Göç Olgusu Üzerine

Coğrafyalar arası insan hareketliliği her dönemde yaşanan bir sosyal olgudur. Bu hareketliliğin ziyaret amacıyla ve geçici olması turizm kapsamında de...

Coğrafyalar arası insan hareketliliği her dönemde yaşanan bir sosyal olgudur. Bu hareketliliğin ziyaret amacıyla ve geçici olması turizm kapsamında değerlendirilir. Kalıcı veya belirsiz bir şekilde bireysel veya topluca yapılan taşınmalar göç hareketleridir. İnsanlar çoğu kez dış çevre şartlarının zorlamasıyla veya kişisel amaçlarını gerçekleştirmek üzere göç olgusuna katılırlar.

Göç etmek zordur. İnsanlar yaşadığı toprakları arkasına bakmadan sudan sebeplerle toplu olarak terk etmezler. İnsan kendi kültür, medeniyet ve benliğini yaşadığı coğrafya üzerinde inşa eder. Yüz yıllar insan nesline vazgeçilmez bir aidiyet kazandırır. Bu nedenle insanın can güvenliği ortadan kalmadan toplu göçler yaşanmaz. Göç, göç eden için bir zorunluluk veya umut iken, göç edilen coğrafyada yaşayanlar içinde bir takım zorluklar getirir. Göç edenler gittikleri yerlerdeki dil, yiyecek ve barınma barınak bulma, sosyal yaşam farklılıkları ve işsizlik gibi sorunlarla boğuşurlar. Birçoğu daha göç yollarında harap olur veya umuda yolculukları son bulur. Göç edilen coğrafyanın sakinlerinin ise göçmenleri güvenlik ve iş açısından kendilerine tehdit görür.

Bu olumsuzluklar yanında göçün hem göç eden, hem de göç alanlar açısından olumlu yönleri de vardır. Bir kere göç insanlar arası etkileşimdir. Bu etkileşim kültür, iş ve insan genetiği açısından toplumsal geleceğe büyük katkılar yapar. Dünyanın globalleşmesine, yeni kültürel versiyonların, iş alanlarının ve gen varyasyonlarının oluşmasına hizmet eder.

1961’de Almanya ile imzalanan sözleşmeyle 1974’e kadar ülkemizden 800 bin işçi çalışmak amacıyla Almanya’ya göç etmiştir. Bu kişiler Almanya’da yaşam ve çalışma şartlarını olumlu değerlendirdikleri için sonradan ailelerini ve yakın çevrelerini de Almanya’ya taşımıştır. Bugün Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde beş milyonunu aşan bir Türk göçmen nüfusun yaşadığı ifade edilmektedir. Bu gönüllü iş bulma ve çalışma amaçlı gerçekleşen göçün bir örneğidir.

Dünyada toplu göçler daha çok savaş ve iç çatışmalar nedeniyle dramatik bir şekilde yaşanır. En son Rusya- Ukrayna savaşı nedeniyle Ukrayna’dan iki milyona yakın insanın 2-3 ay gibi kısa bir süre içerisinde, TV ekranlarında, göç etmek zorunda kaldığı görülmektedir.

2015 yılında yayınlanan bir rapora göre yaklaşık 250 milyon insan başka ülkelere göç etmiştir. Ülkesi içinde göç etmek zorunda kalanlar ise yaklaşık 750 milyon civarındadır. Covid salgının uluslararası insan hareketliliğini azaltmasından dolayı 2020 ve 2021 yıllarında yeni göç sayılarında azalmalar yaşanmıştır. Uluslararası Göç Örgütü, 2020 yılında 26 milyon yeni uluslararası göçmen kaydı yapıldığını ve 55 milyon kişinin de kendi ülkesi içinde yer değiştirdiğini raporlamaktadır.

Türkiye üç kıtanın kesiştiği, ulaşım yolları üzerinde olan bir ülke olarak çevresindeki üç kıtada da meydana gelen, savaş, iç çatışma, doğal afet, kuraklık, kıtlık gibi her sorunun yol açtığı göç hareketlerinden etkilenmektedir. Uluslararası Göç Örgütünün aynı raporuna göre Türkiye, en fazla göç alan 20 ülke içinde 12. sırada yer almaktadır. Türkiye’de altı milyon civarında göçmen yaşıyor. Bu rakam ülke nüfusunun %7’sine tekabül ediyor. Son yıllarda en fazla göç veren ülke Suriye ve Suriye’den en fazla göç alan ülke ise Türkiye olarak görülüyor.

Türkiye benzer bir göçüde Irak savaşında almıştı. Savaşın bitmesiyle birlikte bu göç büyük oranda geri dönmüştü. Suriye’deki iç savaşta şiddet önemli ölçüde hızını kaybetti. Ayrıca Türkiye terörist gruplarla mücadele etmek için, uluslararası hukuktan doğan hakları çerçevesinde, Suriye’nin kuzeyini kontrol etmektedir. Önümüzdeki süreçte önemli sayıdaki Suriyeli göçmenin ülkelerine dönmeleri beklenmektedir. Fakat Suriye’deki mevcut iktidardan ve iç çatışmalardan kaçan insanları güvenilir bir düzen ihsas olmadan mevcut iktidara teslim etmek, insani açıdan kabul edilebilir bir öneri değildir.

Rusya-Ukrayna savaşının Baltık ülkelerine yayılma riski önümüzdeki süreçte kuzeyden bir göç dalgasının ülkemize yönelmesine neden olabilir. Göç olgusu günlük siyasi tartışmaların ötesinde ilgili taraflarca ele alınmak zorundadır. Çünkü göç bu coğrafyanın kadim gerçeğidir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sedat Bostan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler