Cami Saldırısının Arkasındaki Güç

Lafı evirip çevirmeyi bırakalım, kitabın ortasından konuşalım ve gerçeği açık açık söyleyelim: Adamlar resmen işgale niyetleniyor. Bunu kafalarına koy...

Lafı evirip çevirmeyi bırakalım, kitabın ortasından konuşalım ve gerçeği açık açık söyleyelim: Adamlar resmen işgale niyetleniyor. Bunu kafalarına koymuşlar; hedeflerinde Türkiye, Türkler ve Müslümanlar var!

Korsan Batı, ya sömürecek, ya kendi emelleri doğrultusunda kullanacak ya da bunlar olmuyorsa dağıtıp perişan edecek! Bunu ya iç darbelerle dizayn edecek, veya ekonomik ambargo ve kuşatmalarla yapacak!

Onlara göre güçlü bir ülke olmaman için, yer altı ve üstü doğal kaynaklarını işletememelisin; hiç bir teknolojiye ulaşmamalısın ve en önemlisi de içeride bölünmüş olmalısın ve çatıştırılmaya hazır tutulmalısın! Yani böyle istiyorlar!

Türk Milleti’ni zayıf kılmak, Anadolu topraklarını çıkarlarına hizmet eder durumda tutmak için yüz elli yıldır çeşitli ayak oyunları oynuyorlar. Bu oyunların sonucunda büyüktük küçülttüler, Anadolu’ya hapsettiler; kaybettiğimiz toprakların elimizde kalan kısmını bize kurtuluş müjdesi olarak kabul ettirdiler; kontrollü ilişkilerin sistematiği içinde kendi desteklediklerini seçtirerek yönetime sürekli müdahil oldular. Arada bir, “bu böyle olmaz!” diye itiraz edenleri çeşitli yaptırımlarla hizaya getirmeye çalıştılar; son girişimleri hariç, hizaya gelmeyeni darbe ile alaşağı ettiler; bütün gücümüzü ve kaynaklarımızı kendi kontrollerine geçirdiler.

Anadolu Türkler için yeni bir “Ergenekon” dur. Türkler Anadolu’da güçlenip yeniden Kızıl Elma’ya yürüyecekler! Bunu durdurmaları gerekiyor! Batıdaki bütün çaba budur.

Ayrıca uyguladıkları kültürel asimilasyonlarla sana sen olduğunu unutturdular; ama kendileri Olimpus’un çocuğu olduklarını hiç unutmadılar!

Yani sana; Müslüman Türk olduğunu, Türk İslam sentezini, beş bin yıllık tarihini, dinini, dilini, örfünü, geleneğini kısaca kültürünü, ülkünü hedeflerini Ergenekon’u, Kızılelma’yı unutturdular! Model alabileceğin tarihi kimlik ve kişilikleri, atanı, dedeni gözden düşürdüler öz benliğini yok ettiler, öz güvenini erozyona uğrattılar.

Sonra bütün insanlığı kendilerinin düzene soktuğunu, bütün medeniyeti kendilerinin oluşturduğunu yazdılar, senin sultanlarına “kızıl!” veya “hain!” dediler, bunu hem sana öğrettiler, hem de kendi gençliğine aşıladılar. “Tek dişi kalmış canavar” olduklarını unuttular; Olimpus’un çocuklarını hükmeden, Ergenekon’un çocuklarını emir alan yapmak istediler. Oysa “biz ezelden beri hür yaşadık, hür yaşarız” bunu bilemediler!

Onlara göre kendileri efendi, diğerleri hizmetkâr, daha diğerleri de kölelerdir! Çünkü kendileri böyle uydurmuşlar, kendi kutsal öğretilerine böyle yazmışlar, böyle kabul etmişler ve bunu gerçekleştirmek istiyorlar.

Onlar seni Anadolu’da işgalci olarak görüyorlar! Bizans’ın yenilgisi, İstanbul’un fethi, Viyana’nın kuşatılması, Çanakkale yenilgisi, Ayasofya’nın minareleri onların çok zorlandıkları, kıyamete kadar kabul etmeyecekleri, midelerini kavuran acı zakkum suyudur!

Haçlı seferlerinde, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda yaptıkları gibi bugün de birlikte hareket etmektedirler. Hristiyan kulübü olan Haçlılar ve Siyonsi/Evangelist Yahudi birlikteliği ile bugün daha da güçlü geliyorlar. Bundan daha da rahatsız edici olan, ülkemiz içinde oluşturdukları ciddi alt yapılarını ve destekçilerini istedikleri zaman devreye sokabiliyor olmalarıdır!

Buna engel olmak için, kültürel kimlikte birlik olmak, sayısal çoğunlukta iri olmak, moral ve heyecanda diri olmak, ekonomide çalışkan olmak, istihbaratta uyanık olmak! Gerekir.

İç barışı güçlendirmek, adaleti tabana yaymak, işsizliği sıfırlamak, hazır hibe ve yardımlarla yaşayan bir toplum değil, çalışıp üreterek kendi alın terinin karşılığı ile yaşayan bir millet olmak gerekir!

Haç ile Hilal’in mücadelesi bundan böyle daha da büyüyecektir! Son cami saldırısının manifestosundan anlaşıldığına göre, özellikle Ortodoks Slavların Ayasofya eksenli Türkiye düşmanlığı körüklenecek, Rusya ile Türk Dünyası’nın ilişkileri bozulmak istenecektir. Bu duruma göre baskın kimin işine yaramıştır? Bu sorunun cevabı, baskının arka planında hangi gücün olduğunu da ele verecektir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Abdullah Gülay - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.



Anket Trabzonspor bu sezon ligi kaçıncı sırada bitirir?
Tüm anketler