GÜZEL ŞEYLER OLACAK

Takip ettiğimiz kadarıyla bu yeni dönemde KTÜ’de güzel şeyler olacak. Yapılan ve yapılması düşünülen işleri duyunca KTÜ nün yine eski başarılı günle...

Takip ettiğimiz kadarıyla bu yeni dönemde KTÜ’de güzel şeyler olacak.

Yapılan ve yapılması düşünülen işleri duyunca KTÜ nün yine eski başarılı günlere döneceğine inancımız her geçen gün artıyor.

Yeni göreve gelen rektör Prof. Hamdullah Çuvalcı’nın, bize gelen bilgilerde, makamını herkese ardına kadar açtığını, herkesi kucaklamasıyla da KTÜ’de müthiş olumlu bir rüzgâr estiriyormuş.

İnşallah bu rüzgâr hiç dinmez!

Zira KTÜ’de herkes de böyle bir tablonun özlemini çekiyordu.

Demek ki Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı işe iyi yerden başlamış.

Hem zülfü yâre dokunmuş, hem de bam teline!

KTÜ’de önemli görevlerde bulunan iki üç dostumuzla konuştum.

Hepsi Rektör Prof. Dr. Çuvalcı’nın KTÜ’nün hayrına olacak projeleri kendisine sunan, kim olursa olsun, sıcak baktığını, proje getiren herkesi oturup dinlediğini, sorun değil, çözüm ürettiğini bizzat bana dile getirdiler…

Ayrıca rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’nın bire-bir yaptığı diyaloglardan da çok memnun olduklarını söylediler.

Belli ki hoca rektörlük süresince KTÜ’ye imzasını atacak.

Gidişat bizlere bunu gösteriyor.

Temennimiz; şehirden kopartılan KTÜ’nün tekrar şehirle birleşip bütünleşmesidir.

Rektör Çuvalcı hakkında güzel sözler duyduktan sonra bu sorunu da kısa sürede çözüme kavuşturacaktır.

Temennilerimizden bir tanesi de sağlık konusunda bölgenin lokomotifi durumunda olan Farabi Hastanesinin bir an önce ayağa kaldırılmasıdır.

İzlediğimiz kadarıyla hastaneye atanan yeni yönetim, göreve gelir gelmez kolları sıvayıp işe koyulmuşlar. Kısa sürede insanlara dokunacak güzel şeyler yapmışlar.

Hastane konusunda her alanda devamını bekliyoruz.

Bize düşen görev mi ne?

Elbette ki başta Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ve ekibine destek olmaktır.

Bu ekip KTÜ için bir şans.

Bu ekip pupa yelken diyerek güzel bir rüzgâr estiriyor.

Hadeyin tam yol ileri…

İYİ Kİ VARLAR

Hafta başı bir arkadaşımızı Hematoloji bölümünde Prof. Dr. Mehmet Sönmez’e getirdim.

Hemen belirteyim, Sönmez ile yıllara dayalı bir dostluğumuz vardır.

Doktor olarak da insan olarak da ve dost olarak ra hepimizin kıymetlisidir.

İyi ki var.

İyi ki KTÜ’de.

İyi ki dostumuz…

Sönmez sadece Trabzon için değil, hem bölgemiz hem de ülkemiz için önemli bir bilim adamdır.

Kendi dalında neler yaptığını buraya yazmaya kalkarsam sayfam yetmez.

Türkiye Hematoloji Derneği yönetim kurulu üyeliği görevini de yürüten Prof. Dr. Mehmet Sönmez, KTÜ’de ilik nakli ünitesini de Trabzon Ticaret Sanayi Odası (TTSO) ve diğer hayırseverlerin gayreti ile kurmuştu.

Hematoloji bilimi dalında dünyanın en tanınmış bilim insanlarından biri olan Prf. Dr. Mehmet Sönmez’i Trabzon dışındaki üniversiteler ve özel hastaneler transfer etmek için çok uğraşmasına rağmen, aslen Giresun Göreleli olan Prof. Dr. Mehmet Sönmez “Memleketime Trabzon’a ve hemşerilerime hizmetten büyük mutluluk duyuyorum” diyerek KTÜ’den ve Trabzon ayrılmıyor…

Yıllardır Trabzon’umuza ve bölgemize hizmet ediyor.

Zaman içerisinde biraz kırılganlıklar yaşasa da, birilerine kırgın olup, gitmeye kalksa da işi duygusallığa bağlayıp, gitmiyor.

Dedim ya arkadaşımı getirdim biraz kendisiyle sohbet etme imkânı yakaladım.

Hocamızın içerisinde o kırılganlıkların bir şeyler kopardığının farkına vardım.

Sanki Sönmez hocam Trabzon’umuzda uzatmaları oynuyor!

Demem o ki, buradan Rektör Prof.Dr. Hamdullah Çuvalcı’ya çağrı yapıyorum. Farabi Hastanesinde Mehmet Sönmez hocam gibi üç beş tane önemli doktorumuz kaldı. Bunlardan birisi Prof. Dr. Mustafa Gökçe, bir diğeri ise Prof. Dr. Ali Güner’dir. Bu hocalarımızın her birisi çok değerlidir. Korkumuz bunların da akıbetinin giden hocalar gibi olmasıdır.

Kırılganlık ve sorunlar girdirildiğinde inancım odur ki herkes rahat bir nefes alacaktır.

SELİM AKGÜN

İlginç ve tuhaf!

Güler misiniz?

Ağlar mısınız?

Her şey bitti!

Bütün sorunlar halledildi!

Göz Selim Pastanesinin masa ve sandalyelerine dikildi!

Yazıktır, günahtır.

Neymiş efendim, kaldırıma beş sandalye iki masa atılmış!

Eğer ki, söz konusu iki masa beş sandalyeyse vah ki ne vah?

Yahu arkadaş Meydan civarına bir bakın, bırakın masa sandalyeyi bir kenara, kaldırıma caddeye atılmayan bir şey mi kaldı?

Bakınız, masalarını ve sandalyelerini kaldırttığınız o Selim Pastanesinin sahibi Selim Akgün var ya, tam bir Trabzon beyefendisidir.

Eğer ki, yasak ve bir kural var ise, o yasaklara ve koyulan kurallara uyacak ilk işletmeci Selim Akgün olur.

Selim Akgün’ü belki tanımayabilirsiniz.

Dededen süre gelen mesleğini bugünün şartlarında yürütmeye çalışıp ayakta kalmak için mücadele eden bir kardeşimizdir.

Selim, naiftir, naziktir, mütevazıdır, hoş görülü ve paylaşımcıdır.

Elinden geldiğince ihtiyacı olanlara koşan ve yardım eden bir işletmecidir.

Hani deriz ya nesli tükenen insanlar vardır.

Selim Akgün de bu nesli tükenmeye giden insanlardan birisidir.

Hani ya Trabzon’da Selim Akgün gibi onlarca esnaf olsa.

Hani ya bütün esnaflar Selim Akgün gibi müşteriye karşı naif nazik ve ince davranabilseler.

Elbette tenzih ettiğimiz esnaflarımız da var…

Önemli olan mı? Selim Akgün gibi esnaflarımıza sahip çıkmaktır.

Önemli olan mı? Selim Akgün gibi Trabzon tarihine sahip mekan işleticilerine destek olmak, onları yaşatmaktır.

GEREK VAR MIYDI?

Paylaşılmayan neydi?

Ne paylaşılmıyordu?

Bu kadar kızılca kıyamet kopartılmaya gerek var mıydı?

Hiç hoş olmayan şeylere tanık olduk.

Tanık olduğumuz görüntüleri görüp ifadeleri duyunca utandık, sıkıldık!

Keşke olmasaydı!

Keşke yapılmasaydı!

Keşke o görüntüler olmasa, o sözler söylenmeseydi!

Keşke dün olduğu gibi bir masanın etrafında medenice oturulup iş çözüme kavuşturulsaydı.

Neyse geçte olsa, masa etrafına oturulup iş çözüme kavuşturuluyor.

Burada Milletvekili Salih Cora’yı tebrik etmek gerek.

