Uz Dağı’nın zirvesinde…
Aslında “Çakıllı” demek.
Yayla yolu üzerindeki mola yerinin adı zamanla “Çağlı”ya dönüşmüş.
Çakıl çıkarılan yerler var. Jeologların söylediklerine bakılırsa milyonlarca yıl önce denizmiş buralar.
Tektonik hareketler sonucu bazı yerler alçalırken bazıları da yükselmiş.
Ve böylece doğanın bir hediyesi olarak dağın başında çakıl…
Yıllarca bu çakılla dökmüşler betonlarını… Şimdi ise yol malzemesi olarak kullanılıyor.
***
Osmanlı döneminde karakol varmış Çağlı’da…
Hemen her evin ahırında üç beş ineğin olduğu yıllar…
Koyun ve keçi sürüleri… Atlar, eşekler…
Ve Çağlı’dan bağlanmışız Taşköprü’ye, oradan da Gümüşhane’ye…
***
Halk dilinde “mezere” diyorlar…
“Mezra” demek… Karadeniz’de yayla öncesi göçülen ilk durak…
Yayla sonrası da yine önce ‘mezere’ye, ardından da köye inilirdi.
Çağlı da böyle bir yer aslında…
Özellikle dönüş yolunda Yomralı, Şanalı ve Kavalalı yaylacılar için soluklanma yeri olmuş.
***
Besim Efendi…
Çağlı’nın ilk esnafı olarak biliniyor.
Hancı, nalbant, berber, fırıncı ve aşçı… Adeta beş parmağında beş marifet.
Bizleri karşılayan Fortik Ali’nin büyük dedesi…
Han, fırın derken… Ailece yatırımcı olmuşlar.
Anlattıklarına bakılırsa hiç kredi kullanmamışlar bugüne kadar.
Yirmi beş yataklı oteli açmak için hummalı bir çalışma sürdürülüyor.
Aile olarak gelenlere hizmet sunulacak üst restoran da bitmek üzere…
***
Manzarası, suyu, havası…
Çağlı, günümüzde de ajandalara yazılan önemli bir turizm noktası…
Sezonun, baharla birlikte başladığı söylense de…
Karla kaplandığında da müşterisi var Çağlı’nın.
Kış lastiği ve zincirle vurup çıkmışlar rampaları.
Yemeğin ardından çayımızı yudumlarken maçları da izliyoruz.
Fakat benim işim gücüm bir anda Çağlı olmuş, bu dağları bilenlerle daha da koyulaşıyor sohbetimiz.
***
Yazın başka güzel, kışın başka…
Zaman zaman turlar da geliyor Çağlı’ya…
Fotoğraf tutkunları, doğaseverler, yürümek isteyenler…
Sessiz serinliğini, nefis suyuyla et balık sofrasını özleyenler…
Fakat bu dağların, vadilerin en büyük hayranları Arap turistler…
***
Hayvancılığın yeniden eski günlerine dönme ihtimali artık çok zor…
Çünkü yeni neslin böyle bir hedefi yok.
Belli ki turizm dolduracak bu boşluğu… Aslında birkaç sektörün boşluğunu…
Kıyılarda hemen her yerde sezon hazırlıklarını görebiliyorsunuz.
Dedelerinin ninelerinin yolundan gitmek istiyor çocuklar, gençler…
Çeşme başlarından su içecekler, yamaçlardan çiçek toplayacaklar.
Mola verilen eski hanların yanından geçecekler.
Stabilize yollardan patikalara saparak iç seslerini dinleyecekler.
Dinlenecekler.
***
Yıllar yıllar önce dedemin anlattığı yerdeyim.
Yayla dönüşü Kazıklı Hanları, Gimişki, Sırganlı ve Üçbahar derken…
Yemek yedikleri ve sabah namazının ardından yola çıktıkları yerde…
Çağlı’da…
Fortik Ali, şimdilerde viraneye dönen eski hanın kapısını açıyor…
İlk bölümü göstererek “burası atların bağlandığı yer” dedikten sonra tarihi kapılara yöneliyor.
“Sağdaki kapı hanımlarla çocukların, soldaki de erkeklerin …”
Bir günlük yolculuğun ardından yorgunluğun atıldığı, karınların doyurulduğu han öylece bekliyor.
Sanki yüz yıllık sesler tavan arasından dökülecek gibi…
Binlerce kez açılıp kapanmış kapılara dokunuyorum.
“Bizimkiler” derken sesim titriyor, tanıdıklarım tanımadıklarım…
***
Her yerde kar var.
Kış lastiği ile Çağlı’ya kadar çıksanız bile…
Daha yukarılara zincirsiz çıkma imkânı yok.
Derin bir sessizlik çökmüş vadilere tepelere…
Biz çocukken kuşlarla doluydu her taraf…
Şimdi bakıyoruz da yakınlarda yanı başımızda ne bir serçe var ne de yaşmaklı…
Tuhafımıza gidiyor doğal olarak.
Eski günler düşüyor aklıma…
Kıvrıla kıvrıla inen dönüş yolunda heyecanla anlatıyorum.
“Çağlı” diyorum.
“Çağlıııı”.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Günebakış Trabzon Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Abdul muttalip Beşiroğlu. - Teşekkür ediyoruz Sayın Hocam.
Bunun gibi nice yerler var, şu galtlaşmış, kimliği bozulmuş İsimlendirmeler var,örneğin: Yynı güzergahta? ?! Sirgali hanlsrı?ısıganı da yutmu,,, benim öğrene bildiği kadarı ile Sır hanları?? gümüşgü?!Gümüşçü hanları değil mi? Karagöze mi! Karaköse mi? gibi çokca var. küşana mi?küşana mi? yukarı şanamı? doğrusu ne? Siz araştırmayı seven olarak, nice başarılar dileği ile, sevgilerimizle
Yazılan yorumlardan Günebakış Trabzon Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Günebakış Trabzon Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Günebakış Trabzon Haber değil haberi geçen ajanstır.