Tonya aşkını ‘iyilik’le buluşturdu

Tonya Belediye Başkanlığı için yola çıkan Kurt, aday adaylığı sürecini anlattı

Günebakış: Önce sizi tanıyalım Veysel KURT kimdir?

1973 yılında Kaleönü mahallesinde doğdum. İlkokulu Kaleönü ilkokulunda, orta okulu Tonya imam hatip lisesinde ve liseyi Tonya lisesinde tamamladım. İstanbul Şişli sağlık meslek okulunda anestezi eğitimi aldım.

Anestezi ve Reanimasyon teknisyeni olarak Şanlıurfa ve Trabzon’da görev yaptım. Kanuni eğitim ve araştırma hastanesinde ameliyathane sorumlusu olarak görev yapmakta iken istifa edip AK partiden Tonya belediye başkanlığına aday oldum.

Türkiye halk oyunları federasyonu Trabzon il temsilcisiyim. Tonya doğan sporda yöneticiyim. Geçmişte Tonyalılar derneği, sağlık sen ve İskenderzadeler derneğinde yöneticilik yaptm.

Ayşe Yavuzer KURT ile evliyim. İki kız babasıyım.

Tonya’da; Tonya’nın sağlık bakanı olarak çağırılırım. Genel olarak da “bizim Veysel” derler. Yıllardır hastanelerde ayrım yapmaksızın herkese yardımcı olduğum ve bir anlamda sağlık sırlarını bildiğim için aileden kabul edilirim. O yüzden bizim Veysel’im.

Babam Kırıkçı Ali Osman olarak tanınır. Kırık- çıkık, veterinerlik, nalbantlık, ebelik ne olursa bedelsiz yardımcı olurdu. Kırık bağlamada kullandığı için bizim çarşaflar önce kısalır sonra yok olurdu.

Çeşitli hastaları toplar bir minibüsle Trabzon’a genelde rahmetli Dr. Rüştü ARAZ’a götürür, muayenelerini yaptırır, ilaçlarını alır, geri getirirdi.

Günebakış: Bir anlamda babanızın mesleğini aile içinde siz yaşatıyorsunuz.

Biraz öyle oldu. Sağlıkçı olunca iş bana düştü. Babam “uşağum el ne yaparsa yapsın, siz yine de iyilik yapın” derdi. Bu vasiyetini ailece tutmaya çalıştık. Özellikle de bana “zorlanacaksın, yorulacaksın ama sakın kimseyi geri çevirme, surat yapma, kırma. Hasta olan hassastır üzülür.” derdi. Vasiyetini yerine getirmeye çalıştım, çalışıyorum. Vatandaşa sunulan sağlık hizmeti, güler yüz, dert dinleme, dert dinlemeyi bilme de bir türlü belediyeciliktir. Güler yüzünüz, hoş görünüz yoksa vatandaş kuru betonunuzu ne yapsın. Esas olan vatandaşın organik uzantısı olmaktır. Haliyle halleşmektir.

Yerel yönetimler halk ile iç içe olan, demokratik yönetimlerdir. Vatandaş seçtiğine ulaşmalı dinlendiğini hissetmeli seçtiğini sevmeli kendisi de sevildiğini anlamalıdır. Sevmeden sevilmeden yana sıkıntımız hiç olmadı. Biz Tonya’ya sevdalıyız. Yani sevdam var.

Vatandaş belediye başkanına sürekli resmi hitap ediyorsa, başkan da protokol uyguluyorsa, başka bir deyişle vatandaş başkana “uşağum, oğlum, senden başka kime gideyim, sen bilirsin, gel bir sırgan yemeği ye” demiyorsa ya da diyemiyorsa o iş bitmiştir. Başkanlık mekaniktir. Bu hususa Cumhurbaşkanımız da vurgu yapıyor. Halktan kopuk idareci istemiyor.

Günebakış: İlk defa aktif siyasete adım atacaksınız. Aile yabancı değil ama siz neden böyle bir karar verdiniz? Sorumluluk sizin omzunuza mı bindi?

Ahmet abim üniversite yıllarında ülkücüydü. Bize Alparslan TÜRKEŞ’ten bahseder makaleler şiirler okurdu. Aslında siyaseti tanımamız böyle başladı. Sonra bakan danışmanlığı yaptı. Yine evde siyaset konuşulurdu. İlk resmi aday olan Mehmet abimdi. ANAP’tan il genel meclisi adayı olmuş kazanamamıştı. Sonra malum Ahmet abim 1999 yılında Tonya belediye başkanı seçildi. Seçimlerde aile üyelerinin tümü adayımış gibi çalıştı. Ben ayrı mahallede dolaşır oy isterdim, abim ayrı mahallede olurdu. Yani ailemizde siyaset hep oldu. Ahmet abim ile de resmen siyaset yaptık. Oy isteme, vatandaş talepleri, seçim organizasyonları konusunda tecrübeliyim.

Ayrıca 12 yıldır çalıştığım hastaneler de ameliyathane sorumluluğu yapıyorum. Otuz ile kırk arası personel yönetiyoruz. On iki ameliyat masasını aynı anda idare ediyoruz. Zamanla yarışıyor can kurtarıyoruz. İdarecilik tecrübemiz, kriz yönetme becerimiz de vardır. (Gülerek)

Aileden devir aldığımız sağlıkçı misyonunu belediyecilik vizyonuna tahvil ederek vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmak ve Tonya’yı yaşanabilir şehir oluşturmakta zorlanmayacağım.

Günebakış: Aile neden sizi seçti? Sorumluluk neden size yöneltildi?

İki nedeni var. Birincisi 2014 yılı belediye seçimlerinde abimin adaylık konusundaki isteksizliği değerlendirilerek bağımsız aday olmuş mevcut belediye başkanımız AK partiden aday gösterildi. “Recep Tayyip Erdoğan var, partimiz var.” dedik arkasında durduk. Kürsü, televizyon programları, kahve ziyaretleri yaptık, abimin mahalleliye yazdığı mektupları bizzat ben dolaşıp dağıttım vs. Osman beyin seçilmesi için elimizden geleni yaptık. Asaletli ve delikanlıca davrandık. Teşkilatçı davrandık. Sonraki gelişmelere siyaset diyelim. Tek yükleyici ile aldığımız belediyeyi düze çıkarmış, otuz km beton yol yapmış, yüksekokul, otel, TOKİ konutları, arıtma tesisleri, Anadolu lisesi, Afet konutlarını yapmış “vurdu vuruldu” fıkraları ile anılan Tonya’yı tanıtmış, kan davalarını bitirmişsiniz. Usuletle ve suhuletle belediyeyi devretmişsiniz. Ailece bazı şeyleri bekliyorsunuz. Beklemekte hakkınızdır. Keşke her beklenti sahibi beklediğini alabilse. Ne yazık ki öyle olmuyor. Özellikle de siyasette. Borç yapıldı ifadeleri... Beşikdüzü borcun alasını yaptı. Borçta yapılmalı hizmette.

İkincisi siyasi kimliği olan Ahmet abimdir. İkimiz arasında bir anket yapıldı. Acizane önde çıkmışım. “Madem önde çıktın, madem halk seni istiyor; buyur Veysel görev senin” denildi. Böylece zor ama bir o kadar da onur verici adaylık görevini üstlenmiş oldum. Ayrıca halk aday olun, olmalısınız, siz lazımsınız dedi. Duyarsız kalamazdık. Biz kendimizi halkın parçası olarak görürüz, halk istiyorsa halkın isteğine karşı durmayız. Cumhurbaşkanımız, milletvekillerimiz, teşkilatlarımız halkı önemser. Bizde teşkilatlarımızı, kadın kollarımızı, gençlik kollarımızı, kurucu ve eski yöneticilerimizi, muhtarlarımızı önemseriz. Şayet halkı önemsemeden halka rağmen onun iyiliğine bile olsa iş yaparsanız karşılığında değer bulamazsınız. Halk size “kalmasın ettiğin yumurta” der.

AK Partinin her biriminde, binasında, aracında, sandalyesinde, seçiminde emeği katkısı olan bir aileyiz. Özellikle Mehmet abimin maddi katkıları unutulamaz. Vekilimiz Salih CORA Bey’i de ayrı ve özel olarak seviyoruz. Onunla istişare ettik. İlçe başkanımızla istişare ettik, Muhammet BALTA ve Adnan GÜNNAR vekillerimizle istişare ettik, büyükşehir belediye başkanımızla istişare ettik, il başkanımızla istişare ettik, eski ve yeni ilçe yöneticileri, muhtarlarla, esnafla da istişare ettik ve aday olduk. Rastgele ve macera adayı olmadık. Spontane gelişmedi. Aylarca LİK YAPI’nın mühendisleri ile proje hazırladık, anlayanlarla istişare ettik, analiz ettik, kıyasladık.

Günebakış: Bir anlamda birileri Tonya’nın kendine özgü değerlerinin farkında değiller mi, doğru mu?

Hiçbir Tonyalının bilerek Tonya’ya zarar vereceğine inanmam. İyi tahlil etmemek, iyi dinlememek, iyi gözlemlememek ve ekip kuramamaktan kaynaklı sorunlar olabilir.

Vekilimiz Salih CORA Bey büyük gayret içinde. Bazıları ondan kişisel yarar peşinde. Bir kısmı kalabalık... Vekilin önünü açmak lazım, vizyon projelerle gitmek lazım. Büzle, mehfezle, ilçe içi dedikodularla meşgul edilmemeli.

En büyük amacımız hemşehricilik bilincini, güveni ve umudu sağlamak ve sürekli beslemektir. Güvenini yitirmiş, “burada hayat yok” diyen mutsuz insanları Tonya’da tutamazsınız. Nüfus kaybedersiniz. Nüfus kaybedince de nüfuz kaybedersiniz. İlçecik olursunuz.

Sosyal belediyeciliği önceleyeceğiz. Yaşlının, yoksulun, kimsesizin kimsesi biz olacağız. Elbette yol park önemli ama hala banyosu, tuvaleti olmayan, lastiği yırtık vatandaş bizim için önceliği vardır. Bu işin vebali vardır.

Hiçbir kişinin sülalenin, kurumun adayı değilim. Hastanın, engellinin, yatalağın, yetimin, ezilmişin adayıyım. Halkın adayıyım. Halkın deyişiyle “bizim Veysel’im” ve öyle kalacağım. Bizi bilen bilir. Biz kimsenin kumandasına girmeyiz. Şimdiden söylüyorum seçilmem halinde eski belediye başkanı abime ancak sorarsam yardımcı olur. Yoksa işime karıştırmam. Muhatabım halk olur vesselam.

Günebakış: Ağır bir sorumluluk alıyorsunuz, kaçamayacağınız bu sorumluluklarla nasıl savaşacaksınız?

Siyasi tecrübemiz var, idari tecrübemiz var, sosyal tecrübemiz var. Bizi seven ve sevdiğimiz halkımız var. Uykuyu, dinlenmeyi kendimize yasaklayacağız ve bu savaşı kazanacağız.

23 projemiz var.(2023’e atfen) Tonya ölçeğine uygun projeler. 17 projenin 11’i gelir getirici proje, kendi kendini finanse eden belediyecilik anlayışını benimsiyoruz. Projeleri hayata geçirmek için çalışacağız.

Vekilimiz ile Büyükşehir belediyemiz ile Tonyalı girişimciler ile sivil toplum kuruluşları ile proje gerçekleştireceğiz.

Bazı belediye işlerini yapacak personeller vardır. Beton yol, kamyon tamiri, yol açma gibi bu tür işlerde belediye başkanı elzem değildir. Belediye başkanı vizyon projeleri takip etmelidir. Proje üretmeli, sunmalı, sonlandırmalı ve uygulamasını takip etmelidir. Proje ofisi gibi çalışacağız. Proje ofisinin yeteneklerini benim sağlıkçı yanımla birleştireceğiz. Beşikdüzü örneğinde olduğu gibi proje üretecek gerekirse borçlanacak ama iş yapacağız.

Ve elbette ki denge ve huzur. Ne olursa olsun Tonya’da denge ve huzur bozulmamalıdır. Siyasi ya da başka emellere alet edilmemelidir. Yapılmayan iş, yol vs. bir süre sonra yapılır ama bozulan denge ve huzuru sağlamak yıllar alır. Sağlıkçı bakışıyla, folklorcu uyumuyla yaklaşacak denge ve huzurun bozulmasına izin vermeyeceğiz. Özellikle yukarı mahalleler, aşağı mahalleler, kumyatak, karaağaç, fol, merkez ayrımını sıfırlayacak, ayrım yapana tölerans göstermeyecek, herkesle eşit yürüyeceğiz.

Günebakış: Son zamanlarda Tonya ile ilgili ulusal medyaya yansıyan bir boyut var. Tonya süt kapalı. Neler oluyor Tonya sütte?

Tonya adına Trabzon adına üzücü bir olay. Köklü ve marka değeri olan bir kooperatif kapandı. Olay herkesi olduğu gibi beni de derinden üzdü. Tonya tereyağını tanıtmak için o kadar emek ver, tescil belgesi al sonra malum...

Aslında Tonya süt kendini dönüştürememiş, ekonomik gelişmelere göre konumlanamamıştır. Yani bir Torku olmayı başaramamıştır. Bunun en önemli nedeni profesyonel yönetim, genel müdür yaklaşımının olmamasıdır. Hepsi geride kaldı. Artık tartışılmamalı. Kurtarma eylemine geçilmeli. Önümüze bakmalıyız. Üç bin üyeli Tonya süt Tonya belediyesinden önemlidir. Yıllık cirosu da yarattığı katma değerde Tonya belediyesinden büyüktür. Ben Tonya sütün bir gün kapalı kalmasına belediyeyi değişmem. Sayın vekilimizin önerisi doğrultusunda komisyon kurulmalı, tablo netleşmeli, eylem planı çıkarılmalı ve Tonya süt en kısa zamanda açılmalı. Kooperatif olan Torku ile ortaklık bir yol olabilir. Tonya A.Ş. tarzı bir şirket kurup onun katkısı ile çalışır hale getirilebilir. Tonya sütte anne kokusu vardır. İlk kez kriz oluştuğunda el attık. İşçiler “abi üç aydır maaş alamıyoruz burayı siz kurtarırsınız” dediler. “Ne yapmamız gerekiyor” dedik. Alacaklarından senetlerinden aldık. Seçim öncesi üç aylık maaşları verdik. Süt paralarını verdik. Yem, kepek dağıttık. Yine görev düşerse yine elimizden geleni yaparız. Biz işten kaçmayız. Borç kalır, sıkıntı kalır diye de düşünmez gövdemizi taşın altına koyarız.

Günebakış: Teşekkür ederiz. Hayırlı olsun. Son sözünüz ne olur?

Bizim belediyecilikten anladığımız fedakarlık, empati ve iyiliktir. Demokratik ve paylaşımcı bir yönetim tarzıdır. Gençlerle, kadınlarla, muhtarlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla her kesimle paylaşımdır. Sevgi ve saygı temeline dayalı hoşgörü ve merhamete dayalı paylaşım.

Yani “bizim işimiz sadece iyilik.”

16 Kas 2018 - 12:07 -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.