Taka gazetesi eski patronu Ahmet Sancak kira rantını ifşa eden yayınlarımızın önünü kesmek için kentin ve bölgenin vizyonu ve vicdanı iddiasındaki günebakış’ı hedef aldı. Mesele, AK Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla tanıdığımız Ahmet Sancak’ın devlete fahiş fiyata kiraladığı bina olayının üstünü kapatmak. Akıllarınca Ali Öztürk’ü savunmaya düşürüp konuyu gündemden düşürecekler. Ahmet Sancak, 52 bin liralık aylık kira için; “O kira az bile. Ucuza bile verdim.” diyordu. O zaman bu öfke, bunca iftira niye? Madem toplumda bir rahatsızlık oluştu, vazgeçersin devlete kiralamaktan ve özel sektöre daha pahalıya kiralarsın yerini. Ama mesele öyle değil. 8 ay boş yattı. O paraya hatta belki yarısına bile kiracı çıkmayabilir. Yani imdada Trabzon eski sağlık il yöneticileri yetişti. Ahmet Sancak onlara teşekkür etmeli.
Bir zamanlar günebakış’a ve Ali Öztürk’e övgüler dizen Ahmet Sancak şimdi iftira sendromuna tutuldu
Sancak’ın iftiralarına cevap(2)
YAZMADAN ÖNCE ESKİ PATRONUNUZU OKUYUN
Taka gazetesi eski patronu Ahmet Sancak kira rantını ifşa eden yayınlarımızın önünü kesmek için kentin ve bölgenin vizyonu ve vicdanı iddiasındaki günebakış’ı hedef aldı. Mesele, AK Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla tanıdığımız Ahmet Sancak’ın devlete fahiş fiyata kiraladığı bina olayının üstünü kapatmak. Akıllarınca Ali Öztürk’ü savunmaya düşürüp konuyu gündemden düşürecekler. Ahmet Sancak, 52 bin liralık aylık kira için; “O kira az bile. Ucuza bile verdim.” diyordu. O zaman bu öfke, bunca iftira niye? Madem toplumda bir rahatsızlık oluştu, vazgeçersin devlete kiralamaktan ve özel sektöre daha pahalıya kiralarsın yerini. Ama mesele öyle değil. 8 ay boş yattı. O paraya hatta belki yarısına bile kiracı çıkmayabilir. Yani imdada Trabzon eski sağlık il yöneticileri yetişti. Ahmet Sancak onlara teşekkür etmeli.
***
Şimdi hem eski gazetesinin hem kendisinin bize attığı iftiralara yine cevap verelim.
Taka diyor ki; günebakış ve Ali Öztürk şehrin önünü tıkıyor.
Diyoruz ki; günebakış ve Ali Öztürk bu kentin ve yatırımların önünü tıkayan değil açan gazete ve yönetici. Bu hakkını tüm STK’lar ve siyasiler teslim ediyor. Hatta Çıkartma kağıdı mesabesindeki Taka gazetesi bile... Aşağıda eski patronunuzu okuyun.
Taka diyor ki; Bu adamı kim koruyor?
Diyoruz ki; Allah koruyor. Bu adam tüm benliği ve samimiyetiyle Allah’a teslim olmuş bir adam. Hani dizinin dibinde yetiştiğimiz üstadın ifadesiyle, “Beni Allah tutmuş kim eder azad?” düşüncesine sahip bir adam...
Taka diyor ki; Ali Öztürk gazeteyi baskı aracı olarak kullanıyor.
Diyoruz ki; günebakış’ın baskısı veya şantajı ile karşılaşan bir tek STK başkanı veya siyasi parti il başkanı gösteremezsiniz. Varsa ayrıntılarıyla açıklama alıp yayınlayın. Nasıl baskı yapmışız? Kimden baskıyla beyanat istemiş para almışız? Lakin kent sorunları konusunda baskı yaptığımız doğrudur. Nitekim bu hakkı eski patronunuz Ahmet Sancak da teslim etmiştir. Eski patronunuzu okuyun.
Taka diyor ki; Gezi Parkı olaylarına bakışı FETÖ ağzıydı. Gezi’ye destek çıktı.
Diyoruz ki; GEZİ olayları ilk başlangıçta masum bir demokratik eylem olarak göründü. GEZİ öncesini iktidar doğru dürüst yönetemedi. Ancak hemen ardından olayın hak arama veya ağaç sevgisi olmadığı, bir kalkışma olayı olduğu anlaşıldı. Ortaya koyduğunuz yazıda bunları yazdık. ‘GEZİ’ye destek veriyor’ diye koyduğunuz yazının başlığı “Ağaç Sevgisinden Kalkışma Provasına...” Bu mu GEZİ’ye destek? Okuduğunuzu bile yorumlayamıyorsunuz.
Sayfanıza aldığınız bana ait yazıda; iktidarın süreci yönetemediğini belirterek olayın masum bir eylem olmadığını, bir kalkışma olduğunu vurgulamışız. Şunları yazmışız: “Park meselesinin ötesine geçen eylemlerdeki döviz ve sloganlara bakıyoruz. ‘Ağaçlar bahane, direniş şahane’, ‘Tayyip sonun mübarek olsun’, ‘Her yer Taksim, her yer direniş’, ‘Taksim’e selam direnişe devam’... Trabzon’un Uzun Sokağından Taksim’e selam ve direnişe devam mesajı gönderenler ne AVM peşindeler, ne park, ne ağaç... Kitleler ayaklanmaya yönlendirildi.” Bu mu GEZİ’yi desteklemek. Okuduğunu bile anlayamayanlar.
Lakin Ahmet Sancak’ın GEZİ’yi destekleyen 03.06.2013 tarihli ‘Xönen Ampul’, 10.06.2013 tarihli ‘Kalem Seni Kırarım’, 17.06.2013 tarihli ‘İlluminati’nin Hizmetkârları’ başlıklı yazıları AK Parti’ye karşı nefret içeren ve GEZİ’yi destekleyen yazılardır. Siz önce o yazıları okuyunuz da GEZİ’ye destek nasıl olurmuş görünüz.
***
Gelelim Ahmet Sancak’ın yazısındaki iftiralarına...
Ahmet Sancak iftiralarına devam etmiş. GEZİ ile ilgili yazılarıma örnek vermiş... Bak Ahmet Bey... Senin gibi kantar mantar demiyorum. Yazılar bana aittir ve bugün de altına imzamı atarım. GEZİ’ye kalkışma dedim. Yine diyorum. Ancak hükümetin de GEZİ öncesi tutumlarının doğru olmadığını güç zehirlenmesi yaşadığını kaydettim, aynı görüşteyim. Kadir Topbaş’ın 3. Köprü ve Kanal İstanbul’un rantı ile meşgul olması... Taksim’de o sabah 300 polisin sabahın karanlığında çadırları yakması yanlıştı. Aynı görüşteyim. Nitekim daha sonra bu polislerin tamamının FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. Evet, bu yazıları yazarken de abdestime güveniyordum ve bir dava ve ahlak adamı olarak o gün inandıklarımı yazdım. Hükümetin de yanlışlarını yazarak GEZİ’nin karşısında olduk.
GEZİ’yi bir ‘Kalkışma’ olarak yorumladık.
Ahmet Sancak, tüm savcıları benim ilişki ağımı ortaya çıkartmak için göreve çağıracakmış! Almanya’daki savcıları sanıyorum! Zira FETÖ karşıtlarını Alman savcılar sorguluyor. Lakin bunun için Alman Adalet Bakanı olmak lazım!.. Hem burası Türkiye... GEZİ’nin arkasındaki Almanya değil. Mesaj yanlış yere...
***
Ahmet Sancak bey... Ali Öztürk’ü GEZİ’yi desteklemek veya FETÖ ağzıyla itham etmenin, hiçbir karşılığı yok. Ali Öztürk 12 yaşından 58 yaşına kadar tam 46 yıl bu kentte, her haftasını, her ayını, her yılını paylaştığı binlerce insanla yaşıyor. Trabzon sana ve yazdıklarına gülüyor. Trabzon’dan her şeyinle uzaksın.
Ali Öztürk, 1976 Trabzon Akıncılar kurucularındandır ve çizgisi hiç değişmemiştir.
Ali Öztürk, 10 yıllık TV, 18 yıllık gazeteciliğinde demokrasi, insan hakları, din ve vicdan özgürlüğü ve bu kentin,
bu bölgenin çıkarları için mücadele etmiştir ve hiç değişmemiştir. Tıpkı senin yazında yazdığın gibi.
Şimdi yine senin ağzından yazdığın bir yazıyı paylaşalım Ahmet Sancak... Bak benim için neler yazmışsın... Ben yine aynı yerdeyim. Senin ayda 52 bin liraya devlete
kiraladığın binaya karşı çıkarken yine milletin yanındayım. Özel sektöre istersen 100 bin liraya kirala bir gazeteci olarak beni ilgilendirmez... Ama garip gurebanın hakkı olan milletin parası çar-çur edilecekse gazeteci olarak yazarım. Şimdi sözü sana bırakıyorum. Ali Öztürk’ü sen anlat.
Taka Gazetesi eski sahibi Ahmet Sancak ve gazetenin bugünkü sahipleri günebakış’a yönelik iftiralarını sürdürüyor. Çünkü günebakış Gazetesi, Sancak’a ait iş merkezinin aylık 52 bin liraya kiraya verilmesini ve bu büyük kira rantını ortaya çıkardı. Bunun için hedef oldu. Hâlbuki aynı Ahmet Sancak, 19.04.2012 tarihinde aynı çizgide yayın yapan günebakış Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Öztürk ile ilgili bakın neler yazmıştı:
“İyi bir gazeteci. Hatta iki kez beni ağır eleştirmiştir yazılarında, fakat beni eleştirmiş olması onun iyi bir gazeteci olduğunu asla değiştirmez. İnsan onuruna dokunmadan objektif yazabilen bir meslektaşım diyorum zira kendisi aynı zamanda günebakış’ın imtiyaz sahibi. Asla yalakalığı yoktur, sözüne güvenilir bir adamdır. Gümüşhane kökenli olmasına rağmen o Trabzon için bal üreten bir arı gibidir. Yıllar önce Trabzon’u teşvik kapsamına almak için iktidara karşı en keskin yazıları yazan kişidir. Trabzon teşvik konusunda ona çok şey borçludur.
Yeni teşvik yasasıyla Trabzon mağdur edildi, bakıyorum sahnede ilk Ali Öztürk var. Siyasileri zorluyor, mağduriyetlerin kalkması için lobi oluşturuyor.
Bakın ne yazmış yine:
“Trabzon yeni yatırım teşvikleri yasasında çok büyük haksızlığa uğradı. Bırakın yeni yatırım almayı, başlayanlarda kaçabilir. Bizi rahatsız eden şey Trabzon, böylesi haksızlıklara alıştırıldı!”
Toplum için sorumlu gazetecilik anlayışı budur işte. Doğruya doğru ben bunu yazmaktan asla gocunmam. Kimseye eyvallahı olmayan bir gazeteci. Birkaç kez darp edilmesine rağmen o asla bildiklerinden şaşmadı yazılması gerekenleri hep yazdı. Trabzon’a katkı sağlayan bir gazetecidir, kendisini kutluyorum buradan.”
Ahmet Sancak 19.04.2012 (TAKA)
***
KANTARIN TOPUZU MU YOKSA KİN VE NEFRET Mİ?
Ahmet Sancak’ın kendi iddiasıyla “kantarın topuzunu kaçırdığı” bize göre ağır kin, nefret ve düşmanlık içeren yazıları...
1-TayyipLand, Deutschland!.. 15.09.2014 tarihli yazı. Tayyip Erdoğan’ın hayat felsefesini kınayan, laikçi ve ulusalcı bir yazı. ..
2-Dik dur eğilme!.. 14.04.2014 tarihli yazı. İzmir-Trabzon mukayesesi ve Trabzon’da 30 Mart yerel seçimlerini AK Partinin kazanmasına öfkelenen bir yazı...
3-Şair Bedros... 17.03.2014 tarihli yazı. “Boğay beni bu mendeburların çoğaldığı nankör şehir” diye yazdığı bir yazı.
4-Leküm diniküm veliyedin!.. 30.12.2013 tarihli yazı. Düşmanlık içeren tam bir laikçi ve ulusalcı nefret yazısı.
5-Ey cemaat-i müslimin!.. 23.12.2013 tarihli yazı. İnanılmaz bir darbe ağzıyla yazılan yazı.
6-Kandırıldık... 29.10.2013 tarihli yazı. Tayyip Bey’e doğrudan düşmanca bir yazı.
7-Xönen Ampul... 03.06.2013 tarihli yazı. Gezi’yi destekleyen ve Tayyip Bey’i ağır bir dille suçlayan yazı.
8-Kalem seni kırarım... 10.06.2013 tarihli yazı. Gezi kalkışmasını destekleyen ve Tayyip Erdoğan’ı suçlayan bir yazı.
9-İlluminati’nin hizmetkârları... 17.03.2013 tarihli yazı. Gezi kalkışmasına “Taksim direnişi” diyen ve iktidarı ağır bir dille eleştiren yazı.
10-Son kale düşüyor!.. 01.04.2013 tarihli yazı. AK Partinin İzmir’i almaması ekseninde çok ağır bir yazı. “Bu kale düşerse şayet Ata’mız bize hakkını asla helal etmeyecek” ifadeleriyle biten bir yazı.
11-Teyyipim!.. 18.03.2013 tarihli yazı. Ne olduğunu anladığınız ve nefretin boyutunu gösteren bir yazı.
12-Manifesto Türkiye!.. 18.02.2013 tarihli yazı. Tam bir militan sol ve ulusalcı ağzıyla yazılan yazı. Değerlerimizi rencide eden bir yazı.
13-Biat devri... 28.01.2013 tarihli yazı. Ne demek istediğini anladınız.
14-Tayyibizim ve Kadirizm... 26.11.2012 tarihli yazı. Yine ne olduğunu anladınız.
15-Ülkeme ihanet! 11.10.2012 tarihli yazı. AK Parti felsefesini düşman gören bir yazı.
16-Siyasî yalakalar!.. 04.10.2012 tarihli yazı. Hakaretler dolu bir yazı.
17-Eko Balon... 10.09.2012 tarihli yazı. Kardeşi Zeki Sancak’ı bile isyan ettiren ve “Ben ağabeyimin görüşlerine katılmıyorum. O burada yaşamıyor. Olaylara dışarıdan baktığı için yanlış yazıyor.” diye not gönderdiği bir yazı. (Zeki Sancak’ın notu yazının altında bulunuyor)
18-Kirlenen topalım... 15.12.2014 tarihli yazı. 17/25 Aralık darbesini destekleyen ve Tayyip Bey’e hakaretler eden bir yazı.
19-Fuat Avni ve borç... 22.12.2014 tarihli yazı. Yukarıdakinin aynısı...
20-Bakan... 12.01.2015 tarihli yazı. 17/25 Aralık darbesini destekleyen bir yazı.
21-Halk uyuyor mu? 23.02.2015 tarihli yazı. 17/25 Aralık darbesini destekleyen bir yazı.
22-Nem kaldı? 30.03.2015 tarihli yazı. Ülkenin parsel parsel satıldığını iddia eden bir yazı.
23-Yüreksiz solcular! 02.02.2015 tarihli yazı. Kılıçdaroğlu ile yaptığı bir görüşmeden bahisle AK Partiyle CHP’nin mücadelesinin yetersizliğini anlatan bir yazı.
24-Kendime dair elveda... 27.04.2015 tarihli yazı. Türkiye ve Trabzon’u yaşanmaz ilân edip yeni arayışlara yelken açan bir yazı.
25-4 insan 4 ayrı lisan... 19.04.2012 tarihli yazı. Ali Öztürk’e övgüler dizen bir yazı.
***
EY CEMATİ MÜSLİMİN 23.12.2013 TAKA... 17 ARALIK DARBESİ ÜZERİNE YAZILAN YAZI
Bütün haftanın yorgunluğu üzerimdeydi, yatağa girdiğimde. Başımı yastığa koyar koymaz derin bir uykuya dalmıştım ki, korkunç bir kâbus görmeye başladım. Büyük bir kalabalık çevremi sarmış, yakası sırma şeritli cüppe giymişim. Herkes pür dikkat beni dinliyor. Yüksek sesle kalabalığa konuşuyorum:
-Ey Cemaat-i Müslimin, Evinde 47 numaradan aşağı ayakkabı kutusu olanlara kız vermeyin, evinin her köşesinde para sayma makinası bulunan Müslüman din kardeşlerimizi tercih edin.
-Ey Cemaat-i Müslimin,
Rüşvete helal fetvası veren imamlar lazım bu memlekete; çağdaş eğitim veren öğretmenler değil.
-Ey Cemaat-i Müslimin,
Oğlu yolsuzluktan cezaevinde olan bir İçişleri Bakanımız var. Yine de bir gram bile onura ihtiyacımız yok!
-Ey Cemaat-i Müslimin,
Polisi görevden almak, savcıyı bunaltmak gibi işlere girmiyoruz, soruşturma da adı geçen bakanlarımız tek, tek istifa ediyor. Zaten; “Babam olsa affetmem” demiştim sizlere.
-Ey Cemaat-i Müslimin, Ak(Ayakkabı) düzeni, cennetin ilk kuralıdır, unutma cennete giden yol yeşillerle örtülüdür. Allah yeşillerinizi bol eylesin. Amin.
-Ey Cemaat-i Müslimin,
En büyük ulema benim, benden sonrası hüsran. Başka ülkelerden gelmez bize derman. Ben bu topraklarda yazmışım ferman. Dava arkadaşlarıma dokunamam.
-Muhterem Cemaat, Şükür ki hem takiyyemiz hem de bakiyemiz tamdır! Gerekli görüldüğünde kasalarımızdan veya kutularımızdan temin edebiliriz.
-Ey Cemaat-i Müslimin, Namaz saatlerinizi Patek Philippe`den başka saatte bakmayın. Patek Philippe Saati olmayan Müslüman din kardeşlerimize sayın Bakanımız yardımcı olacaktır.
Ey Cemaat-i Müslimin, bizde kanun var; kim demiş ki alınmış ayaklar altına, yürütme var, yargı yerine “Adaletin bu mu dünya?” diye şarkı var.
-Muhterem Cemaatimiz, size bir de duyurum var, TC Merkez bankamızda döviz rezervleri için yer kalmadığından, lütfen yeşillerinizi ayakkabı kutularınızda biriktirin. Hani gün gelir de hayır için yaptıracağınız İmam Hatip okulu için lazım olabilir. Allah Reza olsun hepinizden.
Ey Cemaat-i Müslimin, Allah alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır. Faiz sümme haşa yoktur bizde, alış-veriş var sadece!
Ey Cemaat-i Müslimin, bizim yanlışımız doğru, bizim gayri meşru işimiz meşrudur anlayışı yoktur bizde.Biz sadece kendi davamıza inanırız.
Ey Cemaat-i Müslimin, Yüce Rabbim helal kazançlar, dümenden-helal lokmalar nasip eylesin. Allah’a emanet olun. Geceniz hırsıza ışık tutan lambamızla aydınlansın, rüşvetiniz bereketli olsun. Amin diyen dilleriniz bülbül, emniyetteki ifadeleriniz delal olsun. Amin seslerinin arasında bir yabancı uyruklu cüsseli bir adam bana doğru hızla yaklaşarak ayakkabı tabanını göstererek öfkeli bir sesle “The dream of 2023 is over. The end is 2013(2023 hayaliniz bitti, sonunuz 2013) diye seslendi ve ayakkabını suratıma doğru fırlattı. İşte tam o esnada gördüğüm bu Kâbus’tan uyandım. Uyanır uyanmaz elimi yüzümde gezdirdim bir darbe var mı diye. Bir müddet yataktan kalkamadım. Aman Allahım gördüklerim doğrumuydu yoksa? Başladım yatakta kendimi sorgulamaya; toplum rüşvet toplumu olursa, toplumda meydana gelen adaletsizliklerden şikâyet etmek hakkımız olabilir mi acaba? Veya; toplum kendi yanlışını doğru ve meşru görürse yanlışlardan dönme imkânını olabilir mi? Baş ucumdaki radyoyu açtım ki; duyduklarıma inanmadım. Meğer Kâbus olup rüyama giren olaylar gerçekmiş. Radyoda yorum yapan bir vatansever siyasetçi konuşuyordu, diyordu ki; “Bunlar basit bir rüşvet paraları değil. 300 milyon dolar bir kaç kişiye nema olarak peşkeş çekilemeyecek kadar büyük. Deniz feneri olayını hatırlayalım. Kayıt dışı paraların nereye gittiğini kimse konuşmuyor. Kimler daha nemalanacaktı ve nereye akacaktı bu paralar. Seçim paraları olabilir mi örneğin bunlar” Radyoyu hızla kapatıp mutfağa geldiğimde artık midem bulanmıştı, tüm bu olup bitenlerden, hiç bir şey yemeden ofisin yolunu tuttum. Ve oturdum bugün bu yazımı yazdım. Saygılarımla Günün sözü: Ben yanarsam, sana acı çekmenin nasıl bir şey olduğunu gösteririm.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(5)a.osman - ali bey siz bildiğiniz yoldan şaşmayın. zaten şaşmazsınız. sizi yayın şeklinizden bilen bilir. birilerini kızdırmazsanız asıl o vakit sizin bir hükmünüz kalmaz. selametle.
Hakkı - aklım almıyor. fetö artıklarının hala geçmişte yaptıkları gibi namuslu insanlara saldırabilmelerini aklım almıyor.
Hakkı - aklım almıyor. fetö artıklarının hala geçmişte yaptıkları gibi namuslu insanlara saldırabilmelerini aklım almıyor.
Hakkı - ali öztürk fetöye destek vermiş öylemi! ha ha hi hi ho ho ho... (ağzımla gülmüyorum)
Aosman - Gazete sayfalarını kişisel sorunlarınızla doldurmayın.zaten okuyucunun yok.okucuya Trabzon'un daha güzel bir şehir olur onu anlatın.
Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.