Böyle sorunlu bir olaya hakemlik yaptığı için.

İki tarafı bir araya getirip, güzel ilçemiz Yomra dolayısıyla Trabzon için önemli bir sorunu giderdiği için. Sorunun çözümü Hem Yomra halkına hem de Avrasya Üniversitesine hayırlı olsun.

Kol kırılır yen içerde kalırdan olaya bakar isek ,yaşanan sorunlar da bu günden sonra rafa kaldırılıp iki taraf arasında uzlaşma sağlanmalıdır.

Mutlaka yaşanan hadisenin hakemliğini yapan Milletvekili Salih Cora bunu da yapacaktır.

AH O YABANCILAR!

Yere göğe sığdıramadığımız Sörloth’umuz açıklama yapmış!

“Ben daha önce anlaşmıştım”

Yani sezon devam ederken…

Yani Trabzonspor şampiyonlukta en büyük avantaja sahipken!

Yani Trabzonspor uzun yıllar sonra şampiyonluk kupasını kaldırmaya çok yakınken.

Sörloth efendi gidecek olduğu takımla görüşüp anlaşmasını çoktan yapmıştı.

O zaman insanın aklına deli deli sorular geliyor.

Ne sorusu mu geliyor?

Trabzonspor’un pandemi süresince ara verilip sonra başlanıldığı ligde bordo-mavililerin son maçlarında oynayan yabancı oyuncuları irdelensin.

Kim nasıl oynadı?

Kim ne yaptı?

Kaybedilen puanlardan sonra kim, kimler üzüldü?

Oynanan maçlarda kayıp yaşandıktan sonra yapılan antrenmanlarda kimin ruhalitesi nasıldı?

Bunlara bakılsın, şampiyonluğun neden kaybedildiği sadece hakem hatalarıyla olmadığı çok daha rahat anlaşılacaktır.

Yine yaptık şeytanın avukatlığını!

Bir de takımdan giden yabancı oyuncular kimler? Onlara bakılsın!

O nedenle yerlinin yerlisi oyuncularına öfke kusuyoruz.

Şu yabancı oyunculara bizleri nasıl mahkum ettiler?

DAHA DÜNE KADAR!

Yerlinin yerlisi oyunculardan açılmışken yine oradan devam edelim.

Şu sıralar en çok eleştirdiğim oyuncuların başında Abdulkadir Ömür gelmekte.

Çünkü hiçbir katkı yapmıyor.

Çünkü iyi oynamıyor.

Çünkü lider olmuyor.

Çünkü sahada ağırlığını oyuna koyamıyor.

Çünkü Trabzonspor’un hakkı yenildiğinde bağırıp, cırlamıyor.

Çünkü hakemin haksız verdiği anlarda karar bizler gibi sadece seyirci kalıyor.

Hatırlayın Abdulkadir Ömür daha düne kadar ümit vaat eden on oyuncunun içerisindeydi.

Hatırlayın daha düne kadar Ömür, Avrupa’da piyasası olan değerli oyunculardan birisiydi.

Ya şimdi!

Abdulkadir Ömür’ü sahada gören var mı?

ZEKİ MÜREN’İN FİLMİ!

Özer Bayraktar Gaziantep maçında kenardan menajer Emrah Tok’un hakeme topun elle oynandığını ikaz ederek ısrarla itiraz ettiğini söyledi.

Kendisinin de olayın içersinde olduğunu belirtti.

Evet, burada bir sıkıntı yok.

Kulübe ve tribün gereğini yaptı.

Ya sahada olanlar ne yaptı?

Sahada olanlara bir bakın bakalım el pozisyonunda Fırat Aydınus’a kim gitti?

Kim Aydınus’a ısrarcı olup “Top elle oynandı “dedi?

Saha içi olayın içerisinde olmadıktan sonra, siz kenardan ne yaparsanız yapın.

Hakem için vız gelir, tırıs gider.

Saha gardaş saha!

Sahada olanları uyarınız.

Beyler uyuyor!

Zeki Müren’in filmini seyreder gibi rakibi ve hakemi seyrediyorlar!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Miraç Özağcı - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler