Türk milletinin başını daima dik tutacağız

İstanbul’da düzenlenen Rize Tanıtım Günleri’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yapılan ortak mutabakata ilişkin, “Şu anda 13 maddelik ortak bildirinin 120 saatlik bir süreci var. Uyulmadığı takdirde, 120 saat bittiği anda biz tekrar Barış Pınarı Harekatı’nı devam ettiririz” dedi.

Türk milletinin başını daima dik tutacağız
Haber albümü için resme tıklayın

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maltepe Orhangazi Şehir Parkı’nda düzenlenen 11. Rize Tanıtım Günleri’ne katıldı. Hemşerileriyle buluşmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Erdoğan, “Bugün bir kez daha siz değerli hemşerilerimle, sizlerle kucaklaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim. Yaklaşık 2 ay önce Rize’deydik. Rizeli kardeşlerimize 31 Mart Belediye Seçimleri’nde partimize verdikleri rekor destek için teşekkür ediyorum. Seçimlerde şampiyon olmak artık bir Rize klasiği haline geldi. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi 31 Mart’ta da Rize yüzde 73’le Türkiye birincisi olarak AK Parti’yi zirveye taşıdı. Bu ziyaretimizde ayrıca toplam yatırım tutarı 1 milyar 103 milyon lirayı bulan 28 adet projenin de toplu açılış töreni gerçekleştirdik. Tekrar Rize’mize hayırlı olmasını diliyorum. 11. Rize Günleri vesilesiyle bu güzel İstanbul akşamında bizleri bir araya getiren Rize Dernekler Federasyonu RİDEF’e de ayrıca teşekkür ediyorum.” dedi.

“RİZE BİZE DAİMA YOLDAŞLIK ETTİ”

“Elbette 81 vilayetimizin her biri kıymetlidir, her biri değerlidir, bir başka güzeldir” diyerek sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mukaddes vatan toprağının her bir karışının gönlümüzün başköşesinde yeri vardır. 40 yıllık siyasi hayatımızda asla bölgecilik yapmadık, hiçbir ayrıma gitmedik. 780 bin kilometrekarenin tamamına aynı nazarla baktık. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni demeden Türkiye’nin renklerini aynı samimiyetle kucakladık. 82 milyonun her bir ferdine aynı şevkle hizmet ettik. Çünkü yaratılarını, yaratandan ötürü sevdik. Ana yurdum, baba ocağım Rize’nin kalbimizdeki yeri her zaman farklı oldu. Rize bize daima yoldaşlık etti. Rizeli hemşerilerim siyasi hayatımızın hiçbir döneminde bizi yalnız bırakmadı. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumuzda yanımızda sizler vardınız. 2001 yılında AK Parti’yi kurarken, 2002 senesinde iktidara yürürken Allah’ın yardımını ve sizlerin desteğini daima üzerimizde hissettik. 17 yıldır nice başarılara birlikte imza attık, nice badireleri yine beraber aştık. Hayatımın her safhasında siz hemşerilerimin dualarını yanımda buldum. Bugün de aynı duygularla dolup taşıyorum. Sizlerden hayır dualarınızı talep ediyorum. Bu can bu tende olduğu sürece Rize’yi sevmeyi, Rizeli hemşerilerimizle iftihar etmeyi sürdüreceğiz. Rize’den, sizlerden aldığımız cesaretle, bu güne kadar olduğu gibi 81 ilimizin her birine, 82 milyon vatandaşımızın her birine hizmet götüreceğiz. Ülkemizi hedefleriyle ve hayalleriyle mutlaka buluşturacağız. Türkiye’nin ve Türk milletinin başını daima dik tutacağız. Tarihi şanlı zaferlerle dolu bu necip milleti dünya siyaset sahnesinde asla hayal kırıklığına uğratmayacağız. Rengini şehitlerimizin kanından alan al bayrağımızı daha büyük bir gururla dalgalandıracağız. Bağımsızlığımızın timsali olan ezanlarımızı daha gür bir nidayla okuyacağız. Her karışında şehitlerimizin yattığı vatanımızı daha çok seveceğiz. Kardeşlik türkülerimizi daha büyük bir coşkuyla söyleyeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan Rabia’mıza daha çok sarılacağız. Tek millet diyeceğiz, tek bayrak diyeceğiz, tek vatan diyeceğiz, tek devlet diyeceğiz. 82 milyon bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve Türkiye olacağız.” şeklinde konuştu.

“BIRAKALIM SİGARAYI, İÇELİM RİZE ÇAYINI”

Rizeliler atmaca gibi atak, Karadeniz gibi kabına sığmayan insanlar olduğunu ifade eden Erdoğan, “Benim hemşerilerim aynı zamanda son derece zeki ve esprilidir. Rize Günleri’nin bu seneki temasında o ince zekasına, pratikliğine bir kez daha şahit oluyoruz. ‘Bırakalım sigarayı, içelim Rize çayını.’ Ama bugün burada bir karar vermemiz lazım. Bu mereti bırakalım. Kendi kendimize zarar veriyoruz. Yazık, günahtır. Hem kasaya, hem keseye, hem vücuda yazıktır günahtır. Bu israf. Sevdiklerime diyorum ki, inanın bu haramdır. Diyanet İşleri Başkanımız da söyledi, ‘Haramdır’ dedi. Kimi biz zenginleştiriyoruz? O malumlar var ya. Sigaranın da Philips’i var. Ve bunlar Türkiye’ye yatırım yapacaklarmış. Adını da böyle koyuyorlar. O yatırımı gidin siz başka bir yerde yapın. Ama şimdi ne yapıyorlar, kaçak olarak bunu ülkeme sokuyorlar. Ticaret Bakanıma da söylüyorum. Bunları asla ülkemize sokmayacağız. Çünkü bunlar benim vatandaşımı zehirleyerek zengin oluyorlar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Asla müsaade etmeyeceğiz. Ne olur, içmeyin bu sigarayı. İlla bir şey içecekseniz işte size çay. Hem sağlıklı nesiller yetiştirme hedefimize, hem de ülkemizin stratejik bir ürününe sahip çıkalım.” diye konuştu.

“SİGARADA TEK TİP PAKET UYGULAMASINA GEÇİYORUZ”

Sigara ve bağımlılık yapan diğer tütün ürünleriyle yapılan etkili mücadeleye değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 17 yılda bu alanda gerçekten tarihi nitelikte adımlar attık. Önce ‘dumansız hayat’ sloganıyla sigarayla gerçek anlamda mücadeleyi biz başlattık. Dünya Sağlık Örgütü de bundan dolayı bana bir ödül verdi. ‘Hayat sigarasız güzel şiarıyla’ yürüttüğümüz bu mücadelede milletimizin tüm kesimlerinin desteğini aldık. Düzenlediğimiz kampanyalarla her şeyden önce sigaraya ve zararlı alışkanlıklara yönelik bakış açısını değiştirdik. Artık herkes sigaraya özenilmesi gereken bir alışkanlık olarak değil, çok ciddi sağlık problemlerine yol açan bir bela olarak bakıyor. Her yerde ve ortamda sigara içme özgürlüğü yerine bireylerin temiz hava soluma hakkından bahsediliyor. " dedi.

"AÇIK ALAN YERİNE AÇIK SINIRLANMIŞ ALAN TARİFİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

Açık alan yerine, açık sınırlanmış alan tarifi üzerinde çalıştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yurtdışında oldukça yaygın olan ve duman odaları diye tarif edilen sigara içme ortamlarını biz de devreye alacağız. Tütünle mücadelemizi geri çekmeden, geri adım atmadan, asla rehavete düşmeden, kararlılıkla sürdürmemiz gerekiyor. Çünkü mücadele zayıfladığında kullanım oranlarının maalesef tekrar arttığını görüyoruz. Bakınız dünya genelinde, günde 20 bin kişi başta akciğer kanseri olmak üzere sigaraya bağlı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Ülkemizde her sene binlerce kardeşimizi sigaraya kurban veriyoruz. Devlet olarak tek bir insanımızın dahi sigara illetinin pençesine düşmesine seyirci kalamayız. Gelin, bu mücadeleyi beraberce yürütelim. Gelin, insanımızı tütün illetinden beraberce kurtaralım. Ben Rize Dernekleri Federasyonu’na sigarayla mücadeleye öncülük ettiği için teşekkür ediyorum. Diğer dernek, vakıf ve federasyonlardan da bu meselede aynı dirayetli tavrı bekliyorum.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE ÇAY ÜRÜNÜNÜ MARKALAŞTIRAN ÜLKELER ARASINDA YERİNİ ALMALI”

Rize çayının marka olması için çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı , “Tadıyla, rengiyle, sohbetlerimizin ayrılmaz bir parçası, yeni dostlukların vesilesi olan çay, bizim kültürümüzde bambaşka bir yere sahiptir. Bir bardak çayın birlikte yudumlandığı mekanlar, muhabbetin, kardeşliğin, huzurun ve barışın tesis edildiği yerlerdir. Doğu Karadeniz’i adeta yemyeşil bir halı gibi kuşatan çay, ülkemiz için buğday, incir, fındık gibi son derece stratejik bir üründür. Dünyanın pek çok yerinde çoğu yerinde gastronomi turizmiyle beraber çay kültürünün de yaygınlaştığını görüyoruz. Şimdi Ayder’i inşallah farklı bir yere taşıyacağız. Ama süratle. Zaman kaybına tahammülümüz yok. Çay üretiminde ilk sıralarda olan Türkiye’nin artık bu ürününü markalaştıran ülkeler arasında yerini alması gerekiyor. Gelişmiş devletler, üreticisi oldukları ürünler yanında, üretmedikleri pek çok ürünü de markalaştırarak dış ticarette çok ciddi kazançlar sağlıyor. Bu manzara çayda da geçerlidir. Bugün çay üreticisi olmayan birçok ülke, pazarı kontrol ederek dünyanın en meşhur çay markalarıyla anılıyor. Sektörde tahakküm kurmuş büyük batılı şirketler genellikle mahsulün üreticisinden daha çok kazanıyor. Şayet ürünlerinizi ucuza ihraç ediyor, işlenmiş halde daha pahalıya alıyorsanız bu işte büyük bir yanlışlık var demektir.” değerlendirmelerinde bulundu.

“BİZİM ÇAYIMIZ ARTIK KÜRESEL BİR MARKAYA DÖNÜŞMELİDİR”

Gündeme ilişkin çok önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye son 17 yılda markalaşma anlamında da gerçekten ciddi bir mesafe almıştır. Ama her şeye rağmen geldiğimiz konumu yeterli görmüyoruz. Daha fazlasını başarabilecek ürün yelpazesine sahip olduğunuzu da biliyoruz. El attığı her işi en güzel şekilde yapan Rizeli kardeşlerimin, Rize çayı gibi bir ürünü dünya çapında bir markaya dönüştürmeleri gerekiyor. Bizim topraklarımızın mahsulü ve bizim milletimizin alın teri olan ürünler ününler başkalarının değil, ülkemizin zenginleşmesine hizmet etmelidir. Bizim çayımız artık sadece Rize’yi değil, bütün Türkiye’yi temsil edecek küresel bir markaya dönüşmelidir. Bu konuda üniversite, özel sektör ve kamu işbirliğiyle, kısa sürede hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum. Devletimizin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sizlerin yanında olduğunu biliyorum.” diye konuştu.

22 Eki 2019 - 13:10 - Trabzon son dakika Haberleri


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.

01

SELYA61 - mektubun üzerin yırtıp iade edebilseydin, başımızı dik tutabileceğine kanaat getirirdik..okul bahçesinde kavga eden çocuklar muhabbetine kadar getirilmezdik...inanın bu mektup sürecinden bu yana incindim..umarım zamanla her şey düzelir...

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 22 Ekim 13:10