Strasbourg’daki İmamoğlu

Türkiye’nin PKK terör örgütü ile mücadelesi artık bir beka sorununa dönüştü. Mesele PKK ile mücadele olmaktan çıktı ve bir terör devleti projesine dön...

Türkiye’nin PKK terör örgütü ile mücadelesi artık bir beka sorununa dönüştü. Mesele PKK ile mücadele olmaktan çıktı ve bir terör devleti projesine dönüştü. ABD ve Rusya başta olmak üzere Avrupa, PKK’yı terör örgütü ilan etmişti. Ancak aynı güçler şimdi PYD’yi sahipleniyor. PKK’nın, Suriye’deki uzantısı olan PYD’yi terör örgütü görmeyerek bir devletcik planlıyorlar.

Irak- Suriye- Türkiye ve İran dörtgeninde planladıkları ‘İkinci İsrail’vari çakma bir Kürt devleti ile Türkiye ve İran’ı boğmak istiyorlar. Özellikle Türkiye’yi kendi içinde uğraştırıp bitirmek istiyorlar. Irak’ta, Suriye’de ve hatta İran’daki Kürt vatandaşların konumu ve durumu ile Türkiye aynı değil. Biz et ve tırnak gibiyiz. Kürt vatandaşlarımız tek bir bölgede yaşamıyor. Güneydoğu’daki kadar Kürt vatandaşı, Marmara-Ege ve Akdeniz’de yaşıyor. Nasıl ayrışacak, nasıl ayrıştıracaksınız? Dememiz o ki; mesele yalnızca bölmek ve parçalamak değil… Mesele Türkiye’yi bir iç çekişmenin eşiğine atıp, yüzyılını karartmak… Marksist-Leninist bir örgüt üzerinden asırlardır ebedi kardeş olmuş iki ırkı ezeli düşman yapmak.

ABD ve Avrupa’nın bu emperyalist emelleri karşısında bizim yegane gücümüz, birlikteliğimiz. Yani biz tek yürek oldukça bu plan işlemeyecek. Bunu bildikleri için planı içe çevirdiler. PKK-PYD terör örgütlerinin silahsız grubu HDP üzerinden Anadolu insanını manipüle ettiler. CHP eliyle HDPKK’yı masumlaştırmak ve ülke genelinde meşrulaştırmak istiyorlar.

Türkiye Suriye’nin kuzeyinde operasyon yaparken CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu PYD’nin terör örgütü olmadığını söylüyordu. Dağa adam sevk eden… Kandile lojistik destek veren HDPKK’lı belediye başkanlarının CHP’li Ekrem İmamoğlu ayaklarına gidiyordu. İmamoğlu’nun savunma aşkı öyle bir hal aldı ki, Avrupa’daki konferanslarda bile savunur hale geldi. İmamoğlu’nun Strasbourg’da HDPKK’lı belediyeleri savunmasını Türkiye’yi şikayet noktasından değerlendirmiyoruz. Türkiye’nin demokratik yapısı; insan hakları elbette her yerde dile getirilebilir. Ancak İmamoğlu’nun HDPKK’lı belediye başkanlarını savunması başka bir şeydir. Türkiye’nin terörle mücadelesine darbe vurmak… Fransa’nın PYD devleti projesine arka çıkmak demektir. Şimdi Ekrem Bey’in Strasbourg konuşmasından ilgili bölümü alalım…

“Seçimle gelenin, seçimle gitmediği yerde ne demokrasi olur, ne hukukun üstünlüğü kalır. Belediye Başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum atanması, bir kısmının tutuklanması özellikle hukuk devleti ilkesini ihlal etmektedir. Görevden alınmalar, demokrasinin ilkelerine, mevcut hukuksal düzenlemelerine uygun değildir. Kayyum konusundaki uygulamaya karşıyım. Nokta. Bu kadar net.”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, bu belediye başkanlarının Kandil tarafından belirlendiğini… Kandil’e lojistik üs gibi çalıştıklarını… Dağa çıkma karşılığında, dağa giden gençlerin yakınlarını işe alarak dağa çıkışı özendirdiklerini bilmiyor mu? Vallahi de biliyor, billahi de biliyor.

İmamoğlu, bir yandan demokratik hukuk devletinden bahsediyor… Diğer yandan demokratik devletin idari kararını reddediyor… Dahası hukukun tutuklama kararını da kabul etmiyor. HDPKK’lıları tutuklamayacak bir hukuk istiyor. Ekrem Bey, demokrat biri değil… Yani herkes için demokrasiyi savunan bir isim değil… Öyle olsa 15 Temmuz darbesine karşı çıkardı. Yani, Ekrem Bey’in demokrasi anlayışı yerine göre askeri bir darbeyi bile savunabilir. HDPKK’lıları tutuklayan hukuku da beğenmiyor. Hem Selahattin Demirtaş’a özgürlük istiyor, hem Kandil’e lojistik üs sağlayan HDPKK’lı belediye başkanlarının tutuklanmalarını kabullenemiyor.

Bu nasıl bir savrulma? İmamoğlu acaba niçin buralara savruldu?

HDPKK’yı savunan kitleler kendisine oy verdiği için… Gelecekte Cumhurbaşkanı adayı olduğunda HDP’lilerden yeniden ve full oy alabilmek için… İmamoğlu’nun Strasbourg konuşması bize göre Türkiye’deki demokrasiyi eleştirmenin ötesinde… CHP’nin gizli işbirliği yaptığı HDPKK’yı savunma refleksinden ibarettir... Ve bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüklerden biridir. Ekrem Bey, bize göre Strasbourg toplantısının ardından HDPKK’nın İstanbul kongresinde de konuşmalıydı. İntikam yemini eden HDPKK’lılar daha memnun olurdu.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Öztürk - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler