ASLINDA  CAN  ALAN  KORONA  DEĞİL

Bir virüs hayatı nasıl kilitledi. Tüm dünyayı mart ayı başından beri etkileyen (COVİT 19) Antartika kıtası haricinde tüm ülkelere bulaşıp yayıldı. Bu...

Bir virüs hayatı nasıl kilitledi. Tüm dünyayı mart ayı başından beri etkileyen (COVİT 19) Antartika kıtası haricinde tüm ülkelere bulaşıp yayıldı. Bu gün itibariyle toplam vaka sayısı iki yüz bini aştı. Ölü sayısı yirmi bini geçti. Ülkemiz zamanında alınan önlemlerle 1850 vaka ve 47 ölümle en az kayıp verdi. Önlemler artırıldı. AVM’ler ,lokantalar, bankalar ,hastahaneler, kamu kurumları ,okullar, park ve bahçeler ile ömrümde ilk defa görüyorum ki camilerin kapısına kilit vuruldu. Getirilen kısıtlamalarla önlemler üst seviyeye çıkarıldı. Son on yılda inanaçlar yozlaştı. Fakir ile zengin eşitlendi. Hepsi EBA üzerinden evlerde televizyonlarda eğitim görüyor. Virüs tüm insanlık için farkındalık oluşturdu.

LA EDRİ imzalı bir ileti internetlerde dolaştı. Noktasına virgülüne dokunmadan bu iletinin içeriğinin aslında can alan korona olmadığını vurgulamak istendiğini açıklayan metni aynen aşağıda okuyucularıma sunuyorum:

“Korona değildir aslında bu kadar can alan;kıyıya vuran çocuk cesetlerinin sızlayışıdır bu… Depremler değildir bu bizi sarsan; çöpten ekmek toplayan annenin yürek acısı. evine ekmek götüremeyip intihar eden babanın kahır göz yaşıdır bu…Çekirge istilası değildir bu gelen; gayri meşru yoldan doğurulan ve poşete konulup diri diri çöp kutusuna atılan bebeğin feryadıdır bu…Bu savaşlar sadece savaş değildir aslında;evinden,yurdundan sürülen,ailesinden koparılan yüz binlerin iniltisidir bu…Afrikada on binler açlıktan ölürken Avrupa’da insanlaruın fazla yemekten hastalanmasının tezatıdır ve adaletsizliğidir bu…Müslüman olan iki tarafın tekbir getirerek birbirlerini katletmesinin acı karşılığıdır bu…Çok su içiyor diye binlerce deveyi katleden sözde medenilerin pisliğinin sonucudur bu…Kendi elimizle yakıp yıktığımız,talan ettiğimiz doğanın,evsiz bıraktığımız dilsiz yüz binlerce aciz hayvanın bedduasıdır bu…Heyelanlar,seller,yangınlar değildir sadece üzerimize yağan belalar;savaşta bütün ailesini kaybeden yetimin ölmeden önce “SİZİ ALLAH’A ŞİKAYET EDECEĞİM “feryadının ALLAH katında karşılık bulmasıdır bu…Ve en acısı asırlardır müslümansız kalmayan KABE’nin ALLAH tarafından müslümansız bırakılıp onu tavaf vazifesinin EBABİL kuşlarına verilmesinin,artık ümmetim tavaf etmeye bile layık görülmediğinin kahreden resmidir bu…HADİ !TOPLANIN ! İNSANLIK OLARAK HEPİMİZ KAYBETTİK. GİDİYORUZ…..!

Bu yazının yorum ve değerlendirmesini okuyucularıma bırakıyorum.Ölüm bize gelmedikçe hep başkalarında olacağını zannediyoruz.Ama bir gün er ya da geç kapımızı çalacak.Kainatın sahibinin ilahi adaleti asla şaşmaz.Biraz aklımızı başımıza alalım.Tüm olanlardan hepimiz dersler çıkarmalıyız.İnsanlığın başına bela edilen bu virüs gözle görülmüyor.Onun için en güçlü devletlerin ileri teknoloji ile hazırladıkları ve insanlara öcü gibi tanıttıkları Atom ve Hidrojen bombalar ile bu virüs yok edilemiyor.Merhamet ve acımayı elden bırakmamalıyız.İnsanlık için yaptıklarımızı kendi kendimize sorgulamalıyız.

[email protected]

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Aksoy - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler