“Ekonomik krize inanmıyorum”

Estonya Fahri Konsolosu ve DOKASİFED Başkanı iş adamı Zeyyad Kaffas ile konuştuk

Zeyyad Kafkas’la iki konu konuşacağız. Birincisi, Estonya Fahri Konsolosu olarak çalışmalarından bilgi alacağız. İkincisi ise bir iş adamı olarak genel bir değerlendirme düşünüyoruz. Önce Sayın Zeyyad Kafkas Estonya’nın Trabzon Fahri Konsolosu olarak neler yapıyor, nelerle karşılaşıyor, kurulduğundan bugüne hangi aşamada? Bilgi alalım..

2011 yılından beri Estonya’nın Fahri Konsolosu olarak görev yapıyorum. Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane ve Bayburt illerine Sinop da dâhil 9 ili temsil ediyorum. Tabi bu bölgedeki herhangi bir Eston vatandaşın gelip de yaşadığı problemler, sağlık olur, ticari olur, kültürel olur hiç önemli değil ihtiyaçları olduğu noktada biz 24 saat kendilerine bulundukları ilin valisi ve bürokratlarıyla diyalog kurarak sorunlarını çözebiliyoruz.

Estonyalılar daha çok iş dünyası için mi yoksa turizm için mi geliyorlar? Yani Estonyalı var mı bu bölgede?

Çok fazla gelmiyorlar. İşle ilgili gelen 3-5 kişi oldu bugüne kadar. Bir tane pasaport kaybeden oldu Ordu’da bir arkadaşımız. Pasaport kaybedenlere geçici pasaport verebiliyoruz. Pasaport senetlerimiz var bize zimmetli. Çok fazla olmuyor. Tabi esas Eston vatandaşları Antalya bölgesini çok tercih ediyorlar. Çok ciddi rakamlarda oraya geliyorlar. Biz, tabi bu anlamda da Trabzon’u Karadeniz Bölgesi’ni nasıl Körfez turizmi anlamında çok ciddi düzeylere geldiği gibi aslında Avrupa Birliği ülkesi vatandaşlarının da bu bölgeye daha çok gelmesi için gerekli tanıtım çalışmaları yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz ne kadarına şu an yapılıp katkı verebiliyoruz dersek, hiçbir şekilde yeterli düzeyde değil. Ama bu bir birlikteliktir, ilin, sivil toplum kuruluşlarının hep birlikte belediyesinin, vilayetinin hepsinin birlikte sacayağı oluşturarak yapacağı bir çalışmadır.

Daha çok sıcağı mı seviyor Estonyalılar? Antalya dediniz de...

Tatile geliyorlar. Sıcağı seviyorlar. Netice de soğuk bir iklimden geliyorlar. Denizi ve Antalya’yı da çok beğenmişler. Antalya birinci öncelikleri.

Denizi seviyorlar

Aşağı yukarı 20 yıldır Estonya’dan tatil amaçlı dışarı çıkanın yüzde 80’i Türkiye’de Antalya’yı tercih ediyor. Çok ilginç. Antalya’da ki fahri konsolos arkadaşımızın ofisinde 5-6 kişi çalışıyor ve çok ciddi hizmet veriyorlar. Gayet yoğunlar. İkinci olarak İstanbul yoğun. Tabi İstanbul Avrupa’nın en mükemmel şehri olduğu için orada da Tuncay Özilhan Bey Estonya’nın fahri konsolosu. Onun da kalabalık ekibi. Ciddi anlamda yardımcı oluyor gelen Eston vatandaşlarına.

İş anlamında çok fazla bu bölgede yok ya da tarihi, turizmi çok fazla ilgilerini çekmiyor o zaman…

Çekmiyor. Bizdeki doğa onlarda da dört dörtlük var. Hayvancılık, tarım çok ileri seviyede. Bilişim noktasında dünya devi Estonya zaten. Biliyorsunuz Skype‘yi onlar buldular daha sonra sattılar. Bilişim anlamında çok öğrenci gidiyor oraya, Erasmus modunda karşılıklı gidip gelen öğrenciler oluyor. Onlardan bize başvurular oldu. Onlara destek olduk. Gittiler, orada şu an da yüksek lisans yapan da var Erasmus programıyla giden öğrenciler de var. Aslında tercih edilmesi gereken bir yer. Küçük, nüfusu 1 buçuk milyon Estonya’nın ama kültürel anlamda aslında çok yakınız birbirimize. Daha çok iş birliği içerisinde olmakta fayda var.

Trabzon’da böyle bir konsolosluğu daha çok siz mi tavsiye ettiniz? Yoksa onlar mı Trabzon’u tercih ettiler?

Hayır. Bizim o dönem sayın valimiz rahmetli Recep Kızılcık Dışişleri Bakanlığından arandı, Sayın Davutoğlu’ydu o zaman bakan. Estonya’nın böyle bir talebi olduğunu Karadeniz Bölgesi’nde bir ofis açmak istediğini, iki avukat iki iş adamı aday adayı istediğini iletmişti. Vali Bey’in önerileri arasında ben de vardım. Sonra orada bir 18 aylık süreç yaşandı, biz aday olarak karşılarına çıkıp mazbatamızı Sayın Cumhurbaşkanından aldık o dönemde.

İş dünyası nasıl gidiyor? Ekonomik kriz var. Hepimizin etkilendiği…

Yani ben ekonomik krizin çok büyük boyutta olduğuna hiçbir zaman katılmıyorum. Buna iş dünyasındaki arkadaşlarım kızsa da, tenkit etseler de ben böyle inanıyorum. Bildiğiniz gibi Doğu Karadeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyon Başkanlığı da yapıyorum. Trabzon SİAD, TSGİAD, EynesilSİAD, ÇAYSİAD dernekleri kurucu derneklerimiz bizim. Yani tabi ki dünyada bir kriz var aslında baktığınız zaman. Sadece Türkiye’yi değerlendirmeyin global bir ekonomik kriz olduğu muhakkak. Bizde bunun etkileri var ama Trabzon özelinde bu soruyu soruyorsanız, en az etkilenen illerden biri...Trabzon’da, Karadeniz Bölgesi’nde bu körfez ülkelerinden gelen turistlere son 7-8 yılda uygulanan politikalardan dolayı sıcak para girişi oldukça iyi. Bu sene tarımda da fındıkta da iyi bir kaynak sağlandı. Dolayısıyla Trabzon Sayın Cumhurbaşkanı’nın da yıllar önce söylediği gibi her zaman krizleri teğet geçiyor. Trabzon’da istihdam problemi hep var deniliyor. Trabzon’da biz nitelikli eleman hatta niteliksiz eleman bulmakta da zorlanıyoruz. Dolayısıyla orda da çok büyük bir kriz var denemez. Genel dünya da yaşanan global ekonomik krizin Türkiye’ye ve Trabzon’a yansımaları neyse biz de de o var. Yoksa böyle vah vah denecek şekilde bir büyük kriz olduğunu ben kabul etmiyorum.

Sizi basın dünyasında 30 yılı aşkın bir süredir yakından tanıyoruz. Eğitime katkı sunduğunuz yıllarınızdan sizi tanıyoruz. Trabzon’un ilk dil dershanelerinden Kafkas Lisan Kurslarından sizi tanıyoruz. Dileseydiniz bu şehirden giderdiniz. Belki metropol kentlerde daha ileri boyutta bir iş adamı olarak karşımızda olurdunuz. Ama Trabzon’u terk etmediniz. Biraz o boyutta değerlendirme alabilir miyiz?

Ben hep şunu söylüyorum çocuklara da... Büyüyünce ne olacaksın dendiği zaman iyi insan olacağım, mutlu olacağım demelerini isterim hep. Yoksa şuna sahip olacağım buna sahip olacağım doktor olacağım, mühendis olacağım diye değil. Mutlu olmak için biz, bu kadar mücadele veriyoruz. Ben bu şehirde mutluyum. Çevremden mutluyum. Arkadaşlarımdan mutluyum. Ailemden mutluyum. Dolayısıyla birinci sırada mutlu olmayı ve huzurlu yaşamayı tercih ettiğim için Trabzon bana her zaman yetmiştir. Hiçbir zaman terk etmeyi düşünmedim. Ama kendi jenerasyonuma baktığım zaman evet yüzde 85’i bugün İstanbul’da. Çok da gurur duyuyorum hepsiyle. Çok iyi yerlerde gerek ticari olarak gerek bürokrasi de olsun çok yakın dostlarım çok iyi konumdalar. Ama onların yaşamları çok daha zor. Hatta ekonomik anlamda benden 10 kat 20 kat 30 kat olan arkadaşlarım bile bizim jenerasyonumuzdan, İstanbul’da çok lüks bir hayat yaşasalar da çok da sıkıntılı bir hayat yaşıyorlar. Dolayısıyla biz Trabzon’da belki böyle yetiştik diye mutluyuz. Bu da bana yetiyor. Mesele mutlu olabilmek ve mutlu yaşamaksa ben mutluyum ve mutlu ailem var.

21 Eki 2019 - 13:19 -


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.