Ne kadar okumak o kadar ekmek

Kalbimiz, ilk emri 'Oku' olan bir inançla atınca... İster istemez soruyoruz sorguluyoruz. "Niçin okumuyoruz?" "Okumak' derken?" Uygarlığa dair...

Kalbimiz, ilk emri 'Oku' olan bir inançla atınca...

İster istemez soruyoruz sorguluyoruz.

"Niçin okumuyoruz?"

"Okumak' derken?"

Uygarlığa dair her şey.

Hayatımızda ne varsa bir göz atıyoruz.

Şehirlerimize, üretim üslerimize, park ve bahçelerimize...

Eğitime, sağlığa...

Evimizde, üstümüzde başımızda ne varsa...

"Fena değiliz" diye motive edici cümleler kursak bile asıl tartışmamız gereken gündemden fersah fersah uzak olduğumuzu anlamakta gecikmiyoruz.

"Ne konuşursan 'o'sun" derler ya...

"Ne konuşuyoruz?"

***

Bir haller olmuş​ bize...

Sanki o 'Altın Çağları' biz yaşatmamışız.

Yarışta yeni hamleler yapsak bile yeterli görmüyoruz.

Her şey, çok konuştuğumuzdan.

Biraz 'şark şurnazlığı' ekleyelim.

"İş, olacağına varır" yaklaşımı da tuz biber eksin üstüne.

Okumaya zaman mı kalıyormuş?

Yazmaya çizmeye...

Sinema tiyatro izlemeye, sergi gezmeye...

Bu yüzden emekliler kahvelere hapsetmişler kendilerini...

Gençler de kafelere...

Zafer taçları, ne zamandır onları taşıyacak kafaları bekliyor.

***

Ya ekmek?

Kutsiyetini biliriz ve ona büyük değer veririz. Yere düşürmemek, düşmüşse öpüp başımıza koyduktan sonra yüksekçe bir yere usulca bırakmak küçükken öğretilir.

Kediler, köpekler ve kuşlar yesin diye...

Hiç değilse kenara alınır, ayak basılmasın diye...

Ekmeğe dönüşen tahıl başka bir şeydir, nimettir artık ve insanımız, ölür de basmaz üstüne...

***

Kelimelerle uğraşırken karşıma çıkınca...

Read, bread...

Okumak, ekmek...

Bizde konu felsefi boyutta anlaşılırken İngilizcedeki harf kardeşliği dikkat çekici...

***

Önce 'ekmek' vardı, bu doğru...

Sonra diğerleri sahne aldı birer birer.

Fakat okumak, o derin anlamıyla kâinatı aydınlatınca fotoğraf ortaya çıktı.

Tam yüz yıl önce 7 Aralık 1917'de saldırıya uğrayan ve 9 Aralık 1917'de veda ettiğimiz Kudüs'ün kaderinin yeniden yazılmaya çalışıldığı güne de denk gelince...

Hani acı ve gözyaşı öğretir ya...

Geçmişten ders alınır.

Kitaplarla birlikte geleceği de okuyalım.

Nimete saygıyla başlayalım ve unutmayalım.

"Ne kadar okumak, o kadar ekmek."

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Bahaettin Kabahasanoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.

06

Harun Gencturk - Kalemine emeğine düşüncelerine sağlık abim

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 09 Aralık 11:17
05

Nural Bilirdönmez - Hocam her zaman ki gibi harikasınız ve harikulâde bir konuya el attınız. İçten tebrik ediyorum sizi

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 09 Aralık 11:17
04

Muhammet Alkaç - Bahaeddin kardeşim. Merhaba. Evet tüfek icad oldu.Kitap okumak, şiir okumak, yazmak,tefekkür etmek, ne oldu da çok azaldı.1980 öncesini hatırlıyorum. Okuyorduk,tartışıyorduk. Allah'a yalvarıyorum. Bahaeddin kardeşimiz gibi yazan,çizen yazarlarımızın sayısını arttır YaRAB.Selamlar.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 09 Aralık 11:17
03

Yüksel Yavuz - Hocam, seninle gurur duyuyoruz, iyi ki varsın

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 09 Aralık 11:17
02

Yüksel Yavuz - Hocam, sen bizim gururumuzsun başarılı yazımların için sonsuz teşekkürler.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 09 Aralık 11:17
01

İbrahim Özberk - Yüreğine sağlık kalemine sağlık abi saygılar selamlar.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 09 Aralık 11:17


Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler