Anlat Bakalım Rüyanı

“Z harfini yasaklıyorum.” “Hadi ya” demek isterdim ama yapamazdım. Önceki demeçlerde de öyle olmuştu. “Cumartesi ve Pazartesi günleri hiç kimse...

“Z harfini yasaklıyorum.”

“Hadi ya” demek isterdim ama yapamazdım.

Önceki demeçlerde de öyle olmuştu.

Cumartesi ve Pazartesi günleri hiç kimse parklardaki banklarda oturmayacak.”

Kafaya taktığım şeye bak, diğer günler giderdim ben de…

Fakat içten içe canım sıkılmaya başlamıştı.

Gittikçe gittikçe…

***

Ne demek “z harfini yasaklıyorum”?

Sondan başlamışlar.

Peki onca kitap, yayın ne olacaktı?

En büyük zorluk da konuşurken…

Düşünebiliyor musunuz? ‘Z’ler yok.

Ne hale gelirdi kelimeler, cümleler?

Çocuklara nasıl açıklayacaktık bu durumu?

Z, atta gitti" türünden bir şeyler saçmalardık herhalde.

Nereye gitti, niçin gitti, geri gelmeyecek mi" sorularına da hazır olmalıydık.

Birden aklıma ‘S’ geldi.

Üzerine bastıra bastıra söylerdik, olur biterdi.

İyi de bu darbe liderinin hiç mi hiç durmaya niyeti yoktu.

Ya B’yi de yasaklarsa?”

A’yı?”

Yok canım” diye mırıldandım.

Hangi devirde yaşıyorduk ve harf yasaklamak da neyin nesiydi?

Biz, “Q ve Xdeolsun” derken…

Kendimi toparladıktan sonra tüm gücümle bağırmak istedim.

Üstüme bir ağırlık çöktü, sesim kısıldı, yapamadım.

***

Keşke birileriyle konuşabilseydim çünkü çok doluydum.

Bank yasağı, ardından da ‘Z’ yasağı…

Nedense en çok merak ettiğim de ‘Z Kuşağı’nın nasıl tepki vereceğiydi.

Üzerinden kaç saat geçti fakat tık yoktu.

Sosyal medyaya baktım.

Biz zaten kısaltmalarla yazıp çiziyoruz. Değil 28 harf, 18 harfle de anlatırız meramımızı” türünden binlerce beğeni alan paylaşımlar vardı, o kadar.

Başımın üstündeki bulutta “bu gençlerden korkulur" diye yazılan bir karikatür gibiydim sanki.

***

Gözlerim, meydana kurulu dev ekrana kilitlenmişti adeta.

Yeni bir harf daha yasaklıyorum.”

Allah’ım!.. İnşallah A değildir” diye söylenmedim bu kez.

Farkında olmadan sesimi birazcık yükseltmişim.

Yanımda, yüzünü göremediğim adam...

Az sonra -anlat bakalım rüyanı- faslı başlayacak” demez mi?

Çok şaşırmıştım.

Bugün, sana “anlat bakalım rüyanı” diye soranlar... Yarın rüya gördürmeye çalışırlardı.

Toparladım kendimi ve “rüya görmedim desem" sözleri fısıltı halinde döküldü dilimden.

Yalan makinesi var.”

Her şeyi de inceden inceye planlamışlar demek.

Ne oldu, tam olarak anlayamadım, birden kendimi uzunca bir kuyrukta buldum.

Zaman nasıl da geçmiş, sıra bana gelmişti bile...

Anlat bakalım rüyanı...”

Otomatiğe bağlanmışçasına başka bir şey gelmiyordu dilinden demek.

Anlat bakalım rüyanı...”

Dikkat ettim de... Ağzı, omzu kadar kalabalık değildi.

Bu işte bi iş vardı fakat içinden çıkamıyordum.

Kem küm ederken uyanmışım, meğer bir rüyaymış bütün bunlar.

Nasıl da mutluydum çünkü harflerimize dokunulmamıştı.

Kimseler rüyanızı anlattırmıyordu.

İçinizden geçenleri de...

Ya parklardaki bank yasağı?

Yine de emin olamadım, rüya içinde rüya görüyor da olabilirdim.

Günlerden Pazartesiydi ve ilk işim en yakın parklardan birine gitmekti.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Bahaettin Kabahasanoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler