olmak üzere iki tane kesim alanı var. Koca Trabzon'un merkez ilçesi Ortahisar'da da kesimhane yok. Fındık bahçesinde, dere kenarında hayvanlar kesildi. Hiç kimde çıkıp da demedi ki kesimhane nerede? Bizim kasaplarımız hayvanlarını nerede kesiyor diye soran olmadı. Herkes yediği et ile ilgilendi.” ifadelerini kullandı.

“TRABZON’UN ETİNE SÜTÜNE SAHİP ÇIKMASI LAZIM”

25 Nisan’da açılışı yapılan Et ve Süt Kurumu Trabzon Et Kombinası'nın şehirde yeteri kadar bilinir olmadığını kaydeden Başkan Sayın, kentteki kasapların hala hayvanlarını kendilerinin kestiğini belirterek,

“Geldiğimiz noktada Trabzon'a et kombinası kazandırıldı. Bir yıl önce şartlı onay aldı, iki ay önce de tam onay aldı. Bu sürede 40 tane ithal büyükbaş ve 100 tane de küçükbaş kesimi yapıldı. 100 milyon TL değerindeki tesiste kesilen hayvan sayısı bu. Hala bir çalışma yapılıp Trabzon’daki bütün kasapların hayvanlarını keseceği bir kesimhaneye çeviremedik. 100 milyonluk bir yatırım orada duruyor. Trabzon’da kasaplar hala kendi işlerini kendileri hallediyor. Trabzon gibi ismiyle, köftesiyle, sütlacıyla marka olmuş bir şehiriz. Akçaabat köftemiz var, Hamsiköy sütlacımız var. Bunlara sahipken en güzel kesimhaneye sahip olmamız gerekiyor. Bu bir eksiklik. Köftemiz varsa etimize, sütümüze sahip çıkmamız gerekiyor. İnsanların köftesini gönül rahatlığı ile yiyeceği bir kesimhane Akçaabat'ta olmasın mı?” diye konuştu.

Trabzon’da yaygın olan Jersey hayvan ırkına yeterli özenin gösterilmemesini eleştiren Başkan Erol Sayın, bu ırkın korunması için çalıştay düzenlediklerini ama çalıştaya kimsenin ilgi göstermediğini söyleyerek,

“Trabzon'un olmazsa olmazı hayvan ırkı Jersey. Hafif hayvan olduğu için bu bölgeye uyum sağlamış bir ırktır. Türkiye'de bu hayvanı nerede alalım derseniz Trabzon’dan alınırdı. Trabzon’da da Tonya bu ırkta önde geliyordu. Tonya şimdi Jersey hayvan ırkını nereden alırız diye düşünüyor. Kendi hayvan ırkımızı koruyamadık. Bizim hayvan ırkımızın sütünün tereyağı sarı olur. Dışarıdan buraya gelen yağlar sarartılıyor. Yurt dışında Jersey ırkının marka değeri var. Jersey hayvan varlığını arttırmak lazım. Bu ırkı yaşatmak için çalıştay yaptık ama hiçbir şey olmadı. Kimse ilgilenmedi.” ifadelerini kullandı.

ÜRETİCİLERE YETERLİ DESTEK VERİLMİYOR

Hayvan üreticilerine yeterli desteğin verilmesi gerektiğini kaydeden Başkan Sayın, "Eskiden Trabzon'da 40 bin hayvancılık işletme vardı şimdi 28 bin işletme var. Bu da hayvancılıkla uğraşan kişi sayısının azaldığı anlamına geliyor. İşletmeciliği bitirip hayvancılığı zarara uğratırsanız o insanlar hayvanını kesime gönderir. Bunun önüne geçmek lazım. Destekleme vermek lazım. Tarım kredi diye bir kurum var. Orada üreticiye piyasa fiyatı altında yem verirseniz onlar hayvanını satmaz. Bir hayvan 50 bin liradan başlıyor. Yurt dışından damızlık hayvan ithal ediyoruz. Tonya’da 1 Euro’ya mal olacak hayvanı yurt dışından 3 bin Euro veriyoruz. Turizmden kazandığımız dövizi hayvan alımında geri veriyoruz. Burada üretime dayalı destekler olması lazım." dedi.

SOMON FESTİVALİNDE NEDEN VETERİNER HEKİMLER YOKTU?

Somon festivalinde Veteriner Hekimler odasının bulunmamasına eleştiren Erol Sayın, "Geçenlerde Somon Festivali yapıldı. Güzel bir şovdu. Avrupa’nın sizden balık alması için veteriner hekim raporuna ihtiyaç var. Avrupa’nın bu ülkeden balık alabilmesi için veteriner hekimlerin inceleme yapıp onay vermesi lazım. Ama Somon festivalinde veteriner hekimler odası yoktu. Trabzon’dan sağlıksız bir balık gönderin bakalım bir daha Türkiye’den balık alacak ülke bulabilecek misiniz. Tarım Bakanlığı on senedir veteriner hekim almıyor, ziraat mühendisi almıyor. Alınan 100 kişi alım yapılmış demek değildir. Şu an bakanlığa ilk etapta 20 bin veteriner hekim alınması lazım.” ifadelerini kullandı.

TRABZON’DA ET SÜT KURUMU MAĞAZASI YOK

Trabzon’da et süt mağazası ismiyle açılan yerlerin Et ve Süt Kurumu mağazası olmadığını söyleyen Başkan Sayın, “Trabzon’a sağlıklı et tüketimi için bir kesimhane şart. Trabzon’a bir turist kafilesi gelse deseler ki meşhur köftenizin etleri nerede kesiliyor? Dışarıdan geliyor diyeceksiniz. İl dışındaki eti Trabzon marka yapmış diyecekler. Trabzon’da kesimhane yok, il dışından et geliyor deseniz marka değerimiz gidecek. Et ve Süt kurumunun dışarıdan kasaplara kesim yaptırması mümkün değil. Kendisi üreticiden hayvanı alır, keser ve kendi mağazalarında satar. Trabzon’da Et ve Süt Kurumunun mağazası yok. Trabzon'da et süt mağazası denilen yerler Tarım Bakanlığının mağazası değil, şahıs malı. Et Süt Kurumu bayilik vermediği için bu şekilde yanıltma yapılıyor.” diye konuştu.

“AKÇAABAT'TAKİ KESİMHANE CAN ÇEKİŞİYOR”

Trabzon’da kesimhane eksikliğine değinen Başkan Erol Sayın, “Trabzon'daki kaçak kesimi önleyecek radikal kararlar istiyoruz. Kasaplar yeni kombinaya yönlendirilmeli, oraya gidip hayvanını kesmeli, etini kendisi almalı. Trabzon Belediyesi’nin Trabzon'da küçük 2 kesimhanesi var. Akçaabat'ta bulunan kesimhane can çekişiyor. Hijyen açıcından, yenilik açısından kötü durumda. Kapanması lazım ama kapanıp da merdiven altı kesime ortam sağlamamak için direniyor. Trabzon’da Şalpazarı’nda bir kasaba gittiniz, nerede hayvanını kesiyorsun? Deseniz, uygun bir alanda kesim yapmıyorsa kesim için nereyi göstereceksiniz? Çaykara’daki kasap gelip Vakfıkebir’deki kesimhanede hayvanını kesip yeniden Çaykara’ya dönecek. Bu uygulanabilir bir şey mi?” açıklamasında bulundu